Yeşil Bina Dergisi 25. Sayı (Mayıs-Haziran 2014)

tüketimi gerçekleştiren serbest tüketici - ler, tedarik lisansı sahibi tüzel kişilerden, elektrik enerjisini dağıtım şirketlerine göre daha ucuza temin edebilmekteler. Gelecek yıl ise neredeyse herkes serbest tüketici olacak. Fiyat avantajının yanı sıra bu sertifi - kanın devreye girmesi ile sağlanan bir fayda da, tüketicilerin satın aldıkları elekt - rikle ilgili daha fazla bilgi sahibi olmaları ve temiz-yeşil-yenilenebilir enerji talep edebilmeleri. Özellikle, karbon ayakizi azaltımı yapmayı hedefleyen ve LEED, BREEAM gibi Yeşil Bina sertifikası edin - mek isteyen kurumlara-firmalara avantaj sağlayan bu sistem ile birlikte “yeşil elekt - rik-sıfır karbonlu elektrik tüketiyoruz” şek - lindeki ibarelere-etiketlere rastlar olduk. Yazıda, biraz bu konudaki bilgi kirliliğine ve Türkiye’ye GTE Carbon tarafında getiri - len I-REC (Uluslararası Yenilenebilir Enerji Sertifikası) ve EKOenergy sistemlerine değinmeyi hedefliyoruz. Hemen belirtmekte fayda var ki, Türkiye’den I-REC’e kayıtlı tedarikçilerden elektrik temin eden kurum ve kuruluş - lar LEED puanlamasında 6 puana kadar avantaj elde edebiliyorlar. Yeşil Bina vb. projeler dışında da artık kendi evine-bina - sına sadece yeşil elektrik almak isteyen, çevreci-duyarlı tüketiciler için de bir fırsat- tercih sunulabilecektir. Örneğin, EKOe - nergy Sertifikası iki yıl önce ülkemizde olsaydı, danışmanlığını yapmış olduğu - muz 71 puanla LEED-EB Gold Sertifikası alan Gama Genel Müdürlük Binası, bu 6 puanı da alabilecek ve kalan 3 puan daha, bu 6 puan alındığı için zorlanarak LEED-EB Platin sertifikası alabilecekti. “Sıfır Karbonlu Elektrik” Hakkında Doğru Bilinen Yanlışlar Tüketiciler tercihlerini yaparken, fiyatın yanı sıra elektriğin kaynağını da sorgu - lar hale gelmiştir. Bu kapsamda, önemli ve duyarlı bir grup tüketici, kullandık - ları elektriğin yenilenebilir kaynaklardan olmasına özen göstermektedir. Bireysel tüketicilerde bu talep, çevresel hassasi - yetlerden kaynaklanmaktayken, kurumsal tüketicilerde ise çevresel hassasiyetlere ek olarak, çevre politikası ve özellikle karbon ayakizi hesaplama ve azaltma çalışmaları bu tercihte etkili olmaktadır. Tedarikçi tarafında ise “yenilenebilir enerji lisans” sahibi kurumlar, müşterilerine yenilenebi - lir kaynaktan veya sıfır emisyonlu elektrik sattıklarını belirtebilmektedirler. Ancak, Türkiye’de tek bir elektrik şebekesi bulunması ve tüm üretimin bu şebekeye beslenmesi, sıfır karbonlu elekt - rik kullanımı ve hesaplamalar için bazı sıkıntılar yaratmaktadır. 1) Sadece ikili anlaşma yoluyla yenile - nebilir enerji satın almak, sıfır kar - bonlu elektrik sağlamaz. Karbon ayakizini azaltmak ya da kamuoyunda çevreci kurum kimliği yaratmak amacıyla “sıfır karbonlu elektrik” kullanımına yönelik olarak sadece ikili anlaşma yoluyla yenile - nebilir enerji santralinden elektrik almak, doğru bir uygulama ya da bil - gilendirme olmamaktadır. Sebebiyse, yukarıda açıklandığı gibi, size ulaşan elektriğin, şebekeden diğer tüm kirli ve temiz üretim biçimleri ile karışıyor olmasıdır. Bu havuzdan, temiz enerjiyi ayırt etmenin tek yolu, var ise, üretim ile birlikte alınmış olan “karbon azal - tım” ya da “yeşil enerji” sertifikalarını da temin etmektir. 2) Mükerrer Sayım (double-counting) Bugün pek çok yenilenebilir enerji üre - tim tesisinin (özellikle rüzgar, biyogaz) hemen hemen hepsi karbon sertifikası elde etmiş durumdadır ya da başvuru aşamasındadır. Bir santralin karbon sertifikası ile “sıfır emisyonlu” elekt - riği ayrı ayrı satması, aynı ürünü iki kere satıyor olması demektir; ki yanlış bir uygulama olmasına rağmen, bu uygulama oldukça yaygınlaşmıştır. Birçok kurumun binasının girişinde, yenilenebilir elektrik kullanıldığı ve sıfır emisyona neden olunduğu belirtilse de gerçekte bu “mükerrer sayım-double counting” olarak adlandırılmaktadır ve birçok sertifikalandırma kuruluşu tarafından kabul edilmemektedir. 3) Ulusal Emisyon Faktörü Hesabı Türkiye’de elektrik şebekesinin emis - yon faktörünün resmi olarak hesaplan - mıyor/açıklanmıyor olması, bu konuda farklı emisyon faktörü kullanımlarına ve farklı sonuçlar elde edilmesine sebep olmaktadır. Emisyon faktörünün doğru bir şekilde hesaplanabilmesi için herhangi bir çevresel sertifika (karbon ya da yeşil enerji sertifikası, eko-etiket vb.) almış olan santrallerin, elektrik şebekesinin “ulusal emisyon faktörü” hesabında toplam elektrik üretiminden çıkarılması gerekmektedir. Bu durum, diğer tüketicilerin daha kirli (emisyon faktörü daha yüksek) elektrik kulla - nacağı ve karbon ayakizlerinin daha yüksek olacağı anlamına gelmektedir. Sıfır Karbonlu Elektrik Tedariği Yenilenebilir Enerji Sertifikaları (RECs- Renewable Energy Certificates), Avrupa ve Amerika’da yenilenebilir enerji yatı - rımlarını ve tüketimini yaygınlaştırmak amacıyla yoğun bir şekilde kullanılan bir sistemdir. Üretilen her birim elektriğin, kaynağından başlayarak takip edilmesini ve nihai tüketiciye kadar izlenebilmesini sağlayan bu sistem sayesinde güvenilir bir piyasa oluşturulması hedeflenmek - YEŞİL BİNA / HAZİRAN 2014 49

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=