Yeşil Bina Dergisi 24. Sayı (Mart-Nisan 2014)

48 YEŞİL BİNA / NİSAN 2014 YEŞİL BİNA / Rönesans Tower tik bir şekilde ilerledi ve farklı disiplinlerin birarada çalıştığı yoğun bir süreç oldu. Binada kullanılan cephe sistemleri, taşı - yıcı sistem bileşenleri ve cephenin dış yüzeyindeki gölgelendirme elemanları gibi bütün cephe bileşenlerini ayrı ayrı kontrol etmek zorundaydık. Binanın geometrisi kolaylıkla tanımlanabilen basit bir geomet - rik şekil olmadığı üzere, cephede 36 tane tip yüzey bulunuyor. Dolayısıyla her yüzey için bu problemleri ayrı ayrı irdelemek gerekiyordu. Gölgelendirme elemanları da detaylı çalışma için iyi bir örnek olurdu; gölgelendirme elemanlarının rastgele dizilmiş gözükmesini istiyorduk, bunu başardık. Fakat bunun yanında aslında yerleşimleri rastgele değil, hepsinin yer - leri ve yoğunlukları, ciddi hesaplamalar sonunda belirlendi. Bunun gibi birçok parametrik kontrol süreci yaşandı...” Sofistike cephe “Projenin diğer bir özelliği de çok sayıda danışmanla çalışıyor olmamız. Yangın, rüzgar, akustik, Yeşil Bina danış - manlarımız, alanlarının en iyi isimlerinden oluşuyor. Biz de bu projede LEED danış - manlığı için ERKE, yangın danışmanlığı için Alara, sismik mekanik danışmanlık için Ulus Yapı, aydınlatma danışman - lığı için ZKLD, akustik için Mezzo vb. burada sayamadığımız değerli birçok danışmanla birlikte çalıştık. En başta bina konumlandırılırken binanın enerji verimliliği, gün ışığından maksimum fay - dalanılması, yarattığı gölgenin çevreye etkisi, binanın çevreyle uyumunun sağ - lanması, yüzeylerde oluşan hissedilen ve hissedilmeyen ısılar gibi birçok yapı fiziği kökenli konuda detaylı çalışmalar yap - tık. Binanın çok fazla kırık yüzeyi olduğu için bu yüzeylerdeki güneş davranışı ve buralarda oluşan radyasyon seviyeleri hep farklı çıkıyor. Dolayısıyla bunları da kontrol altına almak gerekiyordu. Ortalama bir binada çok kolay çözülebilen konular, böyle sofistike bir cephesi olan binada can alıcı bir hale geliyor. Binanın cephesi Rönesans Gayrimenkul Yatırım “Rönesans Holding’in gayrimenkul geliştirme ve yatırım işlerini yürüttüğü, Rusya ve Türkiye’de faaliyet gösteren mal sahibi şirketi Rönesans Gayrimenkul Yatırım A.Ş. (RGY)’deki iş modelimiz, Türkiye’de pek de yaygın olduğunu söyleyemeyeceğimiz, bütünleşik bir iş modeli. Projenin kağıda çizilmiş eskiz halinden yatırımın geri dönüşünün tamamlanmasına kadar tüm evreleri Holding bünyesindeki farklı şirketlerimizle gerçekleştiriyoruz. Arsayı buluyoruz, satın alıyoruz, projeyi geliştiriyoruz, yatırımcıyı getiriyoruz ya da yatırımı kendimiz yapıyoruz, inşaatını yapıyoruz, kiralamaları yapıyoruz, projeyi işletiyoruz ve yatırımın geri dönüşünü temin ediyoruz. Durumu izah etmek üzere süreçlerde bir indirgeme yaparsak, normalde inşaat sektöründe mal sahibi dışındaki bütün katılımcıların projeyle ilgili ömürleri, yaptıkları işin boyutuyla ilintili olarak, genellikle üç ayla üç yıl arasında değişmektedir. Ancak RGY içinse bir projenin ortalama ömrü, arsanın satın alınmasıyla başlar ve yaklaşık 12-15 yıldır. Bu hassasiyette bir grup olduğumuz için de projelerimizde her aşamayı, hem yatırımcı, hem geliştirmeci, hem müteahhit, hem işletmeci, hem de son kullanıcı perspektifinde gözden geçirmek durumundayız. Yatırımı geliştirirken yapının birinci, beşinci ve onuncu yıldaki durumlarını simüle ederek öngörmeye çalışıyoruz; hangi muhtemel sorunların çıkabileceğini, hangi ekipmanlarda problem yaşanabileceğini öngörüp çözümler getiriyoruz. Dolayısıyla tüm inşa ve kullanım sürecini çok detaylı ele alıyoruz...”

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=