Yeşil Bina Dergisi 49. Sayı (Mayıs-Haziran 2018)
yesilbinadergisi.com Yeşil Bina / Mayıs - Haziran 2018 41 samda, revize direktif yeni bir kavram ortaya koymaktadır: “Yaklaşık Sıfır Enerji Bina / NZEB”. EPBD Recast’e göre, tüm Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkeler, 2020 yılı sonu itibariyle tüm yeni binaların Yakla- şık Sıfır Enerji Bina olmasını sağlamakla yükümlüdürler. AB yasaları uyum sürecinde Türkiye’de de, EPBD kapsamında 2008 yılında “Binalarda Enerji Performansı Yönetme- liği” yayımlanmış olup, bu yönetmelikle tüm binalara BEP-TR hesaplama yön- temi kullanılarak “Enerji Kimlik Belgesi” verilmesi zorunlu hale getirilmiştir [4]. Bu süreç gözönüne alındığında, aynı şekilde EPBD-Recast kapsamında bina- larda yaklaşık sıfır enerji seviyelerinin hesaplanmasının da yakın bir gelecekte Türkiye için bir zorunluluk haline geleceği öngörülmektedir. Mevcut yapı stokunun iyileştirilmesi de yeni binalar kadar önem arz etmektedir. Bu nedenle çalışmanın amacı, Avrupa ülkelerinde yerel koşullara göre değişkenlik gösterebilecek mevcut binaların NZEB olarak yenilenmeleri konusundaki karar verme ve uygulama süreçlerinde karşılaşılabilecek engelleri ve zorlukları derlemek ve tartışmaktır. Çalışma kapsamında Avrupa Birliği’ne üye 8 ülkenin NZEB ile ilgili politikaları incelenmiş ve mevcut binaların NZEB’e dönüşümü sırasında karşılaşılan güçlük ve engeller değerlendirilmiştir. 2. YAKLAŞIK SIFIR ENERJİLİ BİNA KAVRAMI “Yaklaşık Sıfır Enerjili Bina” kavramı, Binalarda Enerji Performansı Revize Direktifi (EPBD-Recast) ile ortaya çık- mıştır. Bu direktifte yaklaşık sıfır enerjili bina, çok yüksek enerji performansına sahip bina olarak tanımlanmıştır ve ihtiyaç duyulan az miktardaki enerjinin çoğun- lukla yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılanması zorunlu hale getirilmiştir. Bu tanımda belirtilen “çok yüksek enerji performansı” için mevzuata bağlı standart bir değer verilmemiş olup, her AB üyesi ülkenin hesaplamalar yolu ile kendi ulu- sal koşullarına uygun şekilde bu seviyeyi belirlemesi beklenmektedir [2, 5]. Yaklaşık sıfır enerjili bina kavramının ortaya çıkmasıyla birlikte, Avrupa Birliği ülkelerinde 2019 yılından itibaren tüm yeni kamu binaları, 2021 yılından itibaren de inşa edilecek tüm yeni binalar yak- laşık sıfır enerji bina olmak zorundadır. Avrupa yapı sektöründe, enerji etkin ve yaklaşık sıfır enerjili binalara geçiş dönemi Avrupa Birliği 2020 karbon hedefleri doğ- rultusunda mevcut boşlukları doldurmayı hedeflemektedir. Fakat mevcut binaların NZEB’e dönüştürülmesi noktasında ülke- lerin karşılaştıkları çeşitli engel ve zorluk- lar mevcuttur. Takip eden bölümlerde, Avrupa ülkelerindeki mevcut binaların NZEB dönüşümlerine karar verme ve uygulama aşamasında karşılaşılan engel- ler değerlendirilmiştir. 3. NZEB’LERİN UYGULANMASI AŞAMASINDA KARŞILAŞILAN DESTEKLEYİCİ ETKENLER VE ENGELLER NZEB’lerin uygulanmasına yönelik farklı destekleyici etkenler mevcuttur. Bunlardan ilki, yasa ve yönetmeliklerdir. Yasal düzenlemelerin, NZEB’lerin uygu- lanmasında en kuvvetli destekleyici etken olduğu söylenebilir. EPBD ve diğer AB direktifleri, destekleyici birçok farklı nok- tayı kapsamaktadır. Bir diğer destekleyici etken ise taleptir. NZEB’lere yeterli talep olması, market oluşumuna katkıda bulu- nacaktır. Bununla birlikte, yeterli talep olmaması da NZEB’leri olumsuz etkile- yecektir. Bir diğer etken finansal destekler, NZEB dönüşümüne doğrudan avantaj sağlamaktadır. NZEB’lerin düşük enerji tüketimi kendisini cazip kılan bir diğer etkendir. Kamu sektörü desteği ancak bu yönde oluşturulacak kolay anlaşılabilir ve belirgin yasalarla sağlanabilir. Farkında- lık da destekleyici etkenler arasındadır. NZEB’lerin yaşam için ne kadar konforlu olduğunun ve bunun çok düşük enerji tüketimleri ile sağlandığının kullanıcılar tarafından bilinmesi, NZEB uygulamala- rının artması için gerekli bir faktördür. Bu konuda yapılacak eğitimler bilinci daha da artırabilir [6, 7, 8]. Aynı zamanda NZEB’lerin uygulanma- sında çeşitli engellerle karşılaşılmakta- dır. Bunlardan ilki, ekonomik ve finansal engellerdir. NZEB standartlarını uygulama aşamasında karşılayabilmek için gereken mali desteğe erişim sıkıntısı önemli bir engeldir. Ayrıca yüksek ilk yatırım maliyeti ve bu maliyetin uzun geri dönüşüm süresi bir diğer engel olarak ortaya çıkmaktadır.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=