Yeşil Bina Dergisi 36. Sayı (Mart-Nisan 2016)

40 YEŞİL BİNA / NİSAN 2016 YORUM Yeşil Binalardan Yeşil Yerleşkelere Dönüşüm leri ile bağlantısı; su kaynakları, tarım alanları ve sulak alanlara olan mesafesi; proje alanı ve çevresinin gelişimi; toplu taşıma ve sosyal imkanlarına yakınlık değerlendirilmektedir. Mevcut durum- daki çevre modelinin ve afet risklerinin analiz edilmesi ve inşaat süreci boyunca ve sonrasında gereken iyileştirme ve bakım çalışmalarının yapılması gerek- mektedir. - “Çevre Modeli ve Tasarımı” kategori- sinde yürünebilir, kolay erişilebilir, sos- yal ve kültürel donatılar ile bağlantılı kompakt bir çevre modelinin oluşturul- ması hedeflenmektedir. Bölgede sos- yal ve ekonomik kalkınmayı sağlamak için çevre yollar ile bağlantıların güç- lendirilmesi, kültürel ve sosyal donatı imkanlarının oluşturulması, rekreasyon alanları ve yeşil alanların artırılması ile çevredeki kullanıcıların bölgeye katı- lımı sağlanmalıdır. Farklı gelir grupları için konut tipolojilerinin oluşturularak M evcut bina stoğunun kullanıcı ihtiyaçlarına cevap verememesi, sosyoekonomik dağılımdaki den- gesizlik sonucunda oluşan çarpık kent- leşme ve doğal afet riskleri, kentsel dönü- şüm sürecini beraberinde getirmektedir. Kentsel dönüşümle, uygulandığı bölgenin yalnızca fiziksel olarak iyileştirilmesi değil, o bölgenin sosyokültürel ve ekonomik açıdan kalkınmasının sağlanması, kent- sel çöküntü alanı haline gelen bölgelerin topluma kazandırılması da hedeflenmelidir. Bina bazında yapılan uygulamalarla her ne kadar çevreye ve doğaya verilen etki azaltılmaya çalışılsa da bu uygulamalar bölgenin toplumsal, ekonomik ve altyapı- sal problemlerine cevap vermekte yetersiz kalmaktadır. Bölgenin kullanıcı profili, ara- zinin konumu ve mevcut durumu, altyapı problemleri, riskler ve fayda sağlanabilecek alanlar iyi analiz edilerek bölgenin ihtiyaçla- rına cevap verebilecek stratejiler ve eylem planları geliştirilmelidir. Türkiye’de de özellikle büyük kentlerde kentsel dönüşüm özellikle gecekondu alan- larında ve afet riski taşıyan alanlarda son yıllarda hız kazanmıştır. TC Çevre ve Şehir- cilik Bakanlığı’na göre 2023 yılı sonuna kadar yaklaşık 6.500.000 konut ve işyerinin kentsel dönüşüm kapsamında yenilenmesi hedeflenmektedir. Bu süreçte yeşil kent entegrasyonlarının kent planlaması ve tasa- rımına dahil edilerek daha yeşil ve çevreci kentler oluşturulması mümkündür. Uluslararası Yeşil Bina değerlendirme ve sertifikasyon sistemlerinden LEED ve BREEAM, kentsel alanların mahalle ve yer- leşke ölçeğinde kalkınmasını, daha kaliteli ve yaşanabilir kent modellerinin oluştu- rulması için makro ölçekte kentsel alanla- rın değerlendirilmesi ve sertifikasyonunu sağlamaktadır. LEED for Neighborhood ve BREEAM Communities sistemleri kentsel alanlarda çevreye verilen zararın azaltılması ve kullanıcıların yaşam kalitesini artırmak için değerlendirme ölçütleri sunmaktadır. LEED for Neighborhood Development (LEED-ND) LEED for Neighborhood değerlendirme ve serfikasyon sistemi, mahalle ölçeğinde doğaya verilen etkinin azaltılması, altyapı sistemlerinin iyileştirilmesi, proje ve çev- resinin sosyal ve ekonomik açıdan geliş- tirilmesini hedeflemektedir. Bina ölçeğin- deki LEED kategorilerinde ağırlıklı olarak bina enerji ve su verimliliği konuları öne çıkmaktayken, yerleşke ölçeğinde arazi- nin konumu, çevresiyle olan bağlantı ve kompakt, yürünebilir yerleşke modelinin oluşturulması önem kazanmaktadır. LEED for Neighborhood değerlendirme ve serfikasyon sisteminde Lokasyon ve Bağlantı, Çevre Modeli ve Tasarımı, Yeşil Altyapı ve Binalar, İnovasyon ve Bölgesel Önem Sırası olmak üzere toplam beş kate- gori altında değerlendirme yapılmaktadır. - “Lokasyon ve Bağlantı” kategorisinde özellikle arazi seçimi konusu üzerinde durulmaktadır. Arazinin altyapı sistem- Y. Mimar Müge Emen Altensis LEED ND sertifikalı yerleşke örneği, Shanghai EXPO UBPA Development

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=