Yeşil Bina Dergisi 37. Sayı (Mayıs-Haziran 2016)

YEŞİL BİNA / HAZİRAN 2016 23 YEŞİL BİNA: Peki ne yapılması gerekiyor? ÖMER MOLTAY: Öncelikle yeni tekno- lojilerin, inovatif çözümlerin uygulanması konusunda cesur olunması gerekiyor. Nisan ayında USGBC tarafından Berlin’de düzenlenen teknik bir toplantıya katıldım. LEED sertifikasyonu Avrupa’da o kadar hızlı gelişiyor ki, USGBC’nin CEO’su Mahesh Bey de iki gün boyunca toplantıda hazır bulundu ve yatırımcıların sorularını cevapladı. Burada USGBC tarafından “LEED Dynamic Plaque” isimli çok inova- tif yeni bir ürün tanıtıldı. Bu aslında bina performansını takip eden bir yazılım ama ekran bazlı olarak da kullanabiliyorsunuz ve örneğin binanızın girişine yerleştirebili- yorsunuz. LEED sertifkası almış herhangi bir binanın beklenen performansa ulaşıp ulaşmadığını gösteriyor. Binadan periyo- dik olarak toplanan veriler değerlendiriliyor ve ekran üzerinde veya internet üzerinde LEED puanı olarak gösteriliyor. Puanınızın düşmesi de mümkün, çıkması da. Örneğin 75 puan ile LEED Gold aldınız, binanızın işletmesi sırasında beklenen performans daha yüksek çıkarsa USGBC, sertifikanızı LEED Platin olarak güncelleyebiliyor. Aynı şekilde puan kaybedip bir alt sertifika sevi- yesine de düşebilirsiniz. Tabi bunun önüne geçmek için elinizden geleni yapıyorsunuz. Bu da gerçek sürdürülebilirliği sağlıyor. LEED Dynamic Plaque o kadar özenle geliştirilmiş bir ürün ki dünyada çok sayıda gayrimenkule sahip bazı yatırım fonları portföylerindeki tüm binalarda uygulamaya başladılar. Çünkü önemli olan sürdürüle- bilirlik anlamında hep en önde olmak ve en iyisini yapmak. YEŞİL BİNA: USGBC tarafından LEED Proven Provider seçilen Mimta EcoYapı, Türkiye’de bu ünvana sahip tek kuruluş mu? ÖMER MOLTAY: Sadece Türkiye’de değil, Almanya ve Amerika kıtası dışında dün- yada da ilk kuruluş. En son baktığımda LEED BD+C sertifikasyonu için Almanya’da bir firma var, Brezilya’da bir firma, geri kalanların hepsi Kuzey Amerika’dan. Ate- lier Ten, Thornton Tomasetti gibi dev fir- malar bu statüye sahipler. LEED Proven Provider firmalar, USGBC’nin daha yakın ilişki kurduğu, süreçlerin daha hızlı yürüme olanağı sunduğu ve yenilikleri ilk defa pay- laştığı firmalar. YEŞİL BİNA: Bir firmanın LEED Proven Provider statüsüne kavuşması için ne gerekiyor? ÖMER MOLTAY: Biz Mimta EcoYapı olarak Türkiye ve komşu ülkelerde tamamladığı- mız çok sayıda danışmanlık hizmetinde hep aynı şeyi hedefledik: “Kimseyi zor duruma düşürmeye hakkımız yok”. Ne sertifikasyon kurumundaki reviewer’ları, ne de müşterimizi zor durumda bırakacak bir mühendislik çalışması veya başvuru dokümantasyonu bugüne kadar firma- mızda yapıldı. Yaptığımız sertifika başvu- rularının neredeyse tamamı herhangi bir comment almadan kabul edildi. Buna ek olarak 2016 senesinde ABD’de yaklaşık 5 bin m 2 büyüklüğünde bir kamu binası için verdiğimiz danışmanlık hizmeti mükem- mel olarak nitelendirildi. Kısacası 2009 senesinden bu yana tamamladığımız tüm işlerdeki yüksek kalite ve müşteri memnu- niyeti, LEED Proven Provider seçilmemizi mümkün kıldı. Aslına bakarsanız LEED sertifikasyonu başvuru sürecinde USGBC tarafından belirlenmiş minimum bir dokümantasyon kalitesi var. Birçok projede bu kalitenin yakalanması mümkün olmuyor; çünkü bu alanda yetişmiş eleman açığı çok fazla. Düşük kalitede dokümantasyon ile yapılan başvurular süreçlerin uzamasına sebep oluyor ve USGBC için zaman kaybı anlamına geliyor. Çünkü sürekli olarak açıklama talep etmek ve bunları tekrar incelemek durumundalar. Bu açıdan bakıl- dığında LEED Proven Provider statüsü bu kaliteyi yakalamış ve USGBC’yi ekstra bir yükten kurtarmış firmaları ödüllendiren bir program. Karşılığında USGBC diğer firma- lara sunulmayan olanaklar sunuyor ve sizi prestij ve güven anlamında öne çıkarıyor. Zaten güven ve prestij arayan yatırımcılar Mimta EcoYapı ile çalışmayı tercih edi- yorlar. Bundan sonra da böyle olacağına inanıyorum. YEŞİL BİNA: Bundan sonraki hedef ve çalışmalarınızdan bahsedebilir misiniz? ÖMER MOLTAY: ABD pazarına giriş yap- mamız dolayısıyla şu anda odak nokta- mızda Amerika var. Outsourcing hizmeti sunarak, örneğin enerji modellemesi gibi birçok mühendislik hizmetini daha düşük maliyetle gerçekleştirebiliyoruz. Rusya Federasyonu’ndaki projelerde çok ciddi bir yavaşlama var. Ama Avrupa ülkelerinde LEED’in öne çıkıyor olması, o taraflardan da talepler olmasına yol açıyor. Danışmanlık faaliyetleri haricinde, çok uzun süredir içerisinde bulunduğumuz imalat konularımızı da geliştirmek üzere binalarda düşük enerji tüketimli teknolojiler konusunda yatırımlar yapıyoruz. Ağustos ayında LED panel üreten bir üretim hattını İstanbul’da 1000 m 2 kapalı alana sahip kendi tesisimizde devreye alacağız. Bu ürünler çok yüksek lm/W ışık verimliliği sağlıyorlar ve birçok ticari Yeşil Bina proje- sinde uygulama olanağına sahipler.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=