BAU Teknolojileri Dergisi 7. Sayı (Ocak-Şubat 2023)

24 BAU TEKNOLOJİLERİ • Ocak-Şubat / 2023 GÖRÜŞ “Mühendisler Ustanın Bilgisine Güvenerek İlerliyor” Mataracı, bahsettiği uluslararası standartlara benzer hiçbir standardın Türkiye’de geliştirilememiş olmasına dikkat çekerek, “Örneğin Amerika’da ASME (Amerikan Makina Mühen- disleri Odası), ASCE (Amerikan İnşaat Mühendisleri Odası) gibi kurumların inşaat projelerinde kulla- nılacak en ufak bir malzeme veya en ufak bir yöntem için bile prosedürleri var, Türkiye’de ise mühendisler usta- ların bilgilerine güvendikleri zaman saha ziyareti bile yapmadan işleri tamamlıyorlar, müteahhit firmalar ise sadece kar/zarar hesabını yapmakla meşguller” ifadelerini kullanıyor. “İngilizce Bilen Mühendis Neredeyse Yok” Türkiye’nin Avrupa Birliği stan- dartlarına uyum çabasında olduğunu belirten uluslararası mühendis Erhan Mataracı, “Bu standartlarla ilgili TSE’nin yaptığı tek iş İngiltere, Almanya, Fransa gibi ülkelerde hazır- lanan standartların Türkçe’ye tercüme edilmesi, bir standardın tercümesi en az 1 yıl sürüyor ve defalarca çeviri hatalarına rastladık, üstelik bu hatalar kelime hataları değil. Yapılan işin kalitesini direkt olarak etkileyecek teknik hatalar” bilgisini vererek kor- kunç ihmallerin kaçınılmaz olduğunu söylüyor. “Bu hataları fark eden mühen- disler yabancı standartları takip ederek iş yapıyorlar” diyen Mataracı şu bilgiyi de ekleyerek; “Ama maa- lesef Türkiye’de yabancı dil bilen mühendis sayısı çok çok az. Şu ana dek 10’dan fazla ülkede iş yaptım, İngilizce bilmeyen mühendislere Türkiye’den başka hiçbir yerde rast- lamadım” diyor. Ülkemizdeki mimar ve mühendislik odalarında siyasi reka- betin hakim olduğunun altını çizen Mataracı, “Bu kurumlarda normalde mühendislik gelişmeleri, yeni metod- lar üzerinde tartışmalar yapılması gerekirken, yeni gelecek yönetimin hangi siyasi kanattan olacağından başka bir konu tartışılmıyor. İlgilenil- mesi gereken alanda özgün çalışmalar, yeni deneyimler hiç tartışılmıyor bile. Ülkemizin yaşadığı deprem felaketi gösteriyor ki bu kurumların esas yapması gereken çalışmalar siyasetin çok çok üzerinde önemli konular” olduğuna dikkat çekiyor. Mataracı birçok projenin rüşvet çarkıyla tamamlandığını ise şu sözlerle aktarıyor; “İşin ekonomik boyutu ise bambaşka bir konu, kont- rol kuruluşlarında çalışan personel- lerin, belediyelerde sorumlu kişilerin hediyeler karşılığında veya tanıdıklar vasıtasıyla her şeyi çözmesi bütün Türkiye’nin bildiği en acı gerçek.” Peki Çözüm Ne? İnşaat risklerine dünyanın en gelişmemiş ülkelerinde bile uygu- lanan çözümleri olduğunu belirten Mataracı, “İş yapmayı bilmeyen şir- ketler, teknik bilgisi çok az olan veya hiç olmayan mimarlar/mühendisler, kontrol kuruluşlarının eksikliği ve teknik yetersizlikleri, parayla satılan evraklar, parayla satılan iş deneyim belgeleri, ücretlerin yetersizliği, bir tane bile yabancı dil bilmeyen ve uluslararası arası hiçbir yayını takip edemeyecek teknik personeller gibi sayısız sorunumuz var. Problemin kaynağı ekonomi ve eğitime gidiyor. Evet bazı müteahhitler kasıtlı olarak kusurlu yapı inşa etmiş olabilirler ama bu risklerin de dünyanın en geliş- memiş ülkelerinde bile uygulanan çözümleri var” ifadeleriyle sözlerini noktalıyor. n

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=