Yapılarda Sürdürülebilirliğin Anahtarlarından Birisi Isı Pompaları
Dünyamızda enerji, istenilen yer ve zamanda seyrek olarak uygun sıcaklıkta bulunur. Mühendisler için temel problem, istenilen formda olmayan enerjinin istenilen ve ekonomik bir biçimde kullanılabilir bir forma getirilmesidir. Örneğin petrol ve doğalgaz önemli enerji kaynaklarındandır; ancak çıkarılıp işlenmeden önce istenilen formda değildir. Bunun gibi ısı pompaları havada, suda ve toprakta bulunan kullanışlı formda olmayan ısıl enerjinin, dışarıdan düşük bir enerji verilerek, daha kullanılabilir şekle getirilmesine yardımcı olur. Isı pompaları bizlere, yenilenebilir enerji teknolojilerine dayalı sürdürülebilir bir toplum oluşturulmasına yardımcı olabilecek önemli araçlardan birisi olarak gözükmektedir. Isı pompaları ısıyı depolama yoluyla zaman ve mekanda taşımamıza da yardımcı olur. AB Enerji Direktifi EPBD’nin, 2020’de yüzde 20 yenilenebilir enerji hedefini tutturmada ısı pompaları önemli bir yer almaktadır. Bu bağlamda AB komisyonu ısı pompalarını yenilenebilir enerji olarak tanımlamaktadır. Isı pompaları 2021’de “Yaklaşık Sıfır Enerjili Binalara” ulaşma ve benzer şekilde binaların renovasyonlarla enerji verimli hale getirilme hedefinin de önemli araçlarından birisi olarak görülmektedir. Diğer yandan ısı pompaları yaklaşık olarak 40 yıldan beri Amerika’da ticari bir ürün olarak imal edilmektedir. Isı pompaları hava, su ve toprak kaynaklı olmak üzere üç tiptir. En verimli ve sezonluk kararlılığı en yüksek olanlar toprak kaynaklı ısı pompalarıdır. Ancak çok pahalıdırlar. Su pompaları deniz, göl, akarsu gibi (bulunabildiğinde) kaynakları kullanabileceği gibi, trijenerasyon sistemi, güneş destekli sıcak su, kule, kazan gibi enerji kaynaklarını kullanarak da verimli biçimde kullanılabilmektedir. Hava soğutmalı ısı pompalarının verimleri daha düşüktür. Verim, dalgalı olan dış hava sıcaklığına bağlıdır. En basit türleri hem ısıtma hem de soğutma yapabilen split klimalardır. Isı pompalarının bina içinde verimli bir biçimde kullanılabilmeleri için bina içi tesisatları da, bu cihazların verimli biçimde üretebildikleri su sıcaklıklarına uygun olmalıdır. Bu cihazlar kışın 30/40 °C, yazın 15-20 °C soğuk su ile verimli biçimde çalışabilmektedir. Bu bağlamda radyatör, tüm havalı, fan coil tesisatları ısı pompaları ile verimli biçimde kullanmaya uygun değildir. Döşemeden veya tavandan ısıtma ve serinletme, TABS sistemleri, konfor modülleri ve üç borulu sulu VRV sistemler daha uygundur. Bu nedenle zaman içinde teknolojinin bu yöne doğru kayacağı değerlendirilmektedir. Böylece güneş enerjisinin binalarda kullanım oranı da artacaktır. Bu çerçevede binalarda uygulama imkanı daha fazla olan “Su Kaynaklı Isı Pompaları (SKIP)” örnek olarak açıklanmıştır (Yukarıda açıklandığı üzere cihazlar aynıdır, sadece ısı aldıkları veya verdikleri kaynaklar farklıdır. Bunların bir bölümü bina içine konularak dış ünitelerinde uygun sıcaklıkta üretilen su dolaştırılmaktadır). Bunlar, hacim iklimlendirmesinde ve/veya su ısıtmada kullanılmasını sağlayan terminal üniteler (birimler) olarak iş görmektedir. Her bir hacim iklimlendirme SKIP ünitesi (fan coil, radyatör gibi), kendi termostatı ile kontrol edilir ve gerektiğinde ısıtma veya soğutma sağlar. Sıcak su veren SKIP iç üniteleri, ısıtma veya soğutmada iken veya talebe göre işlev görebilir. Uygulamalarda, birkaç SKIP cihazından binlercesine kadar kullanılabilmektedir. Enerji kaynağı olarak her bir ünitede su dolaştırılır. Ayrıca, binaların ısı geri kazanım potansiyelini belirlemek için ticari bilgisayar programlarından yararlanılır. Sistemin ısı geri kazanım etkinliğini artırmak için ısıl depolama tankları kullanılır. Kapalı çevrimde dolaşan su, ilave bir ısıtıcı (örneğin kojenerasyon cihazı, kazan, güneş enerjisi ile ısıtılan su) ve bir ısı atıcısından (örneğin bir absorbsiyonlu chiller veya uygunsa bir açık soğutma kulesi) geçirilir. Alışılagelmiş uygulamada, su çevrimi 60 F (15 °C) ile 90 F (32 °C) arasında tutulur. Su çevrim sıcaklığı 32 °C’ye yaklaşınca, sıcaklığı 32.2 °C’nin altında tutmak için ısı atma cihazının çeşitli kademeleri devreye girer. Çevrim suyu sıcaklığı 15 °C’ye yaklaşınca, çevrimi 15 °C’nin üstüne çıkarmak için ilave ısıtma cihazının değişik kademeleri devreye girer. 15 °C ile 32 °C arasında, hiçbir ilave ısıtma veya ısı atma cihazı gerekmez. Genel olarak, ısı potansiyelinin fazla olması için bir binada, bazı mevsimler süresince çekirdek bölgesinde önemli bir soğutma yükü ve çevre bölgesinde bir ısıtma yükü veya soğutma yükleri ve sıcak su ihtiyacı gereklidir. Isı geri kazanım potansiyeli, yıllık işletme saatinin önemli olduğu uygulamalarda en fazladır. Burada, bazı ısı pompaları sıvıya ısı verir ve bazıları da sıvıdan ısı çeker. Şayet, ısı verme ve ısı çekme saatleri birbirini dengelerse, kapalı çevrimde hiçbir merkezi cihaz (soğutma kulesi gibi) olmadan, sabit sıcaklıkta ısı geri kazanımı olur. Tüm ısı pompaları birlikte ısı çekiyor veya ısı veriyorsa, hiçbir ısı geri kazanımı olmaz ve çevrim sıcaklıklarında en hızlı bir şekilde salımlar oluşur. Bununla beraber, ısı geri kazanımı, bazı saatlerde net ısı çekişinin ve bazı saatlerde de kapalı çevrime net ısı verişlerinin olduğu saatlerde söz konusudur. Net ısının verildiği oturulan saatler ile net ısının çekildiği oturulmayan (yapıda bulunulmayan) saatler arasındaki ısı geri kazanımı en yaygın uygulama örneğidir. Günlük ısı geri kazanımında, merkezi çevrim şartlandırma cihazının minimize edilmesi gerekiyorsa, kapalı çevrimde, çevrimdeki sıvının ısıl kapasitesi yanında bir depo olmalıdır. Net ısı çekişleri ile net ısı verişleri arasındaki zamanın yaklaşık olarak bir günü aştığı periyotlar boyunca, su tankı olan kapalı çevrimlerle sadece düşük ısı geri kazanımı elde edilecektir ve çevrim sıcaklığını izin verilen aralıkta tutmak için merkezi bir şartlandırma cihazı gerekecektir. Kapalı çevrimli su kaynaklı sistemlerde, kapalı çevrime ısının verilmesi veya kapalı çevrimden ısının çekilmesi için ısı değiştiricisinden suyun dolaştırılmasını talep eder. Kaynaklar [1] Wahlström, A, “Is it Possible to Achieve Zero Energy Demand While Rebuilding Multı-dwelling Buildings”, Rehva Journal, August 2011. [2] Hepbaşlı, Akdemir, Ö., “Su-Çevrimli Isı Pompaları ile Yapılarda Isı Geri Kazanımı”, 6. Ulusal Soğutma ve İklimlendirme Kongresi, Çukurova Üniversitesi, 4-7 Kasım 2000. İlginizi çekebilir... Tüm Yaşam Karbon Değerlendirmesi ve Sertifikasyon Sistemlerinde Uyum Duygu Erten, Ph.D., P.E., AIA, BREEAM Fellow, LEED APDavetli konuşmacı olarak katıldığım 'Binalar ve İklim Küresel Forumu', Fransa Hükümeti ve Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) tarafından... Depremle İlgili SürdürülebilirlikSismik uygunluk olarak da kullanılan depremle ilgili sürdürülebilirlik kavramı, binaları tehlikelerden korumaya odaklanmış bir bilim dalı olan deprem ... nZEB 101Bu ay ki dosyamızı nZEB konusuna ayırdık. Yapacak çok şeyimiz var, yolumuz uzun ve zamanımız kısa. İş dünyası, hükümet ve sivil toplum arasındaki işbi... |
||||
©2024 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Ş. | Sektörel Yayıncılar Derneği üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.