Yeşil Bina Dergisi 54. Sayı (Kasım 2021)

Yeşil Bina / Kasım 2021 25 yesilbinadergisi.com gerçekleştirilmek üzere artık net sıfır emisyon hedefleri var. Dünyanın en büyük 10 kömür ülkesi bu alandaki hedeflerini açıklamış oldu. Ayrıca dünya üzerindeki ormanların yüzde 80’inden fazlasına ev sahipliği yapan ve aralarında Türkiye’nin de olduğu 100’den fazla ülke, 10 yıl içinde orman kaybı ve arazi bozulmasını durdurma sözü verdikleri “Ormanlar ve Arazi Kullanımına İlişkin Liderler Bildirgesi”ni imza altına aldı. Bir diğer önemli gelişme olarak küresel metan emisyonlarının yaklaşık yarısından sorumlu 105 ülke, ABD ve Avrupa Birli- ği'nin (AB) önderliğinde başlatılan Küresel Metan İttifakı'na katıldı. Metan emisyonlarını azaltmayı amaçlayan bu ilk ulus- lararası anlaşmanın imzalanması Uluslararası Enerji Ajansı Başkanı Dr. Fatih Birol’un da dediği gibi gerçekten ‘tarihi bir an’ oldu. İklimle ilgili tartışmalar çoğunlukla yatırım ve teknoloji üzerinden yapılıyor. Bana göre iklim değişikliğiyle mücadelede teknoloji ve yatırım ön planda ama itici güç bunlar olmayacak. İhtiyaç duyulan en büyük itici güç ‘liderlik’ olacak. Yaşamakta olduğumuz iklim değişikliği problemi, teknoloji, yatırım ya da para ile değil, ancak kendi ajandasını bir kenara bırakabilen liderlerin etrafından toplanan bireylerin kitle hareketiyle çözülebilir. Kitlelere, problemi ve uygulanabi- lir çözümleri somut bir biçimde anlatarak onları ikna edecek ve peşinden sürükleyebilecek liderlere ihtiyacımız var. Burada tek bir kişinin liderliğinden bahsetmiyorum. Gerek STK, gerek bürokrasi, gerek eğitim, gerekse özel şirketlerde yer alan iklim değişikliğini anlatabilecek ve bu değişim talebinin topluma mal olmasını sağlayacak birçok lidere ihtiyacımız var. Ken- dimize şunu sormalıyız: Bireysel önceliklerimiz içerisinde iklim değişikliği nerede yer alıyor? Biz bu konuda ne yapa- cağız? Ancak bu şekilde topyekun hareket edersek yaşamın devamlılığı mücadelesini kazanabiliriz. Bunun için yalnızca hükümetlerin ya da şirketlerin değil her bir birey olarak artık hepimizin harekete geçme vakti geldi! “Arçelik olarak, 2019-2020 yıllarında karbon-nötr olmayı başardık, 2050 yılında net-sıfır emisyon olma hedefine yönelik çalışmalarımızı sürdürmeye devam ediyoruz” P andemi koşullarına rağmen kırk binin üzerinde dele- genin katıldığı COP26 BM İklim Değişikliği Konferansı, önümüzdeki on yılda iklim eylemini hızlandırmayı sağlayacak Glasgow İklim Paktı’nın onaylanması ile sona erdi. COP26’nın en önemli çıktısı olan Glasgow İklim Paktı, sıcaklık artışını 1,5°C ile sınırlandırma hedefinin canlı kalmasını sağlayan, ancak yalnızca ülkeler tarafından taahhütlere uyum sağlanması durumunda ve acil küresel çabalarla bu hedefin sağlanabileceği bir anlaşma olarak kabul edildi. Glasgow İklim Paktı’nın iklim eyleminin hızını artırması bekleniyor. Pakt, iklim krizinde fosil yakıtların rolünden daha önce görülme- miş bir şekilde söz ediyor. Bu ise dönüm noktası olan Paris Anlaşması'nın bile başaramadığı bir gelişme olarak öne çıkı- yor. Paktta, sıcaklık artışını 1,5°C ile sınırlandırmanın ancak hızlı, derin ve sürekli bir azaltımla sağlanacağı belirtiliyor. Bu azaltımın küresel karbondioksit seviyelerini 2030 yılında 2010 seviyesine göre %45 azaltma ve 2050 yılı itibarı ile net-sıfır olma ve diğer sera gazlarında da önemli azaltımlar yapma ile sağlanacağı ayrıca Paktta yer alıyor. Birleşik Krallık uzun bir süredir, ülkelerin iklim hedeflerini artırma yönünde çalışmalar yürütüyordu. Birleşik Krallık’ın COP26 hedefleri; - 2050 itibarı ile küresel net-sıfıra ulaşmak ve 1,5°C’lik limite uymak için gerekli azaltımın sağlanması, - Tüm ülkelerin iklim değişikliğinin etkilerine karşı hazırlan- ması, - Emisyon azaltımı ve uyum için 100 milyar dolar iklim finansmanı sağlanması, Hükümet, iş dünyası, sivil toplum iş birliği ile Paris Anlaş- ması’nın koşullarının yerine getirilmesi adımlarını içeriyordu. Uluslararası Enerji Ajansı Başkanı (IEA) Fatih Birol’un COP26 sırasında yaptığı konuşmalarda sıklıkla dile getirdiği gibi iklim mücadelesinde enerji verimliliğinin önemi çok büyük. Diğer yandan COP26 öncesi Birleşik Krallık tarafından yapılan çağrılardan biri de ürün verimliliği çağrısıydı. SEAD (Super-efficient Equipment and Appliances Deployment Initiative) 2009 yılından beri bu alanda çalışıyor. COP26 öncesi eylemi, dört kilit ürün olan elektrik motorları, klimalar, buzdolapları ve ışıklandırmaya odaklamayı planladılar. Arçe- lik olarak, 2019-2020 yıllarında karbon-nötr olmayı başardık, 2050 yılında net-sıfır emisyon olma hedefine yönelik çalış- malarımızı sürdürmeye devam ediyoruz. COP26 öncesi çeşitli inisiyatiflere katılarak özel sektörün iklim mücadelesindeki öncü rolünü defalarca vurguladık. Ayrıca COP26 süresince Arçelik CEO’su Hakan Bulgurlu’nun katılımıyla sürdürülebilir- Dr. Tuğba Ağaçayak Arçelik A.Ş. Kıdemli Uzman Fatih Özkadı Arçelik A.Ş. Kalite, Sürdürülebilirlik ve Resmi İlişkiler Direktörü

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=