E.C.A.
COPA

Mimar Ayşe Hasol Erktin: 'Türkiye'de Sistem Tersine İşliyor!..'

Mimar Ayşe Hasol Erktin: 'Türkiye'de Sistem Tersine İşliyor!..'

28 Ekim 2010 | SÖYLEŞİ
3. Sayı (Eylül - Ekim 2010)

Gelişmiş ülkelerin, vergi avantajları ve kredi destekleriyle Yeşil Bina yapımını desteklediğini dile getiren Mimar Ayşe Hasol Erktin, Türkiye’de ise sistemin tersine işlediğini ve özel sektörün bu konuda daha “girişken” olduğunu söylüyor...
Gelişmiş ülkelerde devletlerin, gerek vergi avantajları gerekse kredilerle Ekolojik Bina yapımını desteklediğini vurgulayan Has Mimarlık ortaklarından Mimar Ayşe Hasol Erktin (BREEAM Assessor), Türkiye’nin de acilen Yeşil Binalar için bir destekleme politikası oluşturması gerektiğini ifade ediyor. ABD’nin, kamu hizmet binalarının yeşil sertifikalı olarak yenilenmesi için 9 milyar dolar, orta sınıf ailelerin evlerinin yalıtımı için 5 milyar dolar, toplu konut projeleri için 4 milyar dolar, federal yönetim binalarına 5 milyar dolar, yüksek performanslı Yeşil Binalar geliştirebilecek firmalara da 4,5 milyar dolar finansman veya vergi indirimi sağladığını söyleyen Ayşe Hasol Erktin, “Türkiye’de sistem tersine işliyor; özel sektör bu konuda daha girişken...” diyor.
Öte yandan, iki yıldır bekletilen Yenilenebilir Enerji Yasası’nın bir an önce Meclis gündemine getirilmesinin, Türkiye’de hem çok pahalı hem de dışa bağlı olan enerji sektörünü bambaşka bir boyuta taşıyacağını ve Yeşil Tasarımın da önünü açacağını ifade eden Erktin, “Aralık 2009’da onaylanan Enerji Performansı Yönetmeliği ise Türkiye açısından önemli bir adım oldu. Ancak yönetmeliğin yürürlüğe girmesi 1 Ocak 2011’e ertelendi. Yönetmelik, planlandığı gibi önümüzdeki yıl yürürlüğe sokulursa, bundan böyle binaların inşaat ruhsatı alabilmesi için belli tasarım koşulları, enerji ile ilgili hesaplar ve fizibilite çalışmaları zorunluluğu gelecek. Mimari projenin doğal ısıtma, havalandırma ve aydınlatmadan yararlanacak şekilde düzenlenmesi ve istenmeyen enerji kayıplarının mimari çözümlerle önlenmesi isteniyor. Daha önce yürürlüğe giren Isı Yalıtım Yönetmeliği ile birlikte, bu koşullar hiç değilse yeni binalarda enerji verimliğinin dikkate alınmasını sağlayacak...” diyor ve şu yorumlarda bulunuyor:

Tren henüz kaçmış değil
“Dünyada ve Türkiye’de Yeşil Bina uygulamaları hızla yaygınlaşıyor. Ancak Yeşil Tasarımın, bir ‘Yeşil Aldatmaca’ olmadığını kanıtlamak için elimizdeki tek olanak, tasarımı uluslararası kabul görmüş belgelerle ölçmek. Bu nedenle, belge alabilmiş binaları dikkate aldığımızda, Haziran 2010’a dek dünya çapında 5700 binanın Amerikan LEED sertifikasını almış olduğunu görüyoruz. Gene bugün itibariyle, 27 bin proje de sertifika almak üzere başvuru yapmış. Avrupa’da etkin olan ‹ngiliz BREEAM belgesi için 2008’de talep yüzde 100 artmış; aynı yıl 680 bina belge almış; 5000 bina ise belge almak üzere kayıt yaptırmış. ABD’de, Yeşil Bina endüstrisinin, 2010’da yıllık 30-40 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Türkiye’deki ekolojik mimarlık çalışmaları, gelişmiş ülkeleri biraz geriden izliyor olsa da gelişmiş dünya için de oldukça yeni olan Yeşil Tasarım treni henüz Türkiye için kaçmış değil. Büyük yatırımcılar konuya ilgi duyuyorlar...”

Yeşil Binalar standart uygulama haline gelecek
“İçinde bulunduğumuz dönem, Yeşil Binalar için bir araştırma-geliştirme dönemi niteliğinde. Bitmiş olan binalar, çevre ve insan dostu olmakla birlikte estetik olarak mimari yapıt niteliği taşımıyor. Henüz inşaatı tamamlanmamış, ümit veren projeler tamamlandığında gerçekten ilginç yapılarla karşılaşacağız. Önümüzdeki dönemde, eski malzeme ve yapım sistemi alışkanlıklarımızda değişiklikler olacağı düşüncesindeyim. Bunların yanı sıra güneşe göre yönlenme, doğal aydınlatma, soğuktan kaçınma gibi atalarımızın benimsediği doğal yapım mantığı yeniden önem kazanacak. Doğaya uyumlu tasarım ile gelişmiş teknolojinin uyumu konusundaki çalışmalar öne çıkacak. Gelecekte Yeşil Tasarım, bu konuyla ilgili her meslek insanının içselleştirdiği bir kavram olacak. Kısa bir süre içinde çevre dostu binalar, özel çaba veya uzmanlıklar gerektirmeyecek; mesleğin standart uygulaması haline gelecek...”

Mimari ofisler yeterince zaman harcamıyor
“Mimari ofislerin Yeşil Tasarıma bakışları genelde olumlu olsa da, bu sürecin araştırma ve geliştirmeye yönelik olması nedeniyle konuya yeterince zaman harcandığından kuşkuluyum. Yeşil Tasarım yatırımlarının geriye dönüş süreci söz konusu olduğu noktada ise işverenin ileri görüşlülüğü ön plana çıkıyor. Genellikle yap-sat niteliğindeki yapılarda, işletme maliyetini düşürmek için çaba gösterilmiyor. Ancak, yatırımcının kiraya vermeyi düşündüğü veya kendisinin kullanacağı binalarda, işletme maliyetinin düşük olması önem kazanıyor... Öte yandan, Yeşil Tasarım bilinci ancak kurumsallaşmış proje yönetim teknikleriyle birleşince doğru proje yaratılabiliyor. Büyük projelerin yönetiminde uzmanlaşmış olan mimarlık firmaları için olağan sayılabilecek bu işlemler, daha küçük firmalar için zorlayıcı olabilir. Ekolojik mimarlık için gereken uzmanlık katkısı, geleneksel yapılar için gerekenden çok daha fazla. Bu nedenle, çok sayıda uzmanın uyumlu çalışabilmesi için çağdaş proje yönetim sistemlerini en doğru şekliyle uygulamak gerekiyor. Haftalık koordinasyon toplantıları ile disiplinlerarası iletişimi canlı tutmak; katılımcı bir tartışma ortamı yaratmak çok önemli. Bu tartışmaların sonucunu raporlarla belgelemek ve bunların iş programına yansımasını izlemek de kritik. Hata ve gevşeme payı hemen hemen yok. Projenin koordinatörlüğünü üstlenecek olan mimarlık bürosuna çok iş düşüyor. Bir yandan kaliteli bir tasarım üretirken, diğer yandan sürekli bir iletişim ve kontrol süreci göz önüne alınmalı. Bu yöntemler genellikle, büyük ve kompleks projelerde görev yapan mimarlık bürolarının alışık olduğu unsurlar...”

HAS Mimarlık...
“Çevrenin ve teknolojinin azami uyumunu gerektiren Yeşil Tasarımı araştırma ve geliştirme etkinliklerinin başında gören HAS Mimarlık, bunu yalnızca mesleki bir araştırma değil, aynı zamanda insan ve çevre sağlığının korunması ile kısıtlı su ve enerji kaynaklarının verimli kullanımı açısından da sosyal bir yükümlülük olarak görüyor. HAS Mimarlık’ta, 2000’li yılların başında, ekolojik tasarımın geleceğin belirleyicisi olacağını düşünerek, bir grup arkadaşımızı bu konuyu araştırmakla görevlendirdik. ‹ki kişilik ekip, işe öncelikle ABD’deki ve Avrupa’daki sertifikasyon sistemlerini inceleyerek başladı. O tarihlerde, gelişmiş ülkelerde dahi gelişmemiş nitelikte olan belgelendirme sistemleri, gene de başlangıç aşaması için yolumuzu çizmemizde yönlendirici ve eğitici oldu. Çekirdek araştırma ekibimiz, bulgularını bir sunum halinde bütün HAS ekibine aktardı. Bu sunumlar, bir gelenek halinde elden ele devredilerek her dört-beş ayda bir tekrarlanıyor. Düzenlediğimiz Ekolojik Tasarım Eğitimi o denli gözde hale geldi ki birlikte çalıştığımız firmalardan veya işverenlerimizden dahi bu eğitime katılmak için talep geliyor. Sektörün her kesiminden katılımla gerçekleşen eğitimler, bu dinamik etkileşimle her geçen gün güncellenerek bilgi birikimimizi artırıyor. Yurt dışındaki belgelendirme sistemlerini ve yönetmelikleri sürekli araştırırken, Türkiye’deki yeni yönetmelikleri de dikkatle izliyoruz...”
“Yaptığımız her projede, işverene ek maliyet getirmeyecek çevreci önlemleri tasarımlarımıza dahil ediyoruz. Bu önlemlerin dışında, yapının ilk maliyetini artırmakla birlikte, uzun dönemde daha az enerji ve su kullanarak, işletme giderlerini düşürebilen bazı önerilerimiz de söz konusu olabiliyor. Yeşil Binalarda işletme maliyeti ortalama yüzde 8 oranında düşüyor. Yeşil Binalarda oturmak isteyenler, yüzde 3 oranında daha fazla kira vermeye, yüzde 7 oranında daha fazla satış bedeli ödemeye razılar. Bu durumda, mühendislik gruplarının da katkısıyla gerek ilk yatırım maliyetini, gerekse yıllık enerji kazancı ve ilk yatırımın geri dönüş süresini içeren bir Ekolojik Maliyet Tablosu hazırlıyoruz. Bu tablo, yeşil yatırımın işveren tarafından ekonomik olarak da algılanmasına yardımcı oluyor...”

 

R E K L A M

İlginizi çekebilir...

Form Şirketler Grubu Yürütme Kurulu Başkanı Tunç Korun: "Her Geçen Yıl Ar-Ge Çalışmalarımız ve Yerli Üretimlerimizle Ürün Gamımızı Genişletiyoruz"

Form Şirketler Grubu Yürütme Kurulu Başkanı Tunç Korun, şirketlerinin başarılı performansını, geliştirdikleri yeni ürünleri ve hedeflerini dergimize a...
25 Nisan 2022

Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı Sektör Görüşleri

Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı konusunda, yapı malzemeleri sanayicilerine, sektörümüzün önde gelen firma temsilcilerine mutabakatın yaratacağı yeni d...
16 Temmuz 2021

Sıfır Enerjili Binalar'a Ulaşmak Hiç Zor Değil

Türkiye'nin sadece binalarda kullanmak için her sene yaklaşık 15 milyar dolar enerji ithal ettiğini dile getiren Zero Build Genel Sekreteri Özgür ...
24 Ağustos 2020

 
Anladım
Web sitemizde kullanıcı deneyiminizi artırmak için çerez (cookie) kullanılır. Daha fazla bilgi için lütfen tıklayınız...

  • Boat Builder Türkiye
  • Çatı ve Cephe Sistemleri Dergisi
  • Doğalgaz Dergisi
  • Enerji ve Çevre Dünyası
  • Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi
  • Tersane Dergisi
  • Tesisat Dergisi
  • Yalıtım Dergisi
  • Yangın ve Güvenlik
  • İklimlendirme Sektörü Kataloğu
  • Yangın ve Güvenlik Sektörü Kataloğu
  • Yalıtım Sektörü Kataloğu
  • Su ve Çevre Sektörü Kataloğu

©2024 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Ş. | Sektörel Yayıncılar Derneği üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.