Yeşil Bina Dergisi 25. Sayı (Mayıs-Haziran 2014)

41 YEŞİL BİNA / HAZİRAN 2014 için gereken hammaddeler için hala yeraltına inilmesi gerek. Ancak artık taş devrinde yaşamıyoruz. Maalesef Soma faciası çağdışı koşullarda çalıştırılan işçi - lerin gerçekliğini koydu önümüze... Ancak bu şekilde iş yapış şekilleri kabul edilir gibi değil. Artık madencilik dünyanın hiçbir yerinde böyle yapılmıyor! Soma Holding iştiraki TİLAGA İnşaat bir yandan Maslak’a Türkiye’nin LEED sertifikası adayı en yüksek binasını yapı - yordu. Soma Holding neden aynı sağ - duyuyu Holding’in ana para kaynağı madenlerinde çalışan maden işçilerinin güvenliği ve sağlığı için de gösteremedi? Bu bir atlama mı? Sürdürülebilirlik üçgeni finansal başarı-çevresel duyarlılık ve sos - yal sorumluluk halkalarından oluşuyor... Sürdürülebilirlik çerçevesinden bakar - sak, madencilerin aslında kendi kader - lerini yönlendirebildiği ve madenci kasa - balarının halk tarafından yönetildiği sis - temlere geçmemiz gerek. Çünkü bugün olanlar hem yeryüzü kaynaklarının hem ki artık hiç bir yatırımcı insana ve çev - reye zarar veren yatırımlar yapmıyor. Bir dünya düşünün ki önce insanı öne koya - rak düşünmeye başlıyoruz. Artık zamanı değil mi? İş dünyasının ve önce ticari düşünmenin yaraladığı toplumların trav - maları genlerimize işleniyor. Başkaları için huzurun, sağlığın, iş güvenliğinin olma - dığı bir dünyada bizlerin huzuru, sağlığı ve toplumun güveninden bahsedilebilir mi? Soma ile hepimiz 301 kişinin yasını tutmadık mı? Bu noktada yabancı yatırımcıların ve Türkiye’deki yatırımcıların öncelikli hedefi, yenilenebilir enerji cenneti ülkemizin potansiyelini ortaya çıkaracak, karbon salımı düşük teknolojilere yatırım yap - mak -ki bunların başında güneş enerjisi geliyor- olmalıdır. Tabii ki madencilik gibi halâ çok önemli bir faaliyet alanını çizip atamayız. Rüzgar türbinlerinden solar panellere birçok yenilenebilir enerji teknolojisinin gerektirdiği malzemeleri yapabilmemiz de yoksul insanların istismarıdır. Ölüm ne madencinin alın yazısıdır, ne de ölümle sonuçlanan bu felaket maden - cilik mesleğinin bir gereğidir. Bu tür acı - ların bir daha yaşanmaması için gerekli önlemler ivedilikle hayata geçirilmelidir. Umarım işçilerimizi madenlerde çalışmak için değil, solar panel döşemek için eğite - ceğimiz günler yakındır...

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=