Yeşil Toplu Konut
Sürdürülebilirlik ve Yeşil Bina kavramlarının henüz yerleştiği ülkemizde Yeşil Binaların maliyeti tartışılırken, Katalunya Yerel Hükümeti, İspanya Merkez Hükümeti’nin desteğiyle 1998 yılından beri geleneksel Akdeniz Mimarisinin izlerini taşıyan, biyoklimatik mimarlık prensipleri ile tasarlanan, sürdürülebilir malzemeleri kullanan, az su tüketen ve yenilenebilir enerji sistemleri entegre edilmiş toplu konutlar yapmaktadır. 1992 yılında Barselona’nın trafik sorununu çözmek amacıyla iki yeni çevre yolunun yapılması ile yeni yerleşim alanları açılmış ve bu yerleşim alanları yeşil toplu konutlar ile projelendirilmeye başlanmıştır. Normal koşullar altında ev alması imkansız olan, belirli bir miktarın altında gelir sahibi ve 31 yaşından küçük genç profesyonelleri ev sahibi yapmayı amaçlayan yerel hükümet, 431 konuttan oluşan 6 proje ile sosyal ve çevreye karşı olan duyarlılığını ortaya koymuştur. Henüz LEED ve BREEAM değerlendirme sistemleri yeni yeni uygulanmaya başlanmışken, Katalunya Hükümeti, öngörüsü ile Yeşil Bina değerlendirme sistemlerini oluşturan kriterleri toplu konut projelerinde uygulamıştır. Yeşil Bina değerlendirme sistemlerinin olmazsa olmaz kriteri olan sağlıklı malzemelerin kullanımına büyük önem verilmiştir. Termal kilden yapılmış cephe, hava akımına izin vermekte ve daha sağlıklı yaşam ortamları yaratmaktadır. Doğal pigment bazlı, kimyasal içermeyen boyalar kullanılmış ve doğal resin bazlı yüzey koruyucu ürünler (mine ve vernik) seçilmiştir. PVC tesisat boruları yerine polietilen ve polipropilen tesisat boruları kullanılmıştır. Akustik ve ısıl konforu artırmak için çift camlı pencere sistemleri seçilmiştir. Elektrik tesisatında kullanılan kablolar, prizler ve soketler geri dönüşümlü malzemelerden yapılmıştır. LEED ve BREEAM değerlendirme sistemlerinde geniş yer alan, inşaat aktivitelerinden kaynaklanan kirliliğin azaltılması kriterinin prensipleri uygulanmış; inşaat sahasında yer alan ağaçlar kesilmemiş ve şantiye atıkları geri dönüşüm tesislerine gönderilerek değerlendirilmiştir. Maksimum enerji tasarrufu ve termal konfor için bina oryantasyonuna önem verilmiş, çapraz havalandırma ile pasif ısıtma ve soğutma sağlanmıştır. Bina cephesinde güneş yansıtma katsayısı yüksek malzemeler kullanılarak binanın yaz aylarında aşırı ısınması engellenmiş ve böylece bina soğutma yükü azaltılmıştır. Solar dış aydınlatma elemanları kullanılmış ve bina kullanıcılarının mümkün olduğunca gün ışığından faydalanmaları sağlanmıştır. Yılda 2554 saat gün ışığı alan Barselona’da her konut projesinde kullanılması mecburi olan solar paneller, toplu konut projesi kapsamında tasarlanan binalara da entregre edilmiş ve böylece yıl boyunca bina sıcak su kullanımının yüzde 60’ının güneş enerjisinden elde edilmesi sağlanmıştır. Geri kalan bina sıcak su ihtiyacı için ise yüksek verimli ve yüzde 60 elektrik tasarruflu, doğalgazla çalışan kazanlar tercih edilmiştir. Bina içerisinde kullanılan bütün bataryaların ve duş başlıklarının tüketim değerleri kullanıcı konforunu etkilemeyecek şekilde minimumda tutularak yüzde 50 su tasarrufu sağlanmıştır. Rezervuarlarda ise el deşarj mekanizması kullanılarak kullanıcıların su israfını engellemesine imkan verilmiştir. Her dairenin çıkışına, kullanılmayan ışıkların kapatılması gerektiğini hatırlatan uyarılar asılarak elektrik tasarrufu teşvik edilmiştir. Ortak alanlarda bina otomasyon sistemleri kullanılarak yüzde 40 elektrik tasarrufu sağlanmış ve az enerji tüketen asansörlerin kullanımı ile de yüzde 35 elektrik tasarrufuna gidilmiştir. Barselona Belediyesi’nin sürdürülebilirlik raporlarında yer alan ifadelere göre, yeşil toplu konut projesinin maliyeti, normal bir toplu konut projesinden sadece yüzde 6 daha fazladır. LEED ve BREEAM sertifikası almış bütün projelerde görmeye alışkın olduğumuz bu uygulamaların 1998 yılından beri Barselona’da toplu konut projelerinde uygulanmakta olması, sadece sertifika için Yeşil Bina yapılmadığını ortaya koymaktadır. Aksine, Barselona Belediyesi ve Katalunya Hükümeti varolan ve yeni yapılmakta olan konut projelerine BREEAM İspanya Sertifikası almayı istememektedir. Ülkemizde çoğu yatırımcının “maliyeti yüksek olur” kaygısıyla uzak durduğu, genellikle ticari yapılarda uygulanan Yeşil Bina kriterlerinin, toplu konutlarda ve kamu projelerinde de uygulanabildiği ve Yeşil Binanın maliyet demek olmadığı da görülmektedir. Umudumuz, ülkemizde de maliyet kaygısı olmadan, sosyal sorumluluk ve çevre sorumluluğu çerçevesinde, devlet destekli konut ve ticari yapı projelerinin de Yeşil Bina kriterlerine göre yapılmasıdır. İlginizi çekebilir... Mekanik Tesisatın Yeni Yüzyılı: Tesisat Sektörünün Dört BileşeniGHİYO'dan okuldaşım, İş ve Pazar Geliştirme Stratejileri Mentoru değerli dostum Yavuz Can Yazıcı, Four Essentials izlenimlerini yazdı.... ISO 14067 Ürün Karbon Ayak İzi Hesaplama ve DoğrulamaSon zamanlarda, iklim değişikliği konusu giderek daha önemli hale gelmektedir. İklim değişikliği, dünya genelindeki birçok ülkeyi etkisi altına almakt... Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması ve SKDM Sertifikası Nedir?İklim değişikliği, günümüzde dünyanın karşı karşıya olduğu en büyük tehditlerden biridir. Karbon emisyonlarının azaltılması ve sürdürülebilir bir gele... |
||||
©2024 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Ş. | Sektörel Yayıncılar Derneği üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.