Bir musibet...

1 Eylül 2016 | YAYINCIDAN 38. Sayı (Temmuz-AÄŸustos 2016)

SERTAÇ AYTAÇ sertacaytac@b2bmedya.com

15 Temmuz gecesi ve sonrasında yaşananlar nedeniyle her şey rutin seyrindeymiş gibi bu köşede yine derginin içeriğinden ve sektörün durumundan bahsetmek biraz tuhaf olurdu... Dolayısıyla her vatandaş gibi biz de konuyla ilgili bir iki kelam etmek istedik...

Ülke olarak 15 Temmuz gecesi maruz kaldığımız kendini bilmez “saldırı” ve yaşananlar eminiz herkesin tüylerini diken diken etmiştir. Şaşkınlıkla takip ettiğimiz olayların herkeste travmatik etkiler bırakacağı kesin. Terör örgütlerinin kanlı saldırılarına alışan, terörü artık gündelik hayatın rutini olarak görmeye başlayan bizler için bile 15 Temmuz saldırısı eminiz hafızalarda büyük izler bırakacak. Bununla birlikte yaşananların, Türkiye’nin altından kalkamayacağı, üstesinden gelemeyeceği şeyler olmadığının da bilincindeyiz... Ayrıca işin “iyi” tarafından bakarsak, bu sürecin Türkiye’ye önemli şeyleri bir kez daha hatırlatması veya göstermesi açısından bazı yararları(!) olduğuna da inanıyoruz. Her şeyden önce, yıllardır sağduyulu gazeteci ve araştırmacılar tarafından vurgulanan söz konusu tehlikenin, somut bir şekilde, bu aşamadayken ortaya çıkmasının, hainlerin kısmen de olsa bu kadar net bir biçimde deşifre olmasının, işin vahametinin bu kadar net görülebilmesinin, ülkeyi daha büyük belalara karşı koruduğuna inanıyoruz. Yani gerçekten “Bir musibet bin nasihatten evla” oldu. Bu sözü bire bir yaşadık... Ayrıca bu vahim olay, öncelikle halkın demokrasiyi gerçekten sahiplendiğini tüm boyutlarıyla göstermesi açısından da önemliydi. Demokrasinin olmazsa olmazı medyanın öneminin de bir kez daha ortaya çıktığı süreçte, siyasal gerilimin azalması ve ortak ulusal amaçlar doğrultusunda siyasi partiler arasındaki gerilimin yumuşaması da kazanımların bizce en önemlilerindendi...
 
Umarız bu kaotik ortamı kısa sürede atlatır ve yıllardır demokratik açıdan beceremediğimiz adımları atabilir, atılımları gerçekleştirebiliriz. Önümüzde gerçekten çok büyük bir fırsat var. Hukuka uygun yargılamalarla; demokratik hamlelerle; ekonomik istikrarla; kadrolaşmada içi boş hevesler-heyecanlarla, gayri ahlaki hesaplarla antin kuntin ortaklıklara girerek değil de liyakati dikkate alarak Türkiye bizce cumhuriyet tarihinin en keskin virajlarından birisini dönebilir...

Bu konuda ümidimiz yüksek...

Ve tabii şehitlere Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı, gazilere acil şifa, millete de geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. 

Önümüzdeki sayıda görüşmek ümidiyle...

 

---

R E K L A M