Yeşil Bina Dergisi 9. Sayı (Eylül-Ekim 2011)

38 YEŞİL BİNA / EKİM 2011 Binanın mekanik sistemlerinde, daha önceki bir renovasyonda yerleştirilmiş bulunan doğalgaz kazanı, chiller ve klima santrali yerlerinde bırakıldı. Binadaki çalı - şan sayısının artmış olması dolayısıyla, bu cihazların yetersiz kapasiteye sahip olabileceği belirlendi ve binanın bazı mekanlarında yeni iklimlendirme ve hava - landırma sistemleri kullanılmasına karar verildi. C kanadında dış havanın mevcut klima santrali yoluyla dağıtılmaya devam edilmesi, ancak A ve B kanatlarında ısı geri kazanımlı havalandırma cihazlarının kullanılması ve bu cihazların mekan fonk - siyonlarına göre birbirlerinden bağımsız kontrol edilecek kapasitelerde seçilmeleri sağlandı. Açık ofis alanları dışındaki tüm mekanlarda bulunan hareket sensörlü lokal otomasyon sayesinde, bu havalan - dırma cihazlarının sadece mekan kulla - nımdayken devreye girmesi sağlanıyor. A blok ve C kanatlarındaki ofis alanları yine mevcut kazan ve chillerin beslediği fan coil cihazları ile iklimlendirilirken, B kanadında sürekli olarak kullanılmayan oditoryum, yemek alanları, eğitim odası gibi mekanların iklimlendirilmesi için ısı pompası tipi VRF sistemleri tercih ediliyor. C kanadına hizmet veren klima santra - linde dış hava kompanzasyonu, doğalgaz kazanında ise dış hava sıcaklığına bağlı reset özelliği mevcut. Bina iç aydınlatmasında çoğunlukla T5, T8 ve kompakt floresan armatür - ler kullanıldı. Yine enerji verimliliği için hareket sensörleriyle kontrol edilen bu armatürlerin güç yoğunlukları, gerek günı - şığı kullanımının fazla olması, gerekse iç mekanlarda sadece açık renklerin kul - lanılmaları sebebiyle düşük seçilebildi. Ayrıca gece ışık kirliliğinin önlenmesi için, binadaki tüm ihtiyaç duyulmayan arma - türlerin gece saat 11’den sonra otomatik olarak kapatılmalarını sağlayan bir oto - masyon sistemi kuruldu. Dış mekan otopark ve yol aydınlatma - ları içinse bina cephesi ile 6 ve 9 metre - lik direkler üzerine monte edilmiş düşük güce sahip LED armatürler tercih edildi. Fotosensöre bağlı otomasyon ile açılıp kapatılan bu LED armatürler, ayrıca yine ışık kirliliğinin engellenmesi için “full cut- off” özelliğine sahip; yani sadece aydın - latmaları gereken alanı aydınlatıyorlar. Binanın restorasyon öncesi otopark ve yol aydınlatması için kurulu gücü 22 kW iken, LED armatür kullanımı sonucunda bu güç 2.75 kW’a kadar düşürüldü. Ayrıca armatürlerin yerleşimi, DiaLux programı kullanılarak bina arazisi dışında ışık kirli - liği yaratılmayacak şekilde ayarlandı. LED armatür kullanımının başka bir avantajı ise, armatürlerin verdiği beyaz ışığın gece güvenlik kameralarında çok daha net bir görüntü sağlaması oldu. Binadaki enerji kullanımı konusundaki hassasiyet, bina teras çatısında 18 kWp güce sahip güneşten elektrik üreten bir fotovoltaik sistemin kurulması kararını da birlikte getirdi. Binalardaki optimum olmayan bakış yönü ve panel eğim açı - larında da iyi sonuçlar veren mikromorf ince film teknolojisi ile üretilen 144 adet güneş paneli, güneybatı yönüne bakıyor ve 10 derecelik eğime sahip. Panellerin çatıya yerleştirilmesinde kullanılan balastlı Batı cephesinden görünüm: Duvarlara monte edilmiş 30W gücündeki LED armatürler, hem sağladıkları beyaz ışık ile görünülürlüğü artırıyor hem de montaj açıları ve full cut-off özellikleri sayesinde arazi sınırının dışında herhangi bir ışık kirliliğinin oluşmasını engelliyor Gölgelendirici kanatların çalışma senaryolarının belirlenmesinde simülasyon çalışmalarından faydalanılmış YEŞİL DÖNÜŞÜM

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=