
Depremle İlgili Sürdürülebilirlik![]()
Doç Dr. Duygu Erten, P.E.,ENVISION VP Sismik sürdürülebilirlik evrensel deÄŸildir. KoÅŸulların ne olduÄŸuna baÄŸlıdır: örneÄŸin, toprak koÅŸulları, 3 boyutlu sarsıntı yönleri, tsunami olasılığı ve büyüklüÄŸü, vb. Sismik olarak sürdürülebilir bir yapının, mutlaka son derece güçlü veya pahalı olması gerekmez. Sadece kabul edilebilir bir hasar seviyesini sürdürürken önceden belirlenmiÅŸ sismik etkilere dayanması gerekir. Binaların ve yapıların sismik sürdürülebilirliÄŸini yükseltmek için en güçlü ve bütçesel araçlar, titreÅŸim kontrol teknolojileri ve özellikle taban izolasyonudur.
6 Åžubat 2023 tarihinde Türkiye saati ile 04:17'de ve 13:24’te merkez üssü KahramanmaraÅŸ’ın Pazarcık ve Elbistan ilçeleri olan Mw7.7 (odak derinlik=8,6km) ve Mw7.6 (odak derinlik=7km) büyüklüklerinde iki deprem meydana gelmiÅŸtir. 20 Åžubat 2023 tarihinde de Türkiye saati ile 20:04'te merkez üssü Hatay Yayladağı olan Mw6.4 büyüklüÄŸünde bir deprem meydana gelmiÅŸtir. Söz konusu depremler toplamda 11 ilde büyük yıkımlara yol açmıştır. Bu depremler ÅŸiddet ve kapsadığı alan açısından bakıldığında son yüzyılda Türkiye’nin başına gelen en büyük felaketlerdir (SBB, 2023). Afet ve Acil Durum Yönetimi BaÅŸkanlığı ( AFAD), KahramanmaraÅŸ merkezli depremlerin ardından Türkiye genelinde art arda meydana gelen depremlere iliÅŸkin 6 Åžubat-6 Nisan arasında ülke genelinde 24 bin 927 deprem meydana geldiÄŸini açıklamıştır. Ülkemizde bundan sonrada depremler olacaktır ve bu gerçekle yaÅŸarken yaÅŸam alanlarımızı nasıl daha iyileÅŸtirebiliriz ve deprem sürdürülebilirliÄŸi olan yapıların yanı sıra, nasıl Paris anlaÅŸmasına uyumlu mahalle ve kentler oluÅŸturabiliriz, bunlara odaklanmalıyız. 2022 yılı itibarıyla deprem bölgesinden etkilenen 11 ilin toplam nüfusu, Türkiye nüfusunun yüzde 16,4’üdür. Deprem bölgesinde 3.029.422 hane halkı bulunmakta olup ortalama hanehalkı büyüklüÄŸü 3,5 kiÅŸidir. Türkiye’nin toplam konut stokunun yüzde 14,05’lik bölümü deprem bölgesindeki 11 ilde bulunmaktadır. Deprem bölgesindeki binaların yüzde 86,7’si, dairelerin ise yüzde 95,4’ü betonarmedir. Binaların yüzde 2,4’ü çelik, yüzde 3,5’i yığma, yüzde 3,6’sı prefabriktir. DiÄŸer kategorisinde ahÅŸap, karma veya tanımlanamayan taşıyıcı sistemler yer almakta olup diÄŸer taşıyıcı sistemlerin payı oldukça düÅŸüktür. Deprem dirençliliÄŸi açısından en problemli kategori olan yığma yapıların düzeyi düÅŸük kalmaktadır. DiÄŸer yandan, maliyeti yüksek olmakla birlikte depremlere karşı dayanıklı olduÄŸu genellikle kabul edilen çelik konstrüksiyon yapıların da sayısı azdır. Depreme maruz kalan illerdeki yapı stokunun büyük oranda betonarme olması verisinin yorumlanabilmesi, hasarlı binaların taşıyıcı sistemi konusunda daha detaylı bilgi edinilmesiyle mümkün olabilecektir. Ayrıca, yapı izni olmayan binalar için de veri toplanması gerekmektedir. Yapı izni olmayan binalar proje ve yapım aÅŸamasında herhangi bir kontrol ve denetime tabi tutulmadığından daha yüksek risk taşımaktadır. Ancak, yıkılan yapıların fotoÄŸraflarına ve videolarına bakıldığında, birincil kusur zaten açıkca görülüyor. Bunlar, betonun kırılgan hale gelmesine ve sallandığında yapının sütunlarından patlamasına izin veren yetersiz bir konfigürasyonuna sahip nevrülsüz demirlerlerle donatılmış sünek olmayan beton binalardı. Bölgedeki çoÄŸunlukla kırılgan betondan yapılan ve depremlerin neden olduÄŸu sarsıntılara karşı son derece savunmasız olan apartman binaları çöktü. Deprem sırasında insanları öldürme olasılığı en yüksek ikinci bina türü ise güçlendirilmemiÅŸ eski tuÄŸla binalar. Ancak ülkemizde, güvenlik denetimlerindeki yolsuzluk, tasarım uygulamalarındaki ihmal ve yetersizlik de dahil olmak üzere diÄŸer faktörler baÅŸka yerlerdeki çöküÅŸlere katkıda bulunmuÅŸtur. ÇŞİDB tarafından yürütülen hasar tespit çalışması sonucuna göre acil yıkılacak, yıkık veya ağır hasarlı kategorilerine giren toplam konut sayısı 518.009 olarak belirlenmiÅŸtir. Orta hasarlı konut sayısı 131.577 ve az hasarlı konut sayısı 1.279.727 olarak tahmin edilmiÅŸtir. Bu veriler ışığında deprem sonrasında 2.273.551 kiÅŸi doÄŸrudan barınma sorunuyla karşı karşıya kalmıştır.
Zaman ÅŸeffaflık zamanıdır. Aslında her zamanda ÅŸeffaflık en önemli konu olsa da Türkiye’de ÅŸeffaflık kültürü yeterince geliÅŸmemiÅŸtir. Bundan sonra yapılacak tüm binaların ve altyapıların, uluslararası kodlara uygun tasarlanması ve bunların denetimlerinin olması gerektiÄŸi gibi yapılması ÅŸarttır. Ä°lginizi çekebilir... Tüm YaÅŸam Karbon DeÄŸerlendirmesi ve Sertifikasyon Sistemlerinde Uyum Duygu Erten, Ph.D., P.E., AIA, BREEAM Fellow, LEED APDavetli konuÅŸmacı olarak katıldığım 'Binalar ve Ä°klim Küresel Forumu', Fransa Hükümeti ve BirleÅŸmiÅŸ Milletler Çevre Programı (UNEP) tarafından... nZEB 101Bu ay ki dosyamızı nZEB konusuna ayırdık. Yapacak çok ÅŸeyimiz var, yolumuz uzun ve zamanımız kısa. Ä°ÅŸ dünyası, hükümet ve sivil toplum arasındaki iÅŸbi... Sürdürülebilir KonutSürdürülebilir konut dosyası... |
||||
©2025 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Åž. | Sektörel Yayıncılar DerneÄŸi üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.