Prof. Dr. Müh. Gerhard Hausladen: 'Binalar, Enerji Tedarik Eden bir Hale Dönüştürülmeli!..'
Profesör Dr. Müh. Gerhard Hausladen, enerji verimli binalar, yenilikçi inşaat teknolojisi ve yenilenebilir enerji konusunda pek çok kitap yazmış, uluslararası üne sahip bir uzman... 1946 yılında Almanya’nın Münih kentinde doğan Hausladen, Münih Teknik Üniversitesi’nde havacılık dalı ağırlıklı olmak üzere makine mühendisliği öğrenimi gördü. Daha sonra aynı üniversitenin Yapı Tekniği ve Yapı Fiziği kürsüsünde araştırma görevlisi olarak çalıştı ve 1980 yılında doktora derecesini aldı. 1980 ve 1985 yılları arasında ısı sektöründe orta ölçekli bir şirketin teknik müdürlüğünü yapan Gerhard Hausladen, daha sonra yapı tekniği, yapı fiziği ve enerji yönetiminde hizmet veren kendi mühendislik şirketini kurdu. 1992’de Kassel Üniversitesi’nde Yapı Tekniği bölümüne profesör olarak atandı. Aynı üniversitede çevre bilinci gözetilerek inşaat sektörü için kurulan bir merkezin (ZUB) kuruluşunda yer aldı. Gerhard Hausladen, 2001 yılından bu yana Bina İklimlendirmesi ve Yapı Tekniği bölümünde Profesör olarak görev yapıyor. Bu süre içerisinde enerji verimli inşaat ve planlamaya bütüncül bir yaklaşım olarak “CimaDesign” (KlimaTasarım) terimi ve felsefesini geliştirdi. “ClimaDesign”ın amacı, minimum enerji kullanarak maksimum rahatı sağlayan binalar geliştirmek. Hausladen aynı zamanda enerjiyi en iyi şekilde kullanan planlama ve inşaatı geliştirmek amacıyla kurulan ve kar amacı gütmeyen bir derneğin hem kurucu hem de yönetim kurulu üyesi... Yeşil Bina: Bir planlamacı, kullanımın esnekliğini nasıl temin eder, teknik stratejiyi nasıl belirler ve mevcut sistemleri nasıl seçer? Prof. Dr. Müh. Gerhard Hausladen: Geleceğin başarılı binaları, geçmişin eleştirel bir incelemesine bağlıdır. Geçmiş yıllarda bir binanın konumu genellikle önemsenmezdi ve benzer bina tasarım konseptleri dünyanın birbirinden tamamen farklı bölgelerinde uygulanırdı. Şunu unutmamalıyız ki bir binanın konumu birtakım olanaklar sunmakla beraber, dikkate alınması gereken bazı gereksinimlere de ihtiyaç duyar. Yön, geometri, sıcaklık, nem, güneş radyasyonu ve mevsimsel değişimler gibi çeşitli parametreler dikkate alınmalıdır. Ayrıca, enerji verimli ve eğilimi belirleyen binalar inşa edebilmek için kullanım ve konfor gereksinimlerinin hatasız bir biçimde incelenmesi de bir ön koşuldur. İnşaata dair tüm parametrelerin en iyi şekilde kullanımı verimli bina teknolojisinin kurulumu ve yenilenebilir enerjilerin kullanımı için esastır. Binanın cephesi, binanın kullanımına uygun ise ve gerekli tüm işlevsel unsurlar ile donatılmış ise pek çok teknik sisteme ihtiyaç duyulmayabilir. Mimarlık ve teknoloji çok boyutlu bir sürecin sonunda dengeli bir sistem oluşturmak durumundadır. Bu yüzden bir sinerji oluşturarak, esnek bir biçimde kullanılabilecek verimli binalar yaratılabilir. Yeşil Bina: Hangi cephe konseptleri ile daha az enerjiye ihtiyaç duyarız? Prof. Dr. Müh. Gerhard Hausladen: En iyi şekilde kullanılabilecek bir bina cephesi elde edebilmek için yüksek konfor ve düşük enerji talebi karşılanabilmelidir. Farklı bölgelerde bulunan her bina için kullanıma hazır veya önceden hazırlanmış konseptler yoktur. Bunun yerine ofis, konut, otel veya diğer kullanım tipolojileri için pek çok çözüm yöntemi bulunuyor. Farklı iklim bölgeleri, inşaat alanındaki kısıtlamalar (örneğin gürültü) ve konfor gereksinimleri de bina kaplama seçimini etkileyen faktörlerdir. Bu ön koşulları dikkate alarak her bina için en iyi şekilde kullanılabilecek bir bina kaplaması tasarlanıp, geliştirilebilir. Bu noktada anahtar etmenlerden biri, en yüksek miktarda günışığını temin edecek yön faktörüdür. Diğer anahtar etmenler ise pencere yüzeylerinin oranı, gölge konsepti, yalıtım standartları ve doğal havalandırma konseptidir. Yeşil Bina: Dünyadaki Yeşil Bina sertifikaları hakkında ne düşünüyorsunuz? Eksiklikler neler?.. Prof. Dr. Müh. Gerhard Hausladen: Sürdürülebilirlik sertifikalarının önemi geçtiğimiz yıllar boyunca artmaya devam etti. Bu yükselişin sebeplerinden biri inşaatçılar ve müşterilerin değişen fikirleridir. Sürdürülebilir binalar inşa etme ve bunlara yetkili belge alma talebi artmış durumda. Sürdürülebilir binalar sayesinde kaynaklar verimli bir şekilde kullanılarak tasarruf ediliyor ve kullanıcılar için daha iyi bir yaşam kalitesi sağlanıyor. Sürdürülebilirlik sertifikaları planlama, inşaat ve operasyon süreçlerinde şeffaflık temin ediyor. Bu aynı zamanda inşaatçıları satış veya kiralama sırasında da olumlu bir şekilde etkiliyor. Günümüzde, ulusal ve uluslararası olmak üzere bir çok sertifika sistemi bulunuyor. Bunların arasında en yaygın olarak kullanılanları LEED ve BREEAM sistemleri. Almanya’da 2009’dan bu yana uluslararası alana da uygulanabilen DGNB sertifika sistemini kullanıyoruz. Yeşil Bina: Almanya’da sistem nasıl işliyor? DGNB’yi yeterli buluyor musunuz? Prof. Dr. Müh. Gerhard Hausladen: Sürdürülebilirlik sertifika sistemi olan DGNB, Almanya’da gönüllü bir program. Şu anda herhangi bir zorunluluk yok ama gittikçe daha fazla inşaatçı bunu tercih ediyor. Almanya’daki inşaat şirketlerinin çoğu DGNB sertifikasını kullanırken, bazı uluslararası firmalar Amerikan sertifika sistemi olan LEED’i de kullanıyor. DGNB sisteminde bina 60 ölçüt ile değerlendiriliyor. DGNB sistemine göre, sürdürülebilir bir bina için önkoşul olarak aynı anda pek çok şeyin gerçekleştirilebilmesi gerekiyor. Minimum enerji talebi, çevreye duyarlı ve emisyonsuz malzemeler, düşük maliyet ile teknik kalite ve yüksek konforun sağlanması ve binanın konumu vs... Yeşil Bina: Biraz “Clima Design e.V” ve sizin geliştirmiş olduğunuz “Clima Design” (Klima Tasarım) felsefesinden söz eder misiniz? Prof. Dr. Müh. Gerhard Hausladen: ClimaDesign maksimum konforu sağlarken minimum enerji sarf eden binalar için çözüm geliştiriyor. Konfor yalnızca termal konfor değil, bir kişinin kendini tamamıyla iyi hissetmesi anlamına geliyor. Bu yüzden, planlama prosedürüne mimari ve teknolojinin birbirini takip ettiği bir yaklaşım yerine daha bütüncül bir yaklaşım geliştirmek şart. ClimaDesign e.V., ClimaDesign fikrini genişletmek ve Münih Teknik Üniversitesi’nde enerjiyi en iyi şekilde kullanan planlama ve inşaatı geliştirmek amacıyla kâr amacı gütmeyen bir dernek olarak 2007 yılında kuruldu. Üyelerinin arasında akademisyenler, mühendisler ve mimarlar olduğu gibi, araştırma enstitüleri ve yayınevleri de bulunuyor. Ağın her üyesi kendi deneyimini getirebiliyor, bilgisini paylaşabiliyor ve diğer üyelerden bir şeyler öğrenebiliyor. Yeşil Bina: İnşaat sektöründe sürdürülebilirlik hakkında öngörüleriniz neler? Daha iyiye mi yoksa kötüye mi gidecek? Mimarlar, planlamacılar ve tüketiciler daha iyisi için neler yapabilir? Prof. Dr. Müh. Gerhard Hausladen: Bana kalırsa, sürdürülebilirliğin daha da ilerleyebilmesi için dönüm noktasını tüketicilerin talepleri belirliyor. Müşteriler sürdürülebilir ürünler kullanmak istediğinde, inşaat sektörünün tamamıyla sürdürülebilirlik ve verimliliğe dönmesi mümkün olabilir. Almanya’da bugünlerde enerji verimliliği yönetmeliği son derece sıkılaşmış durumda ve bu da inşaat sektörünü yönetmeliğin gereklerini desteklemek ve cevap vermeye zorluyor. Yönetmelikteki şartlara uymak için çift kat cam yerine üç katlı cam ve gelişmiş yalıtım malzemeleri kullanmak durumundayız. Bu da ısı kaybını en aza indirgemeye, verimlilik ve tasarrufu artırmaya yarıyor. Sürdürülebilir ürünler ve verimli teknik ekipman gelişiminin daha da ileri gideceğini tahmin ediyoruz. Ekolojik ve emisyonsuz malzemeler de geliştirilmeli. Ancak, aynı zamanda akıllı enerji konseptleri de tasarlanmalı ve uygulanmalı. Daha verimli ve düşük enerji harcayan ısıtma ve soğutma sistemleri, hatta ortam enerjisi (ekserji) de kullanabiliriz. Binalar enerji tüketici özelliklerini bırakıp, enerji tedarik edebilen bir özellik kazanacak ve enerji yönetimi gittikçe daha da önemli bir hale gelecek. Yeşil Bina:Türkiye’deki Yeşil Binalar ve sürdürülebilir mimariye dair bir fikriniz var mı? Türkiye’ye binalarda enerji verimliliği ve sürdürülebilirlik konusunda kendisini geliştirebilmesi için neler tavsiye edersiniz? Prof. Dr. Müh. Gerhard Hausladen: Almanya’da duyduğumuz kadarıyla, Türkiye’de bazı ilginç Yeşil Bina projeleri var. Planlama ve inşaat amaçları, LEED sertifikası almak ve binalarının ne denli sürdürülebilir olduğunu ispatlamak. Bu aynı zamanda tüm dünyadaki inşaat sektöründe de bulunan bir eğilim. Türkiye’de sürdürülebilirliğin tartışılabileceği pek çok konferans, kongre ve atölye çalışması da düzenleniyor. Bence bu iyi bir başlangıç noktası. Ancak, inşaat sektörü yükselen enerji fiyatlarını da dikkate almalı. Daha önce de belirtmiş olduğum gibi, sürdürülebilir bir bina aynı anda pek çok faktörün de gerçekleştirilebilmiş olması anlamına geliyor. Ekolojik binalar aynı zamanda ekonomik de olmalı. Atılgan bir enerji verimliliği için sıkılaştırılmış politikalar ve yönetmeliklere ihtiyaç var. Enerji verimliliği yönetmeliği çevreyi korumak ve enerji tasarrufu yapmak için tüm önlem ve gereklilikleri içermeli. Her tür yenilenebilir enerjiye sahip bir ülke hepsini sürdürülebilir ve verimli bir biçimde kullanmalı. Türkiye’de binalar enerji tüketen yerine enerji tedarik eden bir hale dönüştürülmeli. Bu dönüşüm sıkılaştırılmış enerji verimliliği yönetmeliğinin uygulanabilmesinden sonra mümkün olabilir. Yönetmelik uygulanabildikten sonra Türk sertifika sistemini geliştirmek kolay. Sürdürülebilirlik ve enerji verimliliği yalnızca disiplinler arası bir takım çalışması ile sağlanabilir. Her bina sürdürülebilirliği sağlamak için bir akıllı enerji konseptine gereksinim duyar. Mimarlar, mühendisler, inşaatçılar ve enerji danışmanları planlamadan tasarım aşamasına kadar tüm inşaat süreçlerinde birlikte çalışmalıdır. Ä°lginizi çekebilir... Form Åžirketler Grubu Yürütme Kurulu BaÅŸkanı Tunç Korun: "Her Geçen Yıl Ar-Ge Çalışmalarımız ve Yerli Ãœretimlerimizle Ãœrün Gamımızı GeniÅŸletiyoruz"Form Åžirketler Grubu Yürütme Kurulu BaÅŸkanı Tunç Korun, ÅŸirketlerinin baÅŸarılı performansını, geliÅŸtirdikleri yeni ürünleri ve hedeflerini dergimize a... Avrupa BirliÄŸi YeÅŸil Mutabakatı Sektör GörüşleriAvrupa BirliÄŸi YeÅŸil Mutabakatı konusunda, yapı malzemeleri sanayicilerine, sektörümüzün önde gelen firma temsilcilerine mutabakatın yaratacağı yeni d... Sıfır Enerjili Binalar'a UlaÅŸmak Hiç Zor DeÄŸilTürkiye'nin sadece binalarda kullanmak için her sene yaklaşık 15 milyar dolar enerji ithal ettiÄŸini dile getiren Zero Build Genel Sekreteri Özgür ... |
||||
©2025 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Åž. | Sektörel Yayıncılar DerneÄŸi üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.