BAU Teknolojileri Dergisi 7. Sayı (Ocak-Şubat 2023)

29 BAU TEKNOLOJİLERİ • Ocak-Şubat / 2023 SÖYLEŞİ İhracat departmanı, yurtdışına bayi- likler ve distribütörlük vermektedir. Ülkelere yapılan satışlar, ülkeye göre konjünktüre göre değişmektedir. Genelde sürekli çalıştığımız ülkelere ürünler rutin olarak sevk edilmek- tedir. Ülkelerin kültürüne, yaşam tarzına, gelişmişlik seviyesine göre farklı talepleri olabilmektedir ve bu talepleri karşılıyoruz. Türkiye pazarı ve dünya pazarları ile ilgili yeni hedeflerinizi, yatırım- larınızı ve pazarlama stratejilerinizi anlatır mısınız? Covid 2019 salgını ile birlikte satış ve pazarlama faaliyetleri dijital ortamlardan ilerlemiştir. Pande- minin azalması, aşının bulunması gibi sebepler nedeniyle ara vermek zorunda kaldığımız yüz yüze eğitime, satış & pazarlamaya devam etmekte- yiz. Sektörümüzde, yüz yüze yapılan satışlar daha yaygındır. İhracatta karşılıklı güven çok önemlidir. Bazı müşterilerimiz portfö- yümüzde olmayan ürünleri bile talep etmektedirler. Sizin eklemek istedikleriniz nelerdir? Maalesef ülkemizde pek çok milatlar vardır. Yaklaşık 45 bin vatan- daşımızı yitirdiğimiz, yüzbinlerce yaralıların olduğu, travmalar yaratan bu deprem, en son milat olsun. Ümit ederiz ki standartlara ve bina yapım metodolojisine uygun mühendislik yapıları yaparız. Bu milatta iş etiği öne çıkmalıdır. Haksız rekabetler ve kazançlardan uzak, fikri hür vicdanı hür nesiller yetişmelidir. ‘’Bizden, bizim tarafımızdan olan kimse’’ çok tehlikeli bir söylem olup, ayrıştırma, kutuplaştırma yaratır. Bu mitoz bölünme, kılcala kadar gider ve sonu yoktur. Sürekli yeni bizdenler yaratır. Bedeller ödeyerek, Anadolu’yu yurt edinen aziz milletimiz, her şeyin en iyisine ve en güzeline layıktır. Hastane, karayolu, havaalanı, otel veya kamu binalarında yeni yeni, sismik izolatör sistemine geçil- miştir. Bazı firmalar örnek model olarak yaptığı konutlarda da sismik izolatörleri kullanılmış idi. 2023 yılından itibaren sismik izolatör sistemi ile yapılan inşaatlarda, artışlar olması muhtemeldir. Yapı kalitesinin değişmesi, yapı kimyasallarında kullanılan/kullanılacak ürün grubunu da değiştirecektir. Fiziksel ve kimyasal dayanımları yüksek, daha elastik ürünler kullanılacaktır. Acilen, yatay yapılaşmaya geçilmelidir. İnsanı doğadan, dilsiz canlılardan koparmamak gereklidir. Yerleşim yerine göre belli m2’nin altındaki yapılaşmalara izin veril- memelidir. Ülkemizin iklimi buna son derece uygundur. Arsa stoğu gözden geçirilerek, yeni bir yerinde planlamaya geçilmelidir. Ülkemizden de Bill Gates gibi, garajda çalışarak devleşen kişiler, firmalar mutlaka çıkacaktır/çıkmalıdır. 2018 yılında yayınlanan yeni deprem yönetmeliği ile asmolen döşe- meler yasaklanmıştır. Ancak maalesef asmolen köpük sistemi, özel sektörde hala kullanılmaktadır. Çerçevenin tamamlanması gibi statik problemler dışında pek çok kusur barındıran bu uygulamadan, acilen vazgeçilmelidir. Depremde düğüm noktası, yapıyı ayakta tutan en önemli fonksiyonel alandır. Depremde yıkılan binaların bazısında, kolonun içerisinde veya düğüm noktalarında bile etrafa dağılan, düşük yoğunluklu köpüklere rastlanmıştır. Fotoğraflarda da görüldüğü üzere, daha deprem olmadan bile, tavandaki köpükler, ince sıvayı kırarak, yerinden çıkıp, aşağıya düşmektedir. Daire içle- rinde de benzer durumlar meydana gelmiştir. Düştüğü yerde çocuklara zarar bile verir. Diğer bir konu ise düşen asmolen kirişi boşluğunun doldurulmasıdır. Baş üstünde imalat yapılması gerek- mektedir. Bu nedenle tamiratı da zor olup, uğraştırıcıdır. n

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=