Yeşil Bina Dergisi 39. Sayı (Eylül-Ekim 2016)

20 YEŞİL BİNA / EKİM 2016 Türbinimiz son teknoloji özel bir türbin. İçinde dişli bulunmuyor, elektriği manye- tik kuvvetle üretiyor. Dolayısıyla çevresel açıdan rahatsız eden bir ses de çıkarmı- yor. Ayrıca kanatlarının kıvrık yapısı da sesi oldukça azaltıyor. Türbin kurulumu öncesinde yaptığımız modelleme çalışma- larıyla çevrede oluşabilecek gölge etkisini de sıfıra indirdik. Tabii burada sadece üretilen elektriğe bakmamak gerekiyor. Belki bundan daha da önemlisi, rüzgar türbini sayesinde yılda 900 bin ton karbon salımının engellen- mesi. Doğalgazla üretilen elektrik bildiği- niz gibi ciddi bir karbon salımına neden oluyor. Rüzgar türbinimizle bu salımın da önüne geçmiş oluyoruz. Türbinle sadece elektrik üretimi ve karbon salımı azaltımı değil, bilgi de üretmeyi hedefledik. Çok iyi bir izleme yapıyoruz. Sensörlerle, rüzgar türbininin büyük fırtınalar ve depremlerdeki davra- nışını izliyoruz. Metrekareye düşen rad- yasyon, türbinin kuşlara etkisi gibi tüm çevre şartlarını ölçüyoruz. Aslında yeni- lenebilir enerji bir bakıma mükemmel bir enerji değil. Rastlantısal kaynaklara dayalı olduğundan, enerjiye istenilen zamanda istenilen değerde ulaşamayabiliyorsunuz. Bir doğalgaz gibi aç-kapa ulaşılabilen bir kaynak değil. Fakat buna rağmen gele- ceğin enerjisi olduğu da açık. Dolayısıyla bunun gibi bazı dezavantajlarının bilimsel çalışmalarla etkilerinin yok edilebileceğini düşünüyoruz. Üretilen enerjinin depo- lanması ve saklanması bu alandaki en önemli çalışmalardan birisi. Biz de yeni kurulan Yenilenebilir Enerji Araştırma Laboratuvarımızda yenilenebilir enerjinin dönüşümü ve saklanması için Organik Rankine Döngüsü gibi konular üzerine yoğunlaşıyoruz. YEŞIL BINA: Kampüste sadece rüzgar türbiniyle elektrik üretimine değil, enerji tüketimi ve su gibi farklı alanlara yönelik bilimsel çalışmalar da yürütüyorsunuz... Bunları özetleyebilir misiniz? PROF. DR. EMRE OTAY: Doğrudur, enerji tüketimi de odaklandığımız ana konulardan birisi. Mesela ses getiren dok- tora çalışmalarından birisinde, mevcut binada tüketilen enerjiyi azaltma çaba- larının, yenilenebilir enerji üretmekten altı kat daha verimli sonuç verdiği ortaya çıkmıştı. Türkiye’de tüketimi azaltmaya yönelik yapılan çalışmalar gerçekten çok daha verimli çıkıyordu. Aslında herkes temiz enerjiye yatırım yapmanın iyi bir şey olduğunu biliyor. Bilinmeyen ise finansal risklerdi. Bu çalışma da onu gözler önüne sermişti. Bir diğer projemizde de insan davranı- şının binalarda enerji performansına etki- sini inceliyoruz. Kent laboratuvarı (Yaşa- yan laboratuvar) sayesinde araştırma- üretim-tüketim aynı yerleşke içinde test ediliyor. Sadece tek bir bina değil, tüm kampüs bir kent laboratuvarı olarak çalı- şacak. Bu projenin en ilginç tarafı inşaat mühendisleri, endüstri mühendisleri ve sosyologların birarada çalışacak olmaları. Proje dahilinde yerleşkemizdeki binalarda ve yurtlarda insanların davranışlarını ince- liyoruz. Bu, enerji verimliliğinde çok çok önemli bir konu. Çünkü verimliliği sağla- mak için yalıtım yapılıyor, verimli cihazlar kullanılıyor fakat en önemli unsur olan “insan davranışı” gözönünde bulundu- rulmuyor. İstenildiği kadar sürdürülebilir bir bina yapılsın fakat birisi kışın camı açık bırakırsa verimlilik falan söz konusu B oğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Ulusal Deprem İzleme Enstitüsü (UDİM) bünyesindeki Tsunami İzleme Değerlendirme Merkezi, Boğaziçi Üniversitesi’nin LEED Gold sertifikasına sahip ikinci binası oldu. Türkiye’nin ilk yeşil üniversite binası olan Hamlin Hall’un (1. Erkek Yurdu) 2012’de LEED Gold sertifikası almasının ardından Şubat 2015’te LEED sertifi- kasına değer bulunan Ulusal Deprem İzleme Enstitüsü (UDİM) bünyesindeki Tsunami İzleme Değerlendirme Mer- kezi aynı zamanda Boğaziçi Üniversitesi tarafından sıfırdan inşa edilmiş ilk Yeşil Bina olma özelliğine de sahip. Boğaziçi Üniversitesi yönetiminin aldığı karar çerçevesinde yeni yapılacak tüm binaların Yeşil Bina standartlarına uygun olacağı belirtiliyor. Bu kapsamda Kandilli Kampüsü’nde inşa edilecek yeni misafirhane olmak üzere üniversitenin Tarsus’ta restorasyonunu üstlendiği Çırçır Fabrikası ve bundan sonra yapılacak tüm yeni binaların LEED sertifikası standartlarına uygun biçimde inşa edileceği vurgulanıyor. Ulusal Deprem İzleme Enstitüsü de LEED Gold Sertifikalı YEŞİL KAMPÜS

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=