E.C.A.
200x200 piksel Reklam Alanı

Enerji Mimarlığının Hedefleri ve "Bir Öneri"

Enerji Mimarlığının Hedefleri ve

27 Nisan 2015 | KONUK YAZAR
30. Sayı (Mart-Nisan 2015)

Çelik Erengezgin ÇA-BA Tasarım Sanat Uygulama Ltd. Şti. www.erengezgin.net
“Önce evreni, sonra dünyayı ve bu gezegende milyonlarca yıldır süren yaşamı gözden geçirmeliyiz... Sonra da bu muhteşem kurgu içindeki insanın yerini!.. Ardından, yaşam çevresine zarar veren ve enerjiye bedel ödeyen tek varlığın ‘insan’ olduğunu düşünmeliyiz” diye başlamıştım “İnsanca Yaşam!” başlıklı makaleme... 


Gelin birlikte, bir daha göz atalım yapabileceklerimize...
Güneşine ve toprağına sahip çıkmak, ülkeye sahip çıkmaktır... “Enerji Mimarlığı” da, güneşin ve toprağın temsil ettiği enerji ve ekolojinin “ayrılmaz bütün” olduğunu idrak eden ve var olan değerleri yaşama yansıtan bir tasarım sürecidir. Her türlü bağımlılıktan kurtulmanın, ekolojik dengeleri korumanın, özetle “hayatta ve ayakta” kalmanın ve “sürdürülebilir yaşamın” yoludur...
Hedef sosyal, ekonomik ve ekolojik yıkımlara yol açmayan, kendisine yetmeyi bilen; yaşam ve üretim alanları yaratmaktır... Unutmamak gerekir ki “halifelik” tanımı ile yaratım süreci, insanoğluna emanet edilmiştir... Elbette kendisini yaratamaz, yoktan var edemez. Ama, var olanı korumak kollamak ve bu süreci sağlıkla devam ettirme görevi, insanoğlunun omuzlarındadır... Sorumluluktan kaçamayız!..
Sanılanın aksine fakir değil, “kaynak zengini” bir ülkeyiz. Bu topraklar, maddi ve manevi değerleri ve insan kaynakları ile dünyanın en şanslı ve en zengin ülkelerinden birini barındırıyor. Sadece “yaşam ve üretim” biçimlerimizi gözden geçirmemiz gerekiyor. Bunu sağladığımız takdirde, nerede yanlış yaptığımızı ve neleri değiştirebileceğimizi göreceğiz. 





Bir yerden başlamak gerek!.. 
Örneğin, enerji ve ekoloji adına çözümler içeren ve kendisine yetebilen, kentsel kurguya ve her türlü yapılanmaya çözümsel göndermeler yapacak olan, bireysel ya da toplumsal kullanım amaçlı bir “Güneş Evi”, kendi içeriğinde, fiziki yaşama yönelik tüm olanakları gözler önüne seren ve kurgusunun basitliği ile de cesaret veren bir başlangıç oluşturacaktır. Kendi olanakları ile ısıtmasını, soğutmasını, aydınlatmasını sağlayan ve atıklarını çözümleyen bir örnek olacaktır. Aynı zamanda topluma “Enerji Mimarlığı” ilkelerine göre inşa edilmiş, kalıcı işlevsellik taşıyan, interaktif bir eğitim alanı kazandıracaktır.


Enerji ve Ekoloji
“Doğru yön, doğru malzeme ve doğru tasarım” ilkeleri ile özetlediğim “Enerji Mimarlığı” yapıların, nefes alma doğallığı ve ölçüsünde enerji kullanmasını öngörür. Ne bir fazla, ne bir eksik!.. Gelecekten korkmak istemiyorsak, doğal döngüye direnmeyi değil, uyum sağlamayı seçmeliyiz... 
Yaratım içinde, işe yaramayan ne bir eklenti, ne de fazla bir süs bulunur. Her varlık kendisine gerektiği kadar enerji üretir ve tüketir. Yaşam fonksiyonunun tam karşılığı olan deriyi ya da kabuğu kullanır. Gösteriş değil, işlevsellik belirler onun formunu... 
Ekoloji, paylaşımdır. Ekolojik yaşam, ödeşmeyi bilmektir. Ekoloji, yaşam için gerekli enerjiyi sadece gerektiği kadar kullanmayı tercih etmektir. Ekolojik davranış, doğal kaynakları ve olanakları insanca bölüşebilmeyi istemektir. Ekolojik denge, zihinsel enerjinin, fiziksel ve kimyasal ölçekte işlenip doğal dengeye dönüşmesidir. Tüketirken sağlığımızı da, çevreyi de tüketmeyen enerji biçimlerinin keşfidir.
Bir yapının “ekolojik” olduğunu iddia etmek için önce enerji sınavından geçip geçmediğine bakmak gerekir. Enerjisini kendisi üretebilmekte midir?.. Bu bir. Üretebildiği enerjiyi nefes alma doğallığında kullanabilmekte midir?.. Bu iki. Ve bu kullanımın çıktısı ya da atığı, çevresinin canına mı okumakta, katkı mı sunmaktadır? Bu da üç.. 
İşte “Enerji Mimarlığı” dediğimiz şey de bu üç soruluk sınavdan alnının akı ile çıkmayı becerebilmektir!..
Yaşamın çekirdeği olan enerji ve onun ürünü olan ekoloji, çağımızın en önemli gündem maddesidir artık. Kendine yeten ve yenilenebilen enerjileri kullanarak, yaşam konforunu ve üretimini artırmasını öğrenen insanlık, savaşların ve doğal yıkımların temel nedeni olan enerji sorununu ortadan kaldırmayı bilecektir.
Bu değişimi sağlamak için birinci hedef, doğrudan halktır. Ne zaman ki böyle örneklerden yola çıkarak, “Ben de artık böyle yaşamak istiyorum!” der, işte o gün gerçek dönüşüm başlar. Böyle bir Güneş Evi, bu değişim ve dönüşüm noktasında yer alan, halkın kullanımına ve dolayısıyla interaktif eğitimine fırsat veren bir örnek olacaktır.


Ahşap 
Atamızın 120 sene önce dokuz katlısını inşa ettiği ve günümüzde, otuz katlı binalara kadar önü açık olan ahşabı, temel yapı malzemesi olarak seçeceğiz.
Artık tamamen yanmaz hale getirilebilen ve aynı zamanda en süratli inşa biçimi olan ahşap yapı sistemi, sıfır deprem riski sağlayacaktır. Bu sistemin yaygınlaşması ile ülkemiz gündeminden hiç düşmeyeceği kabul edilen “depreme“ karşı güvenli bölgeler çoğalacaktır. Sürdürülebilir enerji ve ahşap teknolojisinin yaratacağı istihdam ve yepyeni iş sahaları ise topluma nefes aldıracaktır.
Böylece, ahşabı konut sektöründe kullanan tüm ülkelerde olduğu gibi, ormanlarımızın da yeniden yapılanmasına ve gelişmesine öncülük edeceğiz. Çünkü artık, hayatımızı ve sağlığımızı emanet ettiğimiz ahşabı üreten ormanlara gözümüz gibi bakacağız. Batı ülkelerinde olduğu gibi, bir tane ağaç kestiysek, yerine on tanesini dikeceğiz ve böylece ormanlarımız, yine batı ülkelerinde olduğu gibi, inşaat sektöründeki önemli tüketime rağmen büyümeye başlayacaktır... Gerçek koruma budur!..


Bilim ve Eğitime Katkısı
Kentinizdeki bir Güneş Evi, Diyarbakır Güneş Evi’nin, 2008’den bugüne kadar kırk bin öğrenciye verdiği eğitime karşın, çevre illeri de kattığınızda, çıtayı daha da yükseklere taşıyacaktır. Ve böylece “Enerji ve Ekoloji” adına benimsediği ilkeler ışığında hayata geçireceği projesi ve sürdüreceği eğitimler ile yörede ve ülkede güçlü bir değişim rüzgarı yaratacaktır. 
Nihai hedef, yurt genelinde enerji ve ekoloji konusunda bilinçli bir nesil yetiştirmektir. Halkımıza, enerji üretiminde ve kullanımındaki doğruları, canlı olarak göstermektir. Yörenizdeki ilk örneklerden biri olarak bu ya da benzeri bir yapı, çok önemli bir sorumluluk taşıyacaktır. 
Böyle bir Güneş Evi projesi, bir yandan prestijli bir çalışma alanı ya da ağırlama ünitesi olarak değerlendirilirken, kısa vadede bulunduğu ilde, uzun vadede kendi bölgesinde, güneş ve uzantısı olan enerjilerin kullanımına yönelik eğitim ve bilinç yükseltme faaliyetlerinin önemli bir adımı olacaktır. Bu yapıda, her kesimden vatandaşa projenin kapsamına ilişkin sürekli eğitim verilebilecek, yüksek eğitim kurumlarının da katkısıyla bilimsel araştırmalar yapılabilecektir.
Bu aşamada, belediyelerce mimarlara ve yöre halkına bu içerikte yapılabilecek öneriler, destekler ve yaptırımlar girecektir sıraya. Ardından, meslek odalarındaki eğitimlerin içeriğinin ve eğitim sistemine katkı biçiminin araştırılması gerekecektir. Daha sonra üniversitelere eğitim programları önerilecek, halkın bilgilendirilmesi, enerji bilinci ve ekolojik duyarlılık kazanması için sürekli eğitimin yolları aranacaktır.
Güneş Evimizde tasarlayacağımız bir alanda enerji, ekoloji ve ahşaba ilişkin “Enerji Mimarlığı” ilkelerini ve örneklerini içeren bir araştırma kitaplığı oluşturmak çok yararlı olacaktır. Amaç, bu konuda ilgisi ve bilgisi olan, her yaş grubundan çocuklarımızın ve büyüklerin, giderek yüksek öğrenimde bu konuda araştırması olan öğrenci ve öğretim görevlilerinin, güneş evimize gelerek yayınlardan yararlanmalarını ve gerekirse araştırmalarını burada sürdürebilmelerini sağlamaktır. 


Özetle
“Enerji penceresinden bir bakış” da diyebileceğimiz “Enerji Mimarlığı”, pasta keser gibi ikiye veya dörde bölünmüş ve “her biri rastgele yönlere bakan”, çok katlı bir mahalle yaratmak hiç değildir. Yazın cayır cayır yananda mı, kışın ayazında donanda mı, rüzgardan pencere açtırmayanda mı, camlar açıkken yaprak kımıldamayanda mı oturmak isterdiniz?.. Yani enerji mimarlığı, kent tasarımından başlayan ve yapı malzemelerinin doğru seçimine kadar sorumluluk taşıyan bir planlama sürecidir.
Güneş kaynaklı enerjilerin bu şekilde kullanımı ile kent halkı öncelikle çevre değerlerini koruyan, doğal dengeyi bozmayan, hava kirletici emisyon üretmeyerek sera etkisi yaratmayan, yani iklimsel felaketlere gebe global ısınmayı artırmayan yaşam biçimi ile tanışmış olacaktır. Ayrıca böyle projelerden sonra halkın talebi ile oluşacak yeni sektör, yörede yeni bir yatırım ve istihdam alanı yaratacaktır.
Doğru yönlenme, doğru tasarım, doğru malzeme ile inşa edilen bir yapı yüzde 50 enerji tasarrufu ile hayatına başlar ve klasik bir inşa yönteminden daha fazla para harcatmaz yapımcısına. Güneş evimizdeki gibi yüzde 100 enerji tasarrufuna giden yol ise ilaveten yüzde 20-25 arasında değişen bir harcamayı, yani elektronik ve mekanik bazı donanımları gerektirir. Bu bedelse zaten üç ila en fazla beş yıl içinde ödeyeceğimiz enerji faturalarımızın karşılığıdır. İleri ülkelerde devlet, bu bölümdeki harcamalara, uzun vadeli ve düşük faizli kredilerle peşin destek vermektedir. Çünkü böyle yaparak, yani enerji bağımlılığından kurtulmak isteyerek, kendi geleceğini garantiye almaktadır.
Kullandığımız veya içinde yaşadığımız yapıların sahibi olmasak bile, bu amaçla harcanan gereksiz paranın ve enerji giderlerinin dolaylı olarak bizden çıktığını, örneğin daha yüksek ücretlere ve yaşam standartlarına ve istihdama kaynak yaratmak yerine, zorunlu yapı ve enerji bedelleri olarak zaten ödendiğini düşünmeliyiz. 
Beklediğimiz köklü değişimin güneşi, piramidin tepesinden değil, bu ve benzeri örneklerdeki gibi halkla bütünleşmiş deneyimlerden, yani tabanda oluşan bilgi ve bilinçten yükselecektir.

 

R E K L A M

İlginizi çekebilir...

2025, İnşaat Sektöründe Enerji Dönüşümü için Dönüm Noktası Olacak mı?

Avrupa genelinde artan faiz oranları ve inşaat maliyetleri, bina sahiplerini 2024 yılında enerji dönüşüm projelerine yatırım yapma konusunda temkinli ...
9 Ocak 2025

Mekanik Tesisatın Yeni Yüzyılı: Tesisat Sektörünün Dört Bileşeni

GHİYO'dan okuldaşım, İş ve Pazar Geliştirme Stratejileri Mentoru değerli dostum Yavuz Can Yazıcı, Four Essentials izlenimlerini yazdı....
8 Mayıs 2024

ISO 14067 Ürün Karbon Ayak İzi Hesaplama ve Doğrulama

Son zamanlarda, iklim değişikliği konusu giderek daha önemli hale gelmektedir. İklim değişikliği, dünya genelindeki birçok ülkeyi etkisi altına almakt...
5 Nisan 2024

 
Anladım
Web sitemizde kullanıcı deneyiminizi artırmak için çerez (cookie) kullanılır. Daha fazla bilgi için lütfen tıklayınız...

  • Boat Builder Türkiye
  • Çatı ve Cephe Sistemleri Dergisi
  • DoÄŸalgaz Dergisi
  • Enerji ve Çevre Dünyası
  • Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi
  • Tersane Dergisi
  • Tesisat Dergisi
  • Yalıtım Dergisi
  • Yangın ve Güvenlik
  • Ä°klimlendirme Sektörü KataloÄŸu
  • Yangın ve Güvenlik Sektörü KataloÄŸu
  • Yalıtım Sektörü KataloÄŸu
  • Su ve Çevre Sektörü KataloÄŸu

©2025 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Åž. | Sektörel Yayıncılar DerneÄŸi üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.