16 Ağustos 2024 | HABERLER | 1.191 kez okundu |
Yaklaşık 20bin vatandaşımızı kaybettiğimiz 17 Ağustos Depremi’nin üzerinden 25 yıl geçti. Bu büyük felaketi unutmamak ve bir daha yaşanmaması için her alanda önlemler almak hepimizin sorumluluğu. Depremin değil yapılaşma uygulamalarımızdaki temel yanlışlıkların böylesine büyük kayıplara neden olduğunu vurgulayan BİTÜDER Yönetim Kurulu Başkanı Alper Doğruer: “Yapılar depremden değil hatalı uygulamalar, korozyon ve denetimsizlikten dolayı yıkılıyor. Betonarme yapı sistemlerinin en zayıf noktalarından birini suya karşı olan hassasiyeti oluşturuyor.” diyerek su yalıtımının önemine dikkat çekti.
17 Ağustos Marmara Depremi’nin 25. yıl dönümü nedeniyle bir açıklama yapan BİTÜDER- Bitümlü Su Yalıtımı üreticileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Alper Doğruer şunları söyledi:
“BİTÜDER olarak en önemli misyonumuz depreme dayanıklı yapılaşmanın önemini vurgulamak. Kurulduğumuz günden bu yana hem sektör paydaşları hem vatandaşlarımız hem de kurumlarla depremlerde binaların hasar almasının en önemli nedeninin yetersiz su yalıtımı olduğu konusunda bilinçlendirme çalışmaları yapıyor ve yönergeler/araştırmalar yayınlıyoruz. Ülkemizde Haziran 2018’de Binalarda Su Yalıtımı Yönetmeliği’nin yürürlüğe girmesinde diğer sorumlu derneklerle birlikte öncü rol oynadık. 2018’den itibaren ruhsat alabilmek için su yalıtımı yapılması zorunlu oldu. Ancak hatalı uygulamaların önlenmesi ve denetimlerin yapılması konusunda eksiklerimiz devam ediyor.”
Binalar korozyon nedeniyle “deprem olmadan bile” yıkılabiliyor
Yapıların ana unsurları olan demir ve betonu, suyun zararlı etkilerinden yalıtımla koruyarak binalarımızı depreme karşı güvenli hale getirebiliriz.
Suya maruz kalan ve korozyona uğrayan donatı; 5 yılın sonunda taşıma kapasitesinin yüzde 50’sini, 15 yılın sonunda yüzde 90’ını, 24 yılın sonunda ise tamamını kaybediyor. Yani herhangi bir deprem ya da dış etken olmadan bile sadece korozyonu ile taşıyıcı sistemin işlevini zaman içinde kaybetmesi ve bir yapının kendi kendine çökmesi söz konusu.
Binalar suya nasıl maruz kalıyor?
Binanın inşa edildiği zeminde bulunan basınçlı veya basınçsız yeraltı suları, mutfak, banyo, tuvalet gibi ıslak hacimlerdeki su kaçakları ve yağmur, kar nedeniyle binalar sürekli olarak suya maruz kalabiliyor. Suyun taşıyıcı yapı elemanlarına nüfuz etmesi, betonun içindeki demirin paslanmasına yani korozyona neden oluyor. Korozyon ise zaman içinde yapının yük taşıma kapasitesini azaltıyor.
Alper Doğruer: “Beklenen İstanbul Depremi için herkese görev düşüyor.”
İstanbul’da 1,3 milyon bina, 6,5 milyon konut var. Riskli 1,5 milyon konut, 300 bin acil dönüştürülmesi gerekli yapı bulunuyor. İBB’nin yaptığı son analize göre 7.5 büyüklüğündeki bir depremde İstanbul’da 91 bin bina ağır veya çok ağır hasar; 167 bin bina orta hasar alacak. Yani yaklaşık 250 bin bina içinde yaşayan milyonlarca kişi büyük risk altında.
İstanbul depremiyle ilgili bilim insanlarının tahminlerinin on binlerce binanın orta ve ağır hasar alacağı yönünde olduğunu belirten Alper Doğruer: “Bu depremin felaketinin boyutlarını azaltmak için her birimize görev düştüğünü vurgulamak isterim. BİTÜDER olarak hem kamu kurumlarının hem de denetim mekanizmalarının bilgilerinin güncellenmesi ve bilgilendirilmesi konusunda aktif sorumluluk üstleniyoruz. Yaptığımız yayınlar ile sektör paydaşları ile su yalıtımında ulusal ve uluslararası standartlarda ürün kullanılması gerekliliği ve doğru uygulama yapılması konusunda sürekli bilgi paylaşıyor, Türkiye’nin her yerinde seminerler ve eğitimler düzenliyoruz. Projelerde kullanılacak su yalıtımı ürünlerinin akredite laboratuvar testlerinin gönüllü çalışmalar ile yapılmasını sağlıyoruz. Çünkü binalarımızda su yalıtımı bilimsel gerekliklere uygun yapılırsa depremlerin bilançosunun geçmiş yıllardaki kadar ağır olmayacağını biliyoruz.” dedi.
BİTÜDER su yalıtımı konusunda vatandaşları uyardı
Bitüder Başkanı Doğruer vatandaşların su yalıtımı konusunda bilinçlenmesinin önemine de dikkat çekerek şu uyarılarda bulundu:
“İlk aşamada binanızın ruhsat durumunu ve tarihini sorgulayın. Ülkemizde yapı ruhsatı alabilmek için Haziran 2018’den itibaren su yalıtımı yapılmasının zorunlu olduğunu bilerek binanın yalıtım durumunu sorgulayabilirsiniz.
Kiralayacağınız veya satın alacağınız konutun içini gezerken başta kuzey cepheleri olmak üzere tüm duvarlarını kontrol edin. Eğer çatı katında oturacaksanız tavanları ve tavan ve dış duvar birleşimlerindeki köşelerde su izleri, sıva kabarıklıkları ve yapısal çatlak olup olmadığına bakın.
Sadece oturacağınız daireyi kontrol etmeniz yeterli değil. Yapıya gelecek suyu uzaklaştıracak olan bir drenaj sistemi olup olmadığını sorun. Yapısal çatlakların olup olmadığı ve demirleri açığa çıkıp çıkmadığını mutlaka takip edin.
Kolon kiriş gibi taşıyıcı elemanlara zarar verilmediğinden emin olun. Yapının temelinde su yalıtımı yapılıp yapılmadığını sorgulayın. Binanın bodrumunda perde duvar, kiriş ya da kolonlarda su izleri, çatlaklar, su ve nemden kaynaklanan siyah lekeler, ya da yoğun rutubet ve nem kokusu, yapının temelinde su yalıtım problemi olduğunu gösterir.
Binanın temeline sonradan su yalıtımı yapılarak, suyun zararlı etkilerinden korunması mümkün değildir.” diye konuştu.
R E K L A M