19 Haziran 2012 | PROJE 13. Sayı (Mayıs-Haziran 2012)

Dünyada sadece 15 otel projesinin sahip olduÄŸu LEED Gold sertifikasını, Türkiye’de ise ilk kez Hilton Garden Inn Istanbul Golden Horn aldı.
Yer: Sütlüce-Haliç, İstanbul
İşveren: Amplio Otel Yatırım A.Ş.
Mimari Proje: TeCe Mimarlık (Tülin Hadi, Cem İlhan)
Proje Mimarları: Şefika Güner, Derya Ertan, Türkan Kahveci, Aydoğan Özsoy, Sezgin Bilgin
Yüklenici: Fermak A.Ş.
Statik: Modern Mühendislik
Mekanik: ENAR
Elektrik: HB Teknik
Peyzaj: Lal Bahçeleri
LEED Danışmanlığı: ERKE Tasarım
İnşaat Alanı: 20.000 m²
Yapım Tarihi: 2011

Cevresindeki doğa ve dokuya uygunluğu, binanın yerleşimi ve mimari süreciyle LEED kriterlerine göre projelendirilen Hilton Garden Inn İstanbul Golden Horn, dünyada sadece 15 otel projesinin sahip olduğu LEED Gold sertifikasının sahibi oldu. Su tüketiminden güneş enerjisinin kullanımına, yapının geri dönüşüm aşamalarından, kullanılan malzemelere ve iç mekan kalitesine kadar birçok noktanın değerlendirilmesi sonucu sahip olunabilen sertifika, ERKE Tasarım danışmanlığında Türkiye’de ilk kez bir otele verildi.

Otel, İstanbul’un en eski yerleşim bölgelerinden biri olan Sütlüce’de yer alıyor. Tarihi yarımadayı karşıdan gören özel bir konuma sahip otel arsası oldukça eğimli bir topografyada bulunuyor. Haliç siluetinden bakıldığında otel kütlesi çevre yapılar içinde dikkat çekerken, aynı zamanda ön ve arka plandaki yapılaşmayı domine etmeyen bir yaklaşımı sergiliyor.

Projede, inşaat çalışmalarına başlamadan önce hava ve su kirliliğini önlemek, toprak kaybının önüne geçmek için ESC planı (Erozyon ve Sedimentasyon Kontrol Planı) kapsamında şantiyede tedbirler alınmış. Şantiye araç giriş-çıkışında araç yıkama alanı oluşturulmuş ve yağan yağmurla birlikte toprağın şantiye dışına çıkmasını engellemek için geotekstil malzemeyle şantiye çiti etrafı çevrelenmiş. Otoparkların tümü bodrum katlarda tasarlanmış, böylece sert peyzaj alanlarında ısı adası etkisi düşürülmüş. Çatı alanlarında ise güneş ışığı yansıtabilirlik oranları yüksek malzeme kullanılarak ısı adası etkisi azaltılmış. Projede enerjiden yüzde 23, su kullanımından ise yüzde 40 tasarruf sağlanıyor. Su tüketimini azaltmak için peyzaj alanlarında az su tüketen yerel ve adaptasyonlu bitkiler tercih edilmiş. Verimli bir sulama sistemi kullanılarak sulamada yüzde 67 oranında su tasarrufu sağlanmış. Bina içi su tüketiminde ise ıslak hacimlerde düşük debili klozetler, susuz pisuarlar ve yüksek verimli, sensörlü bataryalar kullanılarak şebeke suyu kullanımından yüzde 40 tasarruf sağlanmış. Yerel ekonomiyi desteklemek ve yakıt tüketimi kaynaklı çevre kirliliğini önlemek için projenin yüzde 30’u yerel malzemelerden tercih edilmiş. Proje, manzara ve günışığından maksimum fayda sağlayacak şekilde tasarlanmış. Binada, günışığı alan yaşam alanlarının oranı yüzde 80, manzara gören yaşam alanlarının oranı ise yüzde 90. Binanın ısıtması, soğutması ve havalandırılması için otomasyon sistemi, ısı geri kazanımlı sistemler ve dört borulu fan-coil ısıtma ve soğutma sistemleri kullanılmış. Isıtma ve soğutmadaki kayıpları önlemek için ise yüksek performanslı dış cephe ısı yalıtımı ve yüksek performanslı camlar tercih edilmiş. Isıtma ve soğutma sistemleri, ozon tabakasına zarar verecek gazların (CFC gazı)  yerine,  küresel ısınmaya en az etki edecek gazlar kullanılacak şekilde tasarlanmış (R134a ve R410A). Binada ASHRAE standartlarına göre yüzde 30 daha fazla taze hava sağlanmış. Kullanım yoğunluğu yüksek olan alanlarda karbondioksit sensörleri kullanılarak hava kalitesi kontrol altında tutulmuş, böylece çalışanlar için sağlıklı bir çalışma ortamı temin edilmiş. Dim edilebilir aydınlatma sistemleriyle ışık seviyesi ihtiyaca göre ayarlanabilirken, hareket ve varlık sensörleriyle de gereksiz aydınlatmanın önüne geçilmiş. Yüksek verimli pompalar ve fanlar ile enerji tasarrufu sağlanmış. Binanın sıcak su ihtiyacı ise güneş panellerinden karşılanıyor. Ayrıca LEED özellikleri arasında da yer alan, dünyada ilk defa Hilton markasının uyguladığı “%100 non smoking” yaklaşımı da Hilton Garden Inn İstanbul Golden Horn Hotel’de uygulanıyor.

Amplio Yönetim Kurulu Başkanı Alaeddin Babaoğlu
“Sertfika alan ilk otel olmamız bizi heyecanlandırdı”



“Dünyada sadece 15 otelin sahip olduğu LEED Gold sertifikası doğa dostu, sosyal açıdan sorumlu, uyumlu ve çevreye saygılı yaşam alanı tasarlamak anlamına geliyor. Amplio’nun tüm projelere yaklaşımı bu duyarlılıktadır. Haliç bölgesine yatırımlar yapmaya devam edeceğiz. Bölgeye yatırım yaparken, geleneksel mahalle kültürünü modern bir altyapı ile yaşatmayı amaçlıyoruz. Hilton gibi bir markayı bölgeye getirmiş olmamız, bölgenin gelişimine çok büyük katkı sağladı ve yeni yatırımların önünü açtı. Nefes alarak ortak paylaşım içinde bulunduğumuz çevremize katkıda bulunabiliyor olmak tarif edilemez bir duygu. Çevreye duyarlı olabilmek adına, yatırımımıza ilave 5 milyon dolar ekledik. Bu sertifikayı ülkemizde alan ilk otel olmamız da bizi oldukça heyecanlandırdı...”

Cem İlhan / TeCe Mimarlık
“Küçük bir arsada ciddi beklentilerle karşı karşıyaydık”



“Tarihi yarımadayı karşıdan gören özel bir konuma sahip olan otel arsası oldukça eğimli bir topografyaya sahip. Bu eğimli konum, yönlenme açısından Haliç vistasına bakan önemli perspektifler veriyor. Santral İstanbul, Minyatürk, Sütlüce Kongre Merkezi, AKP İl Başkanlık Binası, Rahmi Koç Müzesi gibi kentsel etkinlik merkezlerinin ortasında yer alıyor. Bununla birlikte eğimden kaynaklanan yüksek istinat duvarlarının yer aldığı arka cephe, çarpık yapılaşmanın izlerini koruyan mahallelere yüz veriyor. Sütlüce Mahallesi, bugün hemen karşı kıyıdaki Eyüp-Balat hattında yaşanan dönüşümün bir takipçisi niteliğinde. Otel 440 yataklı programıyla arsaya büyük bir yoğunluk getiriyor. Bu nedenle monoblok monoton bir kitle yerine, parçalı karakterde, gabarisi değişken bir kitle kurgusuna gidildi. Yapı çeşitli kademelenmelerle hareketlendirildi. Ağırlıklı olarak cephe seramiği ve fiberçimento plaka kaplama ile oluşturuldu. Üst kotlarda düzenlenen teras bahçeleri, değişken malzeme kurgusu, ışık ve gölge oyunları, iri kitlenin mevcut doku ile bütünleşmesini sağlıyor. Haliç siluetinden bakıldığında otel kitlesi çevre yapılar içinde belli bir egemen yapı olarak dikkat çekerken, aynı zamanda ön ve arka plandaki yapılaşmayı domine etmeyen bir yaklaşımı sergiliyor. Otel, Haliç yönüne bakan ve çeşitli kotlara oturan teraslara sahip. Restoran, bar ve toplantı salonları zemin ve asma katlarda yer alarak aynı yönlere bakan panoramik mekanlar olarak düzenlendi. Odalar olabildiğince Haliç vistasına açılacak şekilde konumlandı...”
“Yirmi yıllık mimari üretimimize baktığımızda, aslında LEED sertifikasyonunun ön koşullarının yüzde 80’ini karşıladığımızı gördük. LEED’i Hilton projesinin sertifikasyona girmesi sırasında daha yakından tanıma fırsatı bulduk. Yatırımcı firma Amplio, Türkiye’de sertifikasyona tabii ilk otel yapısı olma hedefiyle projeyi başlatmıştı. Projenin manzara kriterleri, yönlenmesi, kuzeye bakması ve aşırı eğimli bir yerde inşa edilmesi gibi zorluklar vardı. Küçük bir arsada ciddi beklentiler ve inşaat yüküyle karşı karşıyaydık. Mimari bakış açımızla hantal olmayan, kente karşı sorumluluklarını yerine getiren ve genel dokuyla yarışmayan bir yapı yapmaya çalıştık. Yaptığımız çoğu binada işletme ve bakım anlamında zorlamayan çözümler önermeye çalışıyoruz.”

Hilton Garden Inn Golden Horn’da Mekanik ve Elektrik Yeşil Bina Stratejileri

Mak. Müh. Mehmet Okumuş
LEED AP Operations + Maintenance,
LEED for Homes Green Rater
ERKE Tasarım



Sürdürülebilir Araziler

• Gece görüşünü engellememek ve ışık kirliliğini azaltmak için iç ve dış aydınlatma tasarımı özenle yapıldı.
• Yüksek verimli armatürler kullanıldı.
• Tüm aydınlatma armatürlerinde ASHRAE 90.1-2007 standartındaki baz değerlere göre daha verimli armatürler seçildi. Enerji modellemesinde aydınlatmada yüzde 36 elektrik enerjisi tasarrufu sağlandı.
• Işık kirliliğini azaltmak için gökyüzüne ışık kaçışı olmayan dar açılı aydınlatma armatürleri kullanıldı.
• İç aydınlatma armatürleri tasarımında vitrin aydınlatmasından kaçınıldı ve aydınlatma armatürlerinin yerleşimi, pencereden dışarıya doğru ışık kaçışının olmayacağı şekilde dizayn edildi.
• Aydınlatma için otomasyon sistemi bulunuyor. Böylece tüm binada aydınlatma kontrol ediliyor ve gereksiz aydınlatmadan kaynaklanan elektrik tüketimi önlenmiş oluyor.

Su Verimliliği
Hilton Garden Inn binasında su verimliliği sağlamak için düşük kapasiteli çift basmalı rezervuarlar, susuz pisuvarlar, fotoselli ve düşük debili bataryalar kullanılıyor. Projenin tümünde kullanılan su verimli malzemeler ile şebeke suyu kullanımında toplamda yüzde 40 su tasarrufu sağlanıyor. 

• Siyah su oluşumu düşük kapasiteli rezervuarlar ve susuz pisuvarlar kullanılması sonucunda yüzde 50 oranında azaltılıyor.   
• Peyzaj alanlarında şebeke suyu tüketimini azalmak için mümkün olduğunca az su tüketen (çalılar, yer örtücü bitkiler ve su ihtiyacı az olan karışık çim çeşidi) yerel bitkiler tercih edildi. Peyzaj sulaması damlama sulama sistemiyle yapılıyor. Gerek su verimli peyzaj tasarımı gerekse de su verimli sulama sistemleri kullanılması ile binada yüzde 67 oranında su tasarrufu sağlanıyor.  

Enerji ve Atmosfer
Enerji etkin bir bina ortaya koymak için tasarım aşamasında dikkate alınan enerji tasarruf projeleri, inşaat sırasında uygulamaya alındı. Aşırı enerji kullanımına bağlı çevresel ve ekonomik etkileri azaltmak ve binada maksimum enerji tasarrufu yapmak için ERKE tarafından enerji modellemesi yapılarak binanın enerji performansı ASHRAE 90.1.2007 standardı ile karşılaştırıldı ve enerji etkin sistemler kullanılarak enerji maliyeti açısından yıllık 72.100 dolarlık (%23,5) tasarruf sağlandı.

Hilton Garden Inn’deki enerji etkin sistemler:

• Doğal Havalandırma: Odalarda açılabilir camlar bulunuyor. Camlar açıldığında mekanik havalandırma durarak enerji verimliliği sağlanıyor.
• Yüksek verimli kazan ve chiller
• Frekans konvertörlü pompalar ve fanlar
• Low-e camlar
• Güneş enerjisinden sıcak su üretimi
• Dört borulu fan-coil sistemi
• Isı geri kazanım
• ASHRAE 90.1-2007 Standardı’na göre duvarlarda %30 daha iyi ısı iletim katsayısı
• Yüksek verimli aydınlatma armatürleri

Isıtma ve soğutma sistemlerinde, ozon tabakasına zarar verecek gazlar (CFC) kullanılmadı ve küresel ısınmaya mümkün olduğunca az etki eden gazlar tercih edildi (R134a).
Binada enerjiye ihtiyaç duyan bütün sistemlerin, proje sahibinin istekleri, tasarımın temel prensipleri ve uygulama projelerine göre satın alındığını, monte edildiğini, ayarlandığını ve çalıştığını kontrol etmek için test ve devreye alma planı oluşturuldu ve süreç boyunca kontroller yapıldı.

 İç Mekan Kalitesi

• İç mekan hava kalitesinin sağlanması için ERKE tarafından iç mekan hava kalitesi yönetim planı hazırlandı. Bu plan kapsamında inşaat sırasında, malzemeleri ve inşaat çalışanlarının sağlığını korumak amacıyla klima kanalların ağızları kapatıldı, inşası bitmiş alanlarla bitmemiş alanlar birbirinden ayrıldı, nem emici malzemeler korundu. İnşaat sahasında çalışanlar için havalandırma sağlandı ve ince işler belirli bir sıraya konularak verimli bir çalışma sağlandı. 
• İç mekânlarda kullanılan yapıştırıcı, dolgu, boya ve kaplama malzemelerinde düşük VOC (Zararlı uçucu madde) değerinin olmasına dikkat edildi, böylece inşaat sahasında çalışanlar ve bina kullanıcılarının zararlı uçucu maddeleri soluması engellendi.
• Binanın ana girişine sabit paspaslar konulmasıyla tozun içeri girmesi önleniyor. Tüm klima santrallerinde yüksek verimli (F7) filtreler kullanılarak iç mekan hava kalitesinin korunması sağlanıyor. Temizlik odası ve otoparklarda negatif basınçlandırma yapılarak kirli havanın temiz havayla karışıp bina havalandırma sistemine girişi engelleniyor.
• Bina kullanıcılarına sağlıklı ortamlar sağlamak için bina içerisine ASHRAE 62.1.2007 standardına göre yüzde 30 daha fazla taze hava veriliyor. 
• Kullanım yoğunluğu yüksek olan alanlarında CO2 (karbondioksit) sensörleri ve otoparklarda CO (karbonmonoksit) sensörleri kullanılarak iç mekan hava kalitesi kontrol altında tutuluyor. 
• Klima santrallerine akış metreler monte edildi; böylece hava akışı düzenli olarak kontrol ediliyor. 
• Bilgisayar ortamında bina üç boyutlu olarak modellenerek ERKE tarafından günışığı simülasyonu yapıldı. 21 Eylül tarihindeki 09.00 ile 15:00 saatlerindeki binaya olan günışığı girişi incelendi. Yapılan simülasyon sonucunda günışığı girişi yüzde 80 olarak hesaplandı.

 

---

R E K L A M