Yeşil Bina Dergisi 28. Sayı (Kasım-Aralık 2014)

50 YEŞİL BİNA / ARALIK 2014 MAKALE diğer bina sistemlerinin tümüyle gözardı edilmesini olanaklı kılan geliştirme strate - jilerine bağlı olduğunu göstermiştir. Bir sistemdeki enerji akışlarının ekono - mik, ekolojik ve sosyal bakımdan gerçek etkilerinin değerlendirlebileceği biçimde ele alınması önemlidir. Şurası kesindir ki, değişik seçenekler için tüketilen enerji miktarlarının, değişik enerji akışlarındaki kalitenin dikkate alınmaksızın karşılaştırıl - ması birçok durum için tamamen yetersiz kalır. Burada, miktarlar üzerinde odak - lanma ve yapay çevrede ortaya çıkan değişik prosesler için ele alınan enerjinin kalitesinin gözardı edilmesi eğilimi bulun - maktadır. Belirli bir proseste sadece tüketilen enerji miktarının değil, fakat enerji kalite - sinin de (ekserji) dikkate alınması önem - lidir. Örneğin elektrik yüksek kalitede bir enerji iken, ısıtmaya uygun sıcaklıktaki enerji düşük kaliteli bir enerjidir. Değişik seçeneklerin enerji verimliliklerini kar - şılaştırken, dağıtılan enerji ya da mahal enerji değerleri, karşılaştırma için uygun değildir. Birincil enerji kullanımı veya CO 2 yayınımını (emisyon) kriter olarak kul - lanmak daha iyidir. Değişik çözümlerin etkilerini daha iyi anlamak ve verimle - rini değerlendirmekte, antropi ve/veya ekserji analizinin yararlı olacağı kanıtla - nabilir. Örneğin birçok Avrupa ülkesinde kullanıldığı biçimiyle ofis binalarında enerji tasarrufu amacıyla kullanılan ısı geri kazanımlı mekanik havalandırma sistemlerinin enerji verimi bakımından her zaman anlamlı olmadığı, enerjinin kalitesi düşünüldüğü takdirde havalan - dırma sistemini çalıştırmak için kullanılan elektriksel enerjinin, bu yolla elde edilen ısıl enerji tasarrufunun önemli bir kısmını götürdüğü belirlenmişti (6). Ekserji ve entropi bağlamında birçok binanın ayrıntılı analizi, mekanik tesisat sistemlerini tahrik etmek için kullanılan enerjisinin yüksek ekserji ve düşük ant - ropili elektrik enerjisi olması ve mekanik havalandırma durumunda bu sistemin tasarımdan tamamen kaldırılması halinde içerilen enerjinin (sistem, şaftlar, meka - nik odalar vb) azaltlması potansiyelinin geniş olması nedeniyle enerji verimliliğini artırmada en büyük potansiyelin hava dağıtımı (mekanik havalandırma) ve yapay aydınlatma sistemlerinde yattığını göstermektedir. Kuşkusuz binaların çoğu, amaçla - nan kullanım biçimini yerine getirmesi yönünde havalandırma sistemlerini gerek - tirir ve bunun mekanik, doğal veya hibrid olup olmadığına bakılmaksızın algılanması ve bir sistem olarak tasarlanması gerekli - dir. Frankfurt’taki Avrupa Merkez Bankası Yönetim Binası için Coop Himmelblau mimarlar ve HVAC tasarımcıları meka - nik sistemi tamamen tasarım dışı tutma olanağını veren bir doğal havalandırma kavramı geliştirmişlerdir (7). Viyana’daki bir ofis binası için, önerilen binanın yer - leştirildiği kentsel gürültü bölgesine rağ - men cephede yerleştirilen özel elemanlar yardımıyla havanın cephe içerisinden dış mahalle akmasının sağlandığı ve böylece doğal havalandırmanın olanaklı kılınması yoluyla besleme havasının filtrasyonu ve koşullandırılmasını yapan hibrid bir sis - tem de geliştirilmiştir (Şekil 2). Bu durum için müşterinin talimatı doğrultusunda özel bir gereksinim olan elemanlar, açı - labilir havalandırma elemanlarıyla içten bağlı olup, açılabilir pencerelerden biri kapandığında mahalde kontrollü bir geri Şekil 2. Isı geri kazanımlı doğal havalandırma kutusu

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=