GVP Yeşil Bina Danışmanlık Yönetici Ortağı M. Tolga Özdemir: "Çıkarılacak Teşviklerle Yeşil Şehirleri de Yaygınlaştırmak Mümkün"
Yeşil Bina: Siemens’ten ayrılıp kendi danışmanlık firmanızı kurmaya nasıl karar verdiniz? M. Tolga Özdemir: Açıkçası aklımda böyle bir plan yoktu. Abu Dhabi’de yer alan Masdar City projesinden döndükten sonra Siemens Gayrimenkul Bölümü’nden farklı kişisel projelerimi gerçekleştirmek üzere ayrıldım. Siemens Gayrimenkul Bölümü’nde çalışırken Türkiye’nin ilk LEED AP’lerinden birisi olarak çok fazla kurum ve temsilcisine Yeşil Binalar konusunu anlatmıştım. Ayrıldığım duyulunca danışmanlık firmamı kurmam konusunda bir teşvik oldu ve biz de bu işlere başlamış olduk. Yeşil Bina: Firma olarak hangi alanlara öncelik veriyorsunuz? M. Tolga Özdemir: Firmamız iki ana kolda faaliyet gösteriyor. Bunlar, inşaat proje yönetimi ve Yeşil Bina danışmanlığı. Bu kapsamda proje yönetimi, tasarım yönetimi, saha yönetimi ve kentsel dönüşüm konularında çalışıyoruz. 2007 yılında çalışmalarını başlattığımız Siemens Gebze Tesisleri projesi, o dönemde ülkemizin ilk LEED Gold sertifikalı projesi oldu. Dolayısıyla Türkiye’de Yeşil Bina sertifikasyonu işine ilk girenlerden biriyim. Bu nedenle firmamızda Yeşil Bina danışmanlığı biraz daha öne çıkıyor. Müşterilerimize hem bina ölçeğinde hem de yerleşke ölçeğinde Yeşil Bina sertifika danışmanlığı ve süreç boyunca gerekli olabilecek mühendislik disiplinlerinde danışmanlık hizmetleri veriyoruz. Enerji modellemesi, gün ışığı modellemesi, enerji etütleri, yenilenebilir enerji sistemleri, enerji verimliliğini artırıcı projelerin hazırlanması, proje finansmanı veya uygun maliyetli kaynak bulunması konularında çalışıyoruz. Proje yönetimini yaptığımız projelerde, yangın, akustik, aydınlatma, cephe danışmanlıkları gibi uzmanlık isteyen konularda da müşterilerimize destek oluyoruz. Yeşil Bina: Yeşil Binalar konusunda ülkemizdeki mevcut durumu nasıl değerlendiriyorsunuz? M. Tolga Özdemir: Sertifikalı projelerin ülkemizde 5-6 sene önce ilk defa ortaya çıkmış olması ve gündeme gelen ilk projelerin Siemens, Unilever, Gama gibi kurumsal firmaların prestijli projeleri olması nedeniyle başlangıç güzel oldu. Biz ilk defa Siemens Gebze tesislerinde Yeşil Bina sertifikasyonuna girdiğimizde, danışmanlık hizmetlerini Amerikalı bir firmadan almıştık. O zamanlar neredeyse etrafta danışacak kimse yoktu. Şimdi bu konunun daha fazla biliniyor olması ve hatta bu konuları meslek olarak icra eden grupların etrafta olması son derece memnuniyet verici. Özellikle LEED sertifikasının yaygınlığına baktığımızda, ABD dışında en fazla sertifika almış projelerin olduğu ülkeler sıralamasında ilk ondayız. Yani, orta ve uzun vadede binaların ve dolayısıyla toplumun yararına olan bir konuda ciddi bir ilgi oluştu ülkemizde. Bu durum son derece sevindirici. Üst ölçekten baktığımızda, bu bilincin ülke genelinde yaygınlaşmasıyla, enerji ve su tasarrufunda ciddi tasarruflar ve bina içinde yaşayan/çalışan insanlarımızın daha mutlu olduğu bir durum ortaya çıkacaktır. Her konuda olduğu gibi Yeşil Bina ve sertifikasyon kavramının yaygınlaşması sırasında bazı olumsuzlukların ortaya çıkma riski olabilir. Bu süreci sadece bir sertifika ve kağıt işi olarak görmek risklerin en başında geliyor. Biz, sertifikasyon danışmanlığı hizmetlerinin mutlaka mühendislik tecrübesi ve birikimiyle desteklenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Aynı şekilde, proje sahiplerinin, enerji ve su tasarrufu gibi mali avantajlarının yanında, bunun gönüllülük esasına dayalı bir sosyal sorumluluk taahhütnamesi olduğunu da anlatabilmeliyiz. Ayrıca LEED rehber dokümanları, ağırlıklı Amerikan şartnameleri olmak üzere çok sayıda yönetmeliğe atıfta bulunuyor. Bu yönetmeliklere aşina, mimarlık ve mühendislik gruplarının sayısının çok fazla olmaması, bu konunun ülke geneline yayılmasında engel olarak görülebilir. Yeşil Bina: Sizce fırsatlar neler olabilir? M. Tolga Özdemir: En büyük fırsat devletin konuya sahip çıkmasıyla ortaya çıkacaktır. Depreme dayanıklı olmayan yapıların güçlendirilmesi veya yeniden yapılması için çıkarılan kentsel dönüşüm sürecinin mali büyüklüğü 300 milyar dolar olarak öngörülüyor. Yeşil Bina yaklaşımlarını bu sürece dahil edebilmek için ilgili teşvikler çıkarılabilir. Çıkarılacak teşviklerle Yeşil Binaları, yeşil mahalleleri, hatta yeşil şehirleri yaygınlaştırmak mümkün olacaktır. Bu konuda yakın zamanda güzel gelişmelerin olacağını tahmin ediyoruz. Gerek Şehircilik Bakanlığı’nın gerekse Ekonomi Bakanlığı’nın teşvik konusunda heyecanları var. Bunların yakın zamanda bir yasal düzenleme olarak karşımıza çıkacağını tahmin ediyoruz. Biz de bu süreçte ilgili taraflara görüşlerimizi resmi ve gayri resmi olarak ulaştırıyoruz. Yeşil Bina: Yerel Yeşil Bina sertifikasyonu konusunda düşünceleriniz nedir? M. Tolga Özdemir: Şu anda memleketimizde dört kuruluş bunun çalışmalarında bir aşamaya gelmiş durumda. TSE, bir üniversite ve iki dernek bu işi yakından takip ediyor. Gönüllülük esasına dayalı bu sertifikasyon süreçlerinde devletin rolünün olmaması gerektiğini düşünüyorum. Devlet, vereceği teşvik ve desteklerle yerel sertifikayı alacak binaları destekleyebilir. Ancak, devlet kurumlarının sertifika vermesi ABD ve diğer gelişmiş ülkelerde söz konusu değil. Bu sertifikaların zorunlu hale getirilmesinin ise ülkemiz için çok erken olduğunu düşünüyorum. Böyle bir düzenleme söz konusu olursa mutlaka bir getiri-götürü analizinin ülke ölçeğinde yapılması ve sertifikasyon ve denetim süreçlerinin bu bakış açısıyla irdelenmesi gerekli. Yeşil Bina: Önümüzdeki dönemde bizi neler bekliyor? M. Tolga Özdemir: Son dönemdeki izlenimlerimizden hareketle, bina ölçeğinden yerleşke ve şehir ölçeğine geçişin daha hızlı olacağını düşünüyorum. Nitekim kentsel dönüşüm projelerinin hızlanmasıyla sürdürülebilir yerleşke tasarımı ve inşaatı fikri daha da yaygınlaşıyor. Müşterilerimize son dönemde LEED Mahalle sertifikasını daha çok anlatıyoruz. Ayrıca, mevcut binalarda verimliliği artırıcı projeler için halihazırda var olan teşviklerin daha da yaygınlaşacağını ve mevcut binalar kategorilerisinde sertifikalı bina sayısında artış olacağını öngörüyorum. M. TOLGA ÖZDEMİR Türkiye’nin ilk LEED AP’lerinden olan M. Tolga Özdemir, 17 yıllık mühendislik tecrübesine sahip. Özdemir, Amerikan Yeşil Binalar Konseyi (USGBC) tarafından verilen ve sırasıyla Yeşil Binalarda ve yeşil ofislerde uzmanlık anlamına gelen LEED AP BD&C ve LEED AP ID&C sertifikalarına ve Amerikan Proje Yönetim Enstitüsü (PMI) tarafından verilen ve proje yönetiminde uzmanlık anlamına gelen PMP sertifikasına sahip. Bir dönem İstanbul Proje Yönetim Derneği başkanlığı da yapan Özdemir, halen Amerikan Proje Yönetim Enstitüsü-PMI, Uluslararası Tesis Yönetim Birliği-IFMA, Amerikan İnşaat Yöneticileri Birliği-CMAA ve IPYD üyesi ve GVP Mühendislik Müşavirlik firmasının kurucusu. İlginizi çekebilir... Form Şirketler Grubu Yürütme Kurulu Başkanı Tunç Korun: "Her Geçen Yıl Ar-Ge Çalışmalarımız ve Yerli Üretimlerimizle Ürün Gamımızı Genişletiyoruz"Form Şirketler Grubu Yürütme Kurulu Başkanı Tunç Korun, şirketlerinin başarılı performansını, geliştirdikleri yeni ürünleri ve hedeflerini dergimize a... Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı Sektör GörüşleriAvrupa Birliği Yeşil Mutabakatı konusunda, yapı malzemeleri sanayicilerine, sektörümüzün önde gelen firma temsilcilerine mutabakatın yaratacağı yeni d... Sıfır Enerjili Binalar'a Ulaşmak Hiç Zor DeğilTürkiye'nin sadece binalarda kullanmak için her sene yaklaşık 15 milyar dolar enerji ithal ettiğini dile getiren Zero Build Genel Sekreteri Özgür ... |
||||
©2024 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Ş. | Sektörel Yayıncılar Derneği üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.