VEN ESCO Genel Müdürü Arif Künar "Taban Fiyatlar Belirlenebilir"
Yeşil Bina: Sektörde hem kurumlarda hem de şirketlerde bir dağınıklık ve günü geçirme havası seziliyor... Sizin, sektörün güncel durumuyla ilgili izlenimleriniz ve yorumlarınız nelerdir? Arif Künar: Siz sektörü ilk başından itibaren takip eden ve nabzını tutan bir gazeteci ve yayın organısınız... Sektördeki havayı, gelişmeleri bizden daha farklı ve daha üstten, tarafsız gözlemliyorsunuz. Ancak maalesef ben de sizin tespitlerinize aynen katılıyorum... Birçok konuda olduğu üzere, “yeşil konulara” meraklı, ilgili, gönüllü ya da “iş” anlamında bir gelecek gören mühendisler, mimarlar, teknik adamlar, firmalar, ofisler, özellikle sektöre ilk adımı önce atanlar ve öncü olanlar, daha tam pazar oluşmadan, “paylaşılacak pasta” büyümeden ve büyütülmeden, piyasayı hemen “manipüle etme-kontrol altına alma” ve sektörde, pazarda “tek ve en büyük” kalabilmenin hesabına giriyorlar. Bu hesabı da “en çok” iş yapmak, “piyasayı” kapatmak, başkasına “pastadan” pay kaptırmamak gibi “hırs-ego-lider olma-daha çok para kazanma vb.” gibi günü kurtarmaya dönük ticari amaçlarla yapıyorlar. Artık ne pahasına olursa olsun amaç yalnızca “daha fazla proje-iş-para yapmaya” dönüşüyor ve projenin-mühendisliğin-bilimselliğin, ideallerin, kamusal sorumluluğun, etiğin, çevre-doğa vb. saiklerin, “gerçek-sürdürülebilir Yeşil Bina” yapmanın bir anlamı ve kıymeti pek kalmıyor. Daha fazla proje, iş, para yapabilmek için de zamanla mühendisliğin, projenin hakkını verecek adam/gün harcaması yapmak yerine projenin, işin alınmasına yönelik en düşük fiyatlar verilmeye, bütün işleri almaya, fiyat kırmaya, sürümden kazanmaya, rakiplerine iş yaptırtmamaya, rakipleri yok etmeye dönüşüyor. Böylece artık sektörde doğru, makul, daha iyi hizmet verebilecek bir bedel, fiyatlama şansı kalmadığı için de ABD ve AB ülkelerinde aynı işi yapan (örneğin LEED Sertifikası Danışmanlığı) mimar, mühendisler, proje-mühendislik, danışmanlık firmalarına göre 10-20 kat daha az ücretlerle işler alınıp, yapılmaya çalışılıyor. Böyle bir şey nasıl olabilir ve kabul edilebilir? Neden ABD’de aynı işi yapan ABD’li bir mühendis ve/veya firma, bizden 10-20 kat daha fazla ücret alıyor? Oysa danışmanlığını yaptıkları Yeşil Binalar ülkemizde daha ucuza ya da eşdeğer fiyatlara satılıyor, en azından 10-20 kat fazla bedellerle satılmıyor. Bu çelişki doğru-adil-kabul edilebilir değildir. Bu çelişki nedeniyle yeterli sayıda doğru-iyi ve tecrübeli uzman mimar, mühendis istihdam etmek, alınan işlerin bedelleri ile pek mümkün olamayacağı için de maalesef hem yeni, tecrübesiz, hem de az sayıda personel ile çok sayıda projeye danışmanlık hizmeti sadece “yapılmış gibi”, kağıt-proje ve “check list” üzerinde yapılabilir ancak... Yeşil Bina: Yeşil Bina danışmanlığı sektöründe rekabet neden bu kadar yoğun? Yeşil Bina sektörü, firmaların kurumsallaşamaması, iddialı söylemlerin yoğunluğu, fiyat odaklı rekabet gibi “çocukluk hastalıkları” olarak tabir edilebilecek sorunlardan sizce ne zaman, nasıl kurtulacak? Arif Künar: Bu konu tam ÇEDBİK ve Yeşil Bina danışmanlık firmaları arasında tartışılırken, ülkemiz geçen yıl en çok LEED sertifika projesi olan dünyadaki ilk 10 ülke arasına girdi. Ülkemizde iki elin parmaklarını geçmeyen danışmanlık firmaları aynı anda kaç Yeşil Bina projesine, nasıl hizmet verebilir? Her biri 1, 2, 3 yıl süren, içlerinde hastane ve AVM gibi çok büyük ve kompleks binaların da bulunduğu fazla sayıdaki büyük 40-50 adet (milyonlarca metrekarelik) projeleri, ancak ABD’de olduğu üzere minimum 40-60 uzmanla (LEED AP ve Mühendis-Mimar vb.) “tam para alıp-tam hakkını vererek” yapabiliyorlar. Türkiye’de toplasanız bu kadar sayıda kalifiye, gerçek LEED uzmanı personel zaten neredeyse yok. Ancak maalesef birçok mekanik ve elektrik projelerdeki ya da TOKİ projelerindeki “tip proje” yapmak gibi (TOKİ nasıl, arkasına bakmadan/bakmaya fırsat bulmadan 150 kişi ile 500.000 konutu 5 senede hızla yaptıysa) az sayıda personel ile 100 adet, 200 adet farklı projeyi aynı anda yapmakla övünen danışmanlık firmaları da, yalnızca bu sertifikalı(!) binaların sayıları ile övünebilirler. Sektör ve herkes şapkasını önüne koymalı. Peki bu binaların, yüzde kaçı gerçekten “Yeşil”, “Enerji Etkin”, “Sürdürülebilir”, sahibine, yatırımcısına, kiracısına, kullanıcısına ”Konfor ve Tasarruf” sağlıyor, alınan sertifika kriterlerine uygun işletilebiliyor? Ülkemizi ilk 10 ülke arasına sokan, alınan ve başvurusu yapılmış yaklaşık “500 LEED Sertifika Adayı” binanın ne kadarı gerçekten enerji etkin? Ülkemize ne kadar toplam su ve enerji tasarrufu sağladı, sağlayacak? ABD’de daha önce yapılan bu tartışmaların, ilk 10 ülke arasına girdiğimize göre artık ülkemizde de yapılmasının zamanı gelmiştir. En çok iş ve proje yapan danışmanlık firmaları, artık oluşturdukları, oluşan “düşük rayiçli” Yeşil Bina danışmanlık hizmet sektöründe, kendilerinden daha da “dip rakamlı” teklif veren (ev-ofis çalışan), yeni mezun, 1 günlük eğitim ve sınavdan 70 puan alıp LEEP AP olan “Yeşil Bina Uzmanı!” bir kişi “iş”leri alınca ne yapacaklar? Çünkü hizmet ve fiyat düşünce, daha önce Enerji Verimlilik Danışmanlık firmalarının başına gelen, bazı emekli mühendislerin 10 günlük kurs ile “Enerji Yönetici”si olup, otel başına 50 TL/ay bedelle, evden, 50 farklı otele gitmeden, enerji verimliliği hizmeti verenlerin kaderiyle karşılaşacaklardır. Yine, konutları görmeden, yalnızca proje üzerinden Enerji Kimlik Belgesi (EKB) veren, daha önceki projedeki konutun fotoğrafını Photoshop ile yapıştıran bireysel “Uzman” vb. gibileriyle mi rekabet edebilecekler? Sonuçta “düşük-az fiyat”, mecburen “düşük-az hizmet”i getiriyor. Böylece bu “iş”e iddialı başlayanlar ve gerçekten gönül verenler “daha iyi ve fazla hizmeti” veremeyecekleri bir bedelle iş alamayacakları için de hem iyi “danışmanlık firmaları” güçlenemeyecek, yaşayamayacak hem de hizmet verilen projeler sürdürülebilir-enerji verimli-maliyet etkin olamayacaktır. Ayrıca, bu gelişmeleri bilen gerçekten de enerji etkin, sürdürülebilir, gerçek Yeşil Bina isteyenler, LEED sertifikası almaktan vazgeçmeye başlayacaklardır, hatta başlamışlardır. Ayrıca, beklediğimiz, hedeflediğimiz sayıda ülkemizde olması gereken gerçek yeşil-enerji etkin binalarımız da bu nedenlerle fazla olamayacaktır. Yani hep birlikte tüm altın yumurtaya birden sahip olmak için “altın yumurtlayan tavuğu” kesiyoruz. Hep birlikte maalesef artık gelenekselleşmiş-genetikleşmiş ve kronik hale gelmiş, iflah olmaz bir “akıl tutulması” ve “zafiyet” içindeyiz. Hayatın, sektörün nerdeyse tümünde, bu ülkede yaşayanlar, çalışanlar, şirketler olarak birbirimizi, sektörü ve nihai olarak ülkemizi pek de farkında olmadan hızla yok etme, yok olma, batırma “eğilimi-davranışı” içindeyiz. Kötü hasletlerimizden biri olan “çok konuşup, az iş yapmanın” yanı sıra çok iş yapıp, aslında yanlış ve yaparmış gibi işler de yapıyoruz. Yapılan yanlış, eksik, kötü, esas amaca hizmet etmeyen birçok konuda, projede, uygulamada da yine en çok kendimiz (bizler) şikayet edip, ancak bir taraftan da kendimiz de bu sürecin öyle ya da böyle bir parçası olup, az ya da çok içinde yer alıyoruz. Konuyu aslında şuraya getirmeye çalışıyoruz. Genelde ülkemizdeki tüm sektörlerde yer alan, kamuoyunca nispeten aklı başında sayılan saygın ve güvenilir mühendis, mimar, mühendislik, proje danışmanlık, müşavirlik firmalarının doğru, bilimsel işler yapması ve etik davranması gerekiyor. Bilimselliğe, mühendisliğe, fizibilitelere aykırı, ülkeye, kamuya ve doğaya uygun olmayan, hatta zarar veren projelerde, uygulamalarda normal olarak yer alınmaması gerekiyor. Özellikle ve öncelikle hizmet verilen kurumları, kişileri, ülkeyi-doğayı zamanla mağdur edecek, yanıltacak, aldatacak hizmeti-projeleri-uygulamaları hiç yapmamak gerekiyor. En azından yeni başlamış-oturmamış, kendi sistemini-kurallarını konsensusla-standartlarla-şartname ve uygulama usulleri, esasları ile henüz sağlayamamış ve kurum, şirket, uygulama tecrübesiyle daha olgunlaşmamış “Gönüllü” sektörlerde, konularda, uygulamalarda özellikle daha dikkatli olunması gerekiyor. Çünkü başlangıçta oluşabilecek bir güven-kabul eksikliği, olumsuz algı, önyargı hemen yayılarak, sektörü ve sektörün geleceğini yok edebiliyor. Dünyada biraz daha geçmişi eski ve oturmuş, ancak ülkemizde çok yeni ve henüz oturmamış birçok konuda ve sektörde bu anlamda en başından itibaren çok ciddi “vahim hatalar ve olumsuz işler” yapılmaya başlıyor. Yavaş yavaş da olsa Yeşil Bina sektöründe de genel bir “güvensizlik”, “LEED Sertifikalı Binalara” karşı olumsuz bir algı oluşmaya başladı. Maalesef daha önce “Enerji Etüt”, “Enerji Kimlik Belgesi”, “Enerji Yöneticiliği”, “Enerji Yatırım”, “Yapı Denetim”, “Kalite Sistemleri” vb. hizmetlerinde yaşanan malum sorunlar ve bunlardan kaynaklı güvensizlik ve soru işaretleri benzer şekilde Yeşil Bina, LEED sertifikası danışmanlık hizmetlerinde ve LEED sertifikasında da artık ciddice yaşanmaya başladı. Yeşil Bina: Yeşil Bina danışmanlık firmalarının kendi aralarında bir organizasyona ihtiyaçları var mı? Böyle bir organizasyon işe yarar mı? ÇEDBİK, danışmanlık firmaları arasındaki rekabeti disipline etmek için bir irade gösteremez mi? “Yeşil” sektörün, ülkemizin ve “danışman” firmaların geleceği açısından bu durumdan nasıl çıkılabilir? Arif Künar: Naçizane önerimiz, ÇEDBİK’te üye olarak yer alan danışmanlık firmaları ile ÇEDBİK Yönetimi tarafından sağlanacak asgari müşterek bir “LEED Teknik Şartnamesi” ile “LEED Firmalarında Aranacak Hususlar Şartnamesi” hazırlanması ve mümkünse “LEED Danışmanlık Asgari Hizmet Bedeli” taban fiyatlarının belirlenmesi, bu “yanlış-olumsuz” gidişatı belki engelleyebilir, tartışmaları ve güvensizlikleri azaltabilir. Aksi takdirde her danışmanlık firması kendi “Özel LEED Teknik Şartnamesi”ni kullanmak isterse, kurumlar ve ihale yapan sorumlu kişiler 10 ayrı danışmanlık firmasının “Özel LEED Teknik Şartnamesi” kendilerine verilirse, hangisi ile ihaleye çıkacaklarına nasıl karar verecekler? Böyle sürerse de sürekli sorun yaşanmaya devam edecek ve hem sektör hem de bizler zarar görmeye, gereksiz, faydasız tartışmalara devam edeceğiz. Ä°lginizi çekebilir... Form Åžirketler Grubu Yürütme Kurulu BaÅŸkanı Tunç Korun: "Her Geçen Yıl Ar-Ge Çalışmalarımız ve Yerli Ãœretimlerimizle Ãœrün Gamımızı GeniÅŸletiyoruz"Form Åžirketler Grubu Yürütme Kurulu BaÅŸkanı Tunç Korun, ÅŸirketlerinin baÅŸarılı performansını, geliÅŸtirdikleri yeni ürünleri ve hedeflerini dergimize a... Avrupa BirliÄŸi YeÅŸil Mutabakatı Sektör GörüşleriAvrupa BirliÄŸi YeÅŸil Mutabakatı konusunda, yapı malzemeleri sanayicilerine, sektörümüzün önde gelen firma temsilcilerine mutabakatın yaratacağı yeni d... Sıfır Enerjili Binalar'a UlaÅŸmak Hiç Zor DeÄŸilTürkiye'nin sadece binalarda kullanmak için her sene yaklaşık 15 milyar dolar enerji ithal ettiÄŸini dile getiren Zero Build Genel Sekreteri Özgür ... |
||||
©2025 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Åž. | Sektörel Yayıncılar DerneÄŸi üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.