LEED Gold Sertifikalı Albaraka Türk Genel Müdürlük Binası
Albaraka Türk’ün genel müdürlük binası, çevre dostu özelliklerinden dolayı “Mevcut Bina” kategorisinde LEED Gold sertifikası aldı. Binanın sertifika almasında etken olan başlıca özellikleri ise şunlar: Enerji Verimliliği - Öncelikle binanın enerji tüketimleri analiz edilip, önlem alınması gereken noktalar belirlenmiş. - Binada ASHRAE Level I enerji etüdü gerçekleştirilmiş ve maliyetsiz/düşük maliyetli enerji verimliliği önlemlerinin uygulanmasına geçilmiş. - Albaraka Türk Genel Müdürlüğünde ASHRAE Level II enerji etüdü gerçekleştirilmiş ve çeşitli enerji verimliliği yatırımlarının fizibilitesi hesaplanmış. - Binada yüksek verimli mekanik ekipman ve yüksek enerji verimli data center hassas soğutma ekipmanları kullanılıyor. - Binada geniş kapsamlı bir otomasyon sistemi bulunuyor. - Binadaki soğutucu gaz kullanımının analizi yapılmış. - Binanın dış cephesindeki güneş filmi sayesinde klimalar daha az çalıştırılıyor ve daha az sera gazı salımı gerçekleşiyor (Güvenlik Filmi: Madico SRS-220-XSR-8 mil. Güneş Filmi: Madico SRS-220-XSR). - Hâlihazırda mekanik ekipmandaki ve mutfak ekipmanındaki soğutucu gaz miktarı LEED sistemi tarafından kabul gören GWP (Küresel Isı Potansiyeli/Global Warming Potential) ve ODP (Ozon İnceltme Potansiyeli/Ozone Depletion Potential) değerlerinde. - Binadaki yalıtım, standartların üzerinde. - Isıtma, soğutma sistemlerinin çalışma sistemi değiştirilmiş ve yaklaşık yüzde 20 enerji tasarrufu sağlanmış. İç Mekân Konforu - Bina içerisine verilen taze hava oranları uluslararası seviyenin üzerinde. - Klima santrallerinde yüksek verimlilikte filtreler kullanılarak dış ortamdaki kirli havanın toz, kir ve zehirli gazlardan arındırılarak binaya girmesi sağlanıyor. - Taze hava veren klima santralleri otomasyon sistemi üzerinden izlenerek, binaya verilen taze hava oranı sürekli kontrol altında tutuluyor. - Sigara dumanının bina içine girme riskinin olduğu noktalarda sigara içilmesi engelleniyor. - Albaraka Türk Genel Müdürlüğü binasına giren insanların ayakkabılarındaki tozun bina içerisine girmemesi için bina girişlerinde minimum 3 metre uzunluğunda poliyamid yüzey, toz ve nem alıcı özelliğine sahip paspas kullanılıyor. Aydınlatma Sistemleri - Binanın tasarımında gün ışığından en üst düzeyde faydalanılması esas alınmış. Bu sayede hem aydınlatmaya harcanan enerjinin azaltılması, hem de gün ışığının iç mekânlarda çalışanların üzerindeki olumlu etkilerinin kullanılması hedeflenmiş. - Binada yüksek verimli aydınlatma armatürleri kullanılmış. Aydınlatma armatürlerinde kullanılan floresan ampulleri düşük cıva içeren modellerden seçilmiş. - Ofislerdeki aydınlatma sensörlerinin zaman ayarları yeniden düzenlenmiş ve yaklaşık yüzde 6 oranında enerji tasarrufu sağlanmış. - Bahçe aydınlatmasının çalışma sistemi değiştirilmiş ve yaklaşık yüzde 50 oranında enerji tasarrufu sağlanmış. Su Verimliliği - Binanın su tüketimi ölçüm altyapısı, binanın su tüketim performansının hassas olarak izlenebilmesini ve kayıt altına alınmasını sağlayacak şekilde yeniden düzenlenmiş. - Binadaki lavabo musluklarına daha az su ile aynı etkiyi sağlayan su tasarruf aparatları takılmış ve su tüketiminde yüzde 20 civarında azalma gerçekleştirilmiş. - Yeşil alanların su ihtiyacı damla sulama sistemi ve fıskiye yöntemiyle yapılarak suyun verimli kullanılması sağlanmış. - Lavabolarda kullanılan atıksuyun Gri Su projesiyle arıtılarak tekrar rezervuarlarda kullanımı sağlanmış. Ofis Malzemeleri - Kâğıt atıklar yeniden değerlendirilmek üzere geri dönüşüme gönderiliyor. - Pil atıkları toplanarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından atık pillerin ayrı toplanması, taşınması, depolanması ve bertarafında yetkilendirilmiş tek kuruluş olan Taşınabilir Pil Üreticileri ve İthalatçıları Derneği’ne veriliyor. Dış Mekân Bitkilendirilmesi - Albaraka Türk Genel Müdürlük binasının yeşil alanlarına düşük su tüketimi olan ve bölgenin iklim koşullarına uygun bitki türleri dikilmiş. Albaraka Türk Genel Müdürü Melikşah Utku: “Hem İnsanlara Hem de Çevreye Karşı Sorumluyuz” Yeşil Bina: Albaraka Türk hakkında kısa bir bilgi alabilir miyiz? Melikşah Utku: 1985 yılında faaliyetlerine başlayan Albaraka Türk, Türkiye’nin ilk katılım bankası olma özelliğine sahip. Ortadoğu’nun güçlü sermaye grupları Albaraka Bankacılık Grubu (ABG), İslam Kalkınma Bankası (IDB) ve Türk ekonomisine yarım yüzyıldan fazla hizmet veren yerli bir sanayi grubunun öncülüğünde kurulan Albaraka Türk, katılım bankacılığı alanında hep önder olmuş ve ilklere imza atmış bir yapıya sahip. Ana ortağımız Albaraka Banking Group’un faaliyet gösterdiği Körfez, Ortadoğu ve Kuzey Afrika coğrafyalarında finansal ürün ve hizmet sunmak konusunda en iyi bölgesel banka olma vizyonuna sahibiz. Singapur’dan İngiltere’ye, Güney Afrika’dan Fas’a, Avustralya’dan Kazakistan’a 80 ülkede, bine yakın bankayla kurduğumuz geniş muhabirlik ağıyla müşterilerimize hızlı, kaliteli ve güvenli dış ticaret imkânı sunuyoruz. Biri yurtdışında toplam 213 şubemiz ve 3809 personelimizle Türkiye’deki müşterilerimize global bir katılım bankası olarak hizmet veriyoruz. Yeşil Bina: Genel müdürlük binanızın LEED Gold sertifikasıyla ilgili detayları ve yorumlarınızı alabilir miyiz? Melikşah Utku: Ümraniye’deki genel müdürlük binamıza 2010 yılının ekim ayında geçmiştik. İnşaat aşamasında zaten işletme giderlerini asgaride tutmak amacıyla önemli bazı adımları atmıştık. Sürdürülebilir bir bina oluşturma yönünde de çeşitli senaryoları dikkate almıştık. Yani binanın temelleri, Yeşil Bina olma yönündeki ilerleyişimize katkı sağlayacak şekilde atılmıştı. Mesela sistem odamızda, Türkiye’deki ilk freecooling klima sistemini denemiştik. Sistem odasının tasarımını hazırlarken enerji tasarrufunu gözönünde bulundurmuştuk. Sistem odası, bu tarz banka binalarında en çok enerji tüketen ve en çok ısınan, bu anlamda çevreye etkisi en fazla olan birimdir. Sistem odası kendi kendine (otomatik) ısısını koruyabilecek özellikte tasarlanmıştı. Ardından yine sürdürülebilirlik anlamında farklı seçenekleri de hayata geçirdik. Bunlardan biri, cephe camlarımızı güneş filmiyle kaplamaktı. Binalarda kışın ısı kayıplarına, yazın da sıcaklık artışına neden olan bu sorunu cam filmiyle çözdük. Binamız 360 derece günün farklı saatlerinde güneş gören bir bina. Bu durum, aydınlatma açısından avantajlı olmakla beraber ısıtma ve soğutma açısından dezavantajlar yaratan bir durumdu. Gün içinde ofis çalışanlarımız farklı farklı güneş ışınlarına maruz kaldıkları için soğutma veya ısıtma anlamında ortak bir memnuniyet düzeyi yakalanamıyordu. Cam filmiyle enerji tasarrufunun yanında bu gibi sorunlar da çözüldü. Yeşil Bina: Böyle bir binada yaşamak bireysel olarak sizde nasıl bir konfor hissi yaratıyor? Melikşah Utku: Neredeyse klimayı hiç kullanmıyorum. Yazın öğleden sonra bir miktar, kışın da sabahları bir miktar ısıtma veya soğutmaya ihtiyaç duyuyorum. Eski binamızdaysa sık sık klimayı açıp kapatırdık. Yeni binamız içerisine verilen taze hava oranları uluslararası seviyenin üzerinde tutuldu. Klima santrallerinde yüksek verimlilikte filtreler kullanılarak dış ortamdaki kirli havanın toz, kir ve zehirli gazlardan arındırılarak binamıza girmesi sağlandı. Taze hava veren klima santralleri otomasyon sistemi üzerinden izlenerek, binamıza verilen taze hava oranı sürekli kontrol altında tutuluyor. Tüm genel müdürlük çalışanlarımızı kapsayan bir konfor anketi yaptık; havalandırma ve temiz hava oranları gözden geçirildi. Şu anda binamızda dünya standartlarının üzerinde bir temiz hava standardı mevcut. Yeşil Bina: Bir katılım bankası olarak Albaraka Türk’ün sürdürülebilirlik kavramına yaklaşımı nedir? Melikşah Utku: Artık Birleşmiş Milletler kalkınma programında “Impact Investment” denilen bir kavram var gündemde... Yani “yatırım yapacaksan geleceği düşünerek ve topluma katkısını hesap ederek yap” diyorlar. Dünya, sadece şu an üzerinde yaşayanların değil. Dünya, bugüne ait, sadece bugün yararlanılacak bir şey de değil. Neticede bir miras aldık ve bu mirası gelecek nesillere devredeceğiz. Mirası, değeri, üzerine bir şeyler katarak devredebiliyor olmamız lazım. Bu çerçeveden bakınca katılım bankacılığının temel felsefesi de bu. Yani insanın dünyaya karşı da sorumlulukları var. Hem diğer insanlara hem de yaşadığımız ortama, çevreye karşı sorumluyuz. Eskiden “Nasıl bulmak istiyorsan öyle bırak” diye bir söz vardı. Bu söz artık geçerliliğini yitirdi; şimdi “Bulduğunun üzerine ekleyerek teslim et, yani katmadeğer katarak teslim et” anlayışı hakim olmaya başladı. Albaraka Türk olarak bizim de sürdürülebilirlik anlayışımız budur. Çünkü sürdürülebilirlikten kasıt “idare etmek” değil, bilakis daha da iyileştirerek devretmek üzerine kuruludur. Dolayısıyla, kendi içimizde de böyle bir kültürü yerleştirmeye çalışıyoruz. Yeşil bir bina inşa etmekten daha çok, binada çalışan 1200 kişinin o kültürü, o ruhu alıp kendi çocuklarına, akrabalarına yansıtması, böylece bir zincir şeklinde topluma yayılması sağlanmalıdır, diye düşünüyoruz. Bu anlayışımızı, hizmet satın aldığımız kuruluşlara, diğer paydaşlarımıza da yansıtmaya çalışıyor, sürdürülebilirlikle ilgili hassasiyetleri, potansiyelleri olan şirketlerle/işletmelerle iş yapmaya dikkat ediyoruz. Onları da zorlamamız gerekiyor. Neticede bu tek kişinin yapabileceği bir şey değil, hep birlikte yapınca bir anlam ifade ediyor. Yeşil Bina: Şubelerinizde de Yeşil Bina sertifikası almayı düşünüyor musunuz? Melikşah Utku: Şubelerimizde sertifikalı Yeşil Bina uygulamaları olmasa da, verimliliğe ve tasarrufa önem veriyoruz. Özellikle aydınlatma konusunda ciddi tasarruf potansiyeli görüyoruz. Aydınlatmada tek tercihimiz LED çözümleri oluyor. Ayrıca mevcut ve yeni şubelerde yapılacak inşaat işlerinde verimli ekipman seçimi konusunda inisiyatifi müteahhide bırakmıyoruz. Tüm markaların listesini biz veriyoruz. Dolayısıyla, sertifikalı olmasalar da şubelerimizin hemen hemen hepsinin, bir sertifikasyon olsa 60 puan alabileceklerini tahmin ediyoruz. Yeşil Bina: Sertifikasyon sürecinde ne tür deneyimler yaşadınız? Binalarına Yeşil Bina sertifikası almak isteyen yöneticilere neler tavsiye edersiniz? Melikşah Utku: Bu konularda en büyük engel, insanların kendileri, yani atalet oluyor. “Gri suyla niye uğraşalım ki”, “Ne gerek var” veya “Astarı yüzünden pahalı olur” gibi düşünceler ön plana çıkabiliyor. Oysa bu tip sürdürülebilir uygulamalar uzun vadede hem maddi anlamda hem de toplumsal olarak büyük kazançlara dönüşüyor. Her şeyden önemlisi bu bilincin oturması ve sahiplenilmesi gerekiyor. Tek engel bu... Albaraka Türk İdari İşler Müdürü Ahmet Güzel: “Küçük Dokunuşlarla Konfor ve Tasarruf Artıyor” Yeşil Bina: Binanızın genel özellikleri ve fonksiyonları nelerdir? Ne zaman inşa edildi, mimarı ve müteahhidi kimdi? Ve Yeşil Bina alımına giden süreci özetleyebilir misiniz? Ahmet Güzel: Mimari projesi TAGO Mimarlık tarafından çizilen ve Ümraniye’de yer alan genel müdürlük binamız 2010 yılında inşa edildi. Binamız, 3 katı otopark olmak üzere 22 kattan oluşuyor. Toplamda 27 bin metrekare kullanım alanımız var. Bina, klasik dört köşe bir yapı gibi değil de oval bir yapıya sahip. Mecidiyeköy’deki eski genel müdürlük binamızdan buraya taşındığımızdan bu yana sürekli tasarruf ve işletme maliyetlerimizi düşürmeyle ilgili çalışmalar yapıyoruz. Bu kapsamda ilk dönemlerde, elektrik tüketimimizle ilgili ölçümlerin ardından en fazla tüketimin olduğu sistem odasında soğuk hava koridorları oluşturduk. Daha önce 225 metrekare olan sistem odasının tümü klimatize ediliyordu, bunu biraz daha verimli hale getirmek için soğuk hava koridoru oluşturup, sadece oraları soğutmaya başladık. Böylece yüzde elliye yakın enerji tasarrufu sağladık. Ardından suyla ilgili de artezyen kuyusundan yararlanmaya başladık ve gri su sistemini devreye aldık. Genel müdürlük olarak yaklaşık 15 bin TL olan su maliyetimiz yaklaşık 5 bin TL seviyesine geriledi. Yeşil Bina: Yeşil Bina sertifikası alma kararı verdikten sonra neler yaptınız? Ahmet Güzel: Aydınlatma armatürleri ve peyzaj uygulamalarında kullanılan bitkilerin seçimleri yapıldı. Gri su kullanma kararını da bu süreçte verdik. Lavabolardan toplanan gri suyu rezervuarlarımızda tekrar kullanıyoruz. Ayrıca temizlik malzemeleri seçimlerinde daha hassas davranmaya başladık. Kağıt ve kartuş sarfiyatını azaltmaya yönelik de çalışmalar yürüttük. Merkezi bir şekilde her katta en fazla iki yazıcı olmasını sağladık. Bu bize hem kağıt hem kartuş hem de elektrik tasarrufu anlamında fayda sağladı. Şu anda şahsen ben de çok elzem olmadıktan sonra kağıt çıktı almıyorum. Yeşil Bina: Yeşil Bina sertifikası sürecinde enerji verimliliğiyle ilgili neler yaptınız? Ahmet Güzel: Yeşil Bina sertifikasyon sürecinde aslında binamızın o haliyle bile belli bir puanı alabileceği ortaya çıktı. Çalışmalarımızı o puanın üzerine çıkarmaya yoğunlaştık. Zaten binamızın tasarımında gün ışığından en üst düzeyde faydalanılması esas alınmıştı. Bu sayede hem aydınlatmaya harcanan enerjinin azaltılması, hem de gün ışığının iç mekânlarda çalışanların üzerindeki olumlu etkileri hedeflenmişti. Buna ek olarak yüksek verimli aydınlatma armatürlerine geçtik. Aydınlatma sensörlerinin zaman ayarları yeniden düzenlendi ve yaklaşık yüzde 4,5 oranında enerji tasarrufu sağlandı. Bahçe aydınlatmalarının çalışma sistemi değiştirildi ve yaklaşık yüzde 50 enerji tasarrufu sağlandı. Artık elektrik direklerinin hepsi yanmıyor. Enerji tüketimleri analizlere tabi tutuldu ve ASHRAE Level I enerji etüdü gerçekleştirildi. Maliyetsiz veya düşük maliyetli enerji verimliliği önlemlerinin uygulanmasına geçildi. ASHRAE Level II enerji etüdü gerçekleştirildi ve çeşitli enerji verimliliği yatırımlarının fizibiliteleri hesaplandı. Hâlihazırda mekanik ekipmandaki ve mutfak ekipmanlarındaki soğutucu gaz miktarları LEED sistemi tarafından kabul gören GWP (Küresel Isı Potansiyeli/ Global Warming Potential) ve ODP (Ozon İnceltme Potansiyeli/ Ozone Depletion Potential) değerlerinde. Isıtma, soğutma sistemlerinin çalışma sistemi değiştirildi ve yaklaşık yüzde 25 enerji tasarrufu sağlandı. Kağıt atıklar yeniden değerlendirilmek üzere geri dönüşüme gönderiliyor. Pil atıkları toplanarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından atık pillerin ayrı toplanması, taşınması, depolanması ve bertarafında yetkilendirilmiş tek kuruluş olan Taşınabilir Pil Üreticileri ve İthalatçıları Derneği’ne veriliyor. Yeşil Bina: Su verimliliği açısından neler yaptınız? Ahmet Güzel: Binamızın su tüketimi ölçüm altyapısı, binanın su tüketim performansının hassas olarak izlenebilmesini ve kayıt altına alınmasını sağlayacak şekilde yeniden düzenlendi. Lavabo musluklarımıza, daha az su ile aynı etkiyi sağlayan su tasarruf aparatları takıldı ve su tüketimimizde yüzde 20 civarında azalma gerçekleştirildi. Yeşil alanların su ihtiyacı, damla sulama sistemi ve fıskiye yöntemi ile sağlanarak, suyun verimli kullanılması temin edildi. Lavabolarda kullanılan atık suyun Gri Su projesiyle arıtılarak tekrar rezervuarlarda kullanımı sağlanıyor. Yeşil Bina: Peyzaj düzenlemeniz nasıl oldu? Ahmet Güzel: Bahçede yabani otların serbest bırakılması, kriterler arasındaydı. Bitki ve çiçeklerde Türkiye’de yetişenleri ve az su isteyenleri tercih etmemiz konusunda yönlendirildik. Zaten Türkiye’de yetişen çiçekleri kullandığımız için çok fazla değişikliğimiz olmadı. Biz sadece yabani otların çıkmasını sağladık, artık bahçede sadece çimen yok. Yeşil Bina: Toplamda nasıl bir tasarruf elde edildiğini özetleyebilir misiniz? Ahmet Güzel: Genel müdürlük binamızın dış cephesinin cam filmiyle kaplanması, aydınlatma sürelerinin düzenlenmesi, termostatlardaki ısı ayarlarının sabitlenmesi, ısıtma-soğutma sistemlerinin çalışma saatlerinin düzenlenmesi bize aylık yüzde 29 oranında tasarruf sağlıyor. Bu da 450 hanenin elektrik ihtiyacına denk gelen bir oran. Yılda da 540 bin TL tasarruf anlamına geliyor. Yeni yazıcı-fotokopi sistemimizle 2 milyon 750 bin sayfa (14 bin kg) kağıt tasarruf ettik. Lavabolardaki su aparatları yüzde 43 oranında su tasarrufu sağladı; bu da yılda 150 bin TL anlamına geliyor. Bahçe ve havuzda artezyen, yani kuyu suyu kullanılmasıyla yüzde 36 oranında tasarruf sağlandı; ki bu da yıllık 60 bin TL tasarruf demek. Cam filmi, binaya gelen güneş ışıklarını yüzde 78 engelledi ve yüzde 15 oranında tasarruf sağlamamıza yardımcı oldu. Bu oran yıllık 195 bin TL tasarruf anlamına geliyor. Cam filmi tüm cephelerde uygulandı. Ayrıca aşağıdan dördüncü kata kadar da güvenlik filmi bulunuyor. Bu film herhangi bir patlamada camların kırılarak insanların yaralanmasını önlemek adına uygulandı. Artezyen suyu ve gri su kullanımıyla yıllık tasarrufumuz ise 50 bin TL’ye yakın. Yeşil Bina: Sizin deneyiminiz ne oldu? Bir binada böyle bir sorumluluğu yüklenecek olan meslektaşlarınıza neler önerirsiniz? Ahmet Güzel: Süreçte en önemli unsurlardan birisi danışman seçimi. Çünkü sertifikasyon süreci yurtdışı bağlantısıyla gerçekleştiriliyor. Danışman, dışarıyla irtibatı sağlamak açısından önemli. Meslektaşlarıma en büyük tavsiyem, çekinmeden bu işe girmeleri. Çünkü çok küçük dokunuşlarla hem binanın konforu artıyor, hem tasarruf miktarı inanılmaz boyutlara erişiyor. Sensör deyip geçmemek lazım. Mesela, ortamdan çıktıktan sonra lambanın yanıp yanmaması, insanların pek de fazla kafalarına taktıkları bir konu değil. Ama tasarruf potansiyeli çok yüksek. Bu sürece girdiğinizde, her detayı gözönüne almaya başlıyorsunuz. Dakikasından tutun saniyesine kadar her şeyi hesap ediyorsunuz. Meselâ, 20 dakika yanan bir sensörün beş dakikaya düşürülmesi bize yüzde 20 elektrik tasarrufu sağladı. Bu oran beş yılda yaklaşık 900 bin TL’ye karşılık geliyor. Bu tip yerlerdeki yöneticilerin bence en büyük sorumluluğu, bu ve bunun gibi detaylar. Ä°lginizi çekebilir... Garanti Bankası Teknoloji Kampüsü'ne BTM Optigreen ile Spesifik Çatı ÇözümüYapı malzemeleri sektörünün öncü markalarından BTM; yapımı 2018 yılında tamamlanan Garanti Bankası Teknoloji Kampüsü projesinde tercih edilen BTM Opti... Kamudaki Ä°lk Breeam Outstanding Sertifikalı YeÅŸil Bina: Afyonkarahisar Ticaret ve Sanayi OdasıDoÄŸa, insanın gösterdiÄŸi özene aynı itina ile cevap veren mükemmel bir organizmadır.... Yüksek Performanslı Bir YeÅŸil Bina: Ä°zmir Ticaret Odası Yeni Hizmet BinasıYüksek performanslı yeÅŸil binaların yaÅŸam döngüsü, bina duvarlarını aÅŸan, ÅŸehir planlamasını, toplumu ve saha planlamasını içeren genis kapsamlı, bina... |
||||
©2025 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Åž. | Sektörel Yayıncılar DerneÄŸi üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.