Yeşil Bina Dergisi 31. Sayı (Mayıs-Haziran 2015)
37 YEŞİL BİNA / HAZİRAN 2015 sek ortam sunmanın iki yolu var. Kul- lanıcılar eğer günışığıyla, gökyüzüyle ve taze havayla gün içinde buluşamıyorlarsa zaten bir yaşam kalitesinden bahsede- meyiz.” “Projede, her mekanda en az iki pen- cere açılıyor. Biz elimizdeki yazılımlarla ve kendi Ar-Ge’mizle artık binaların enerji tüketimlerini daha model aşamasınday- ken yapıyoruz. Zaten BIM bu demek. Bu çalışmaları önceden yapıp, başımıza gelecekleri önceden tahmin edip, ona göre önlem almayı tercih ettik.” “Cephede sistem olarak alüminyum giydirme cephe tercih edildi. Ancak stan- dart bir giydirme cephe yapmamak üzere yola çıktığımızda, modülasyona oturmuş, malzemelerle zenginleştirilmiş bir tasa- rım dili geliştirdik. Doğal ahşap, boyalı ve şeffaf camlar, metal meshler kullan- dık. Bu meshler aynı zamanda güney, doğu ve batı cephelerinde güneş kırıcı olarak çalışıyorlar. Kuzey cephesinde ise bir bütünlük olması için görsel unsur olarak yer alıyor. Kullandığımız camlar, güneş kontrol camı. Camın iç kısmında gün ışığını kesmeyip radyasyonu kesen bir katman var.” “En Kaotik Noktada, Dinginlik Sağlamayı Hedefledik” “Bu proje, alçak katlı ofis binalarında da kullanıcılara farklı olanaklar sunan bir yapı dili geliştirebileceğimizi ve modern bir tasarım kurgusu içinde geleneksel mimari öğelerin de ele alınarak yorumla- nabileceğini göstermesi açısından farkını ortaya koyuyor. Biz yapının genelinde kul- lanıcıların keyifle yaşayacakları, sosyal- leşebilecekleri farklı bir ortam sunmak istedik. Mecidiyeköy gibi İstanbul’un en kaotik noktalarından birinde kullanıcılara dinginlik sağlamaya gayret ettik. Kentsel dönüşüm ihtiyacı yüksek olan yakın çev- resinde örnek bir proje yapmayı hedef- ledik.” “Açıkçası, ofisimizin çok yakınında yer alan yapının çevresiyle nasıl bir iletişim içerisine girdiğini, ne gibi olanaklar sun- duğunu her gün gözlemleyebiliyor olmak da ayrı bir deneyim oluyor.” Konutlarda Sürdürülebilirlik Gözardı Ediliyor “Sürdürülebilirliğin en çok geliştiği iki alan var; birincisi yüksek binalar, ikincisi ise alışveriş merkezleri. Bu iki bina tipi çok fazla enerji tükettiği için işveren enerji tüketimini azaltacak ki oradan bir katma değer kazansın. Sürdürülebilirliğin en çok gözardı edildiği alan ise konutlar. Konutlar genellikle üretilip kullanıcıya devredildiği için yatırımcılar da uygulayıcılar da buna çok dikkat etmiyor.” “Yeşil Binalarda ‘beşikten beşiğe’ tabiri geçerli... Yani projenin tasarımından iti- baren hafriyatı, inşaatı vs. hepsinin yeşil olması gerekiyor. Bunları tam yapmıyor- sak bir binanın ‘Yeşil’ olmasının çok fazla faydası yok.” “Bir de sürdürülebilirliği şehir ölçe- ğinde ele almak lazım. En yeşil binayı da yapsanız, binanın dışına çıktığınızda bir bakıyorsunuz kaldırım düzgün değil. Bence bizim burada sıkıntımız var. Hepi- miz bu noktada kilitleniyoruz. Bütün şeh- rin düzenlenmesi, en azından yeni plan- lanan bölgelerde, yol düzenlemesinden yoğunluğun nasıl olacağına kadar her şeyi çok iyi tanımlamak lazım.”
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=