Yeşil Bina Dergisi 24. Sayı (Mart-Nisan 2014)
43 YEŞİL BİNA / NİSAN 2014 lenebilir enerji sistemleri, enerji verimlili- ğini artırıcı projelerin hazırlanması, proje finansmanı veya uygun maliyetli kaynak bulunması konularında çalışıyoruz. Proje yönetimini yaptığımız projelerde, yangın, akustik, aydınlatma, cephe danışmanlık- ları gibi uzmanlık isteyen konularda da müşterilerimize destek oluyoruz. Yeşil Bina: Yeşil Binalar konusunda ülke- mizdeki mevcut durumu nasıl değerlen- diriyorsunuz? M. Tolga Özdemir: Sertifikalı projele- rin ülkemizde 5-6 sene önce ilk defa ortaya çıkmış olması ve gündeme gelen ilk projelerin Siemens, Unilever, Gama gibi kurumsal firmaların prestijli projeleri olması nedeniyle başlangıç güzel oldu. Biz ilk defa Siemens Gebze tesislerinde Yeşil Bina sertifikasyonuna girdiğimizde, danışmanlık hizmetlerini Amerikalı bir fir- madan almıştık. O zamanlar neredeyse etrafta danışacak kimse yoktu. Şimdi bu konunun daha fazla biliniyor olması ve hatta bu konuları meslek olarak icra eden grupların etrafta olması son derece mem- nuniyet verici. Özellikle LEED sertifikasının yaygınlı- ğına baktığımızda, ABD dışında en fazla sertifika almış projelerin olduğu ülkeler sıralamasında ilk ondayız. Yani, orta ve uzun vadede binaların ve dolayısıyla toplumun yararına olan bir konuda ciddi bir ilgi oluştu ülkemizde. Bu durum son derece sevindirici. Üst ölçekten baktığı- mızda, bu bilincin ülke genelinde yay- gınlaşmasıyla, enerji ve su tasarrufunda ciddi tasarruflar ve bina içinde yaşayan/ çalışan insanlarımızın daha mutlu olduğu bir durum ortaya çıkacaktır. Her konuda olduğu gibi Yeşil Bina ve sertifikasyon kavramının yaygınlaşması sırasında bazı olumsuzlukların ortaya çıkma riski olabilir. Bu süreci sadece bir sertifika ve kağıt işi olarak görmek risk- lerin en başında geliyor. Biz, sertifikas- yon danışmanlığı hizmetlerinin mutlaka Sonuç Bildirgesi mühendislik tecrübesi ve birikimiyle des- teklenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Aynı şekilde, proje sahiplerinin, enerji ve su tasarrufu gibi mali avantajlarının yanında, bunun gönüllülük esasına dayalı bir sos- yal sorumluluk taahhütnamesi olduğunu da anlatabilmeliyiz. Ayrıca LEED rehber dokümanları, ağır- lıklı Amerikan şartnameleri olmak üzere çok sayıda yönetmeliğe atıfta bulunuyor. Bu yönetmeliklere aşina, mimarlık ve mühendislik gruplarının sayısının çok fazla olmaması, bu konunun ülke gene- line yayılmasında engel olarak görülebilir. Yeşil Bina: Sizce fırsatlar neler olabilir? M. Tolga Özdemir: En büyük fırsat devle- tin konuya sahip çıkmasıyla ortaya çıka- caktır. Depreme dayanıklı olmayan yapıla- rın güçlendirilmesi veya yeniden yapılması için çıkarılan kentsel dönüşüm sürecinin mali büyüklüğü 300 milyar dolar olarak öngörülüyor. Yeşil Bina yaklaşımlarını bu sürece dahil edebilmek için ilgili teşvikler çıkarılabilir. Çıkarılacak teşviklerle Yeşil Binaları, yeşil mahalleleri, hatta yeşil şehirleri yaygınlaştırmak mümkün ola- caktır. Bu konuda yakın zamanda güzel gelişmelerin olacağını tahmin ediyoruz. Gerek Şehircilik Bakanlığı’nın gerekse Ekonomi Bakanlığı’nın teşvik konusunda heyecanları var. Bunların yakın zamanda bir yasal düzenleme olarak karşımıza çıkacağını tahmin ediyoruz. Biz de bu süreçte ilgili taraflara görüşlerimizi resmi ve gayri resmi olarak ulaştırıyoruz. Yeşil Bina: Yerel Yeşil Bina sertifikasyonu konusunda düşünceleriniz nedir? M. Tolga Özdemir: Şu anda memleketi- mizde dört kuruluş bunun çalışmalarında bir aşamaya gelmiş durumda. TSE, bir üniversite ve iki dernek bu işi yakından takip ediyor. Gönüllülük esasına dayalı bu sertifikasyon süreçlerinde devletin rolü- nün olmaması gerektiğini düşünüyorum. Devlet, vereceği teşvik ve desteklerle yerel sertifikayı alacak binaları destekleyebi- lir. Ancak, devlet kurumlarının sertifika vermesi ABD ve diğer gelişmiş ülke- lerde söz konusu değil. Bu sertifikaların zorunlu hale getirilmesinin ise ülkemiz için çok erken olduğunu düşünüyorum. Böyle bir düzenleme söz konusu olursa mutlaka bir getiri-götürü analizinin ülke ölçeğinde yapılması ve sertifikasyon ve denetim süreçlerinin bu bakış açısıyla irdelenmesi gerekli. Yeşil Bina: Önümüzdeki dönemde bizi neler bekliyor? M. Tolga Özdemir: Son dönemdeki izle- nimlerimizden hareketle, bina ölçeğinden yerleşke ve şehir ölçeğine geçişin daha hızlı olacağını düşünüyorum. Nitekim kentsel dönüşüm projelerinin hızlanma- sıyla sürdürülebilir yerleşke tasarımı ve inşaatı fikri daha da yaygınlaşıyor. Müş- terilerimize son dönemde LEED Mahalle sertifikasını daha çok anlatıyoruz. Ayrıca, mevcut binalarda verimliliği artırıcı pro- jeler için halihazırda var olan teşvikle- rin daha da yaygınlaşacağını ve mevcut binalar kategorilerisinde sertifikalı bina sayısında artış olacağını öngörüyorum. M. TOLGA ÖZDEMİR Türkiye’nin ilk LEED AP’lerinden olan M. Tolga Özdemir, 17 yıllık mühendislik tecrübesine sahip. Özdemir, Amerikan Yeşil Binalar Konseyi (USGBC) tarafından verilen ve sırasıyla Yeşil Binalarda ve yeşil ofislerde uzmanlık anlamına gelen LEED AP BD&C ve LEED AP ID&C sertifikalarına ve Amerikan Proje Yönetim Enstitüsü (PMI) tarafından verilen ve proje yönetiminde uzmanlık anlamına gelen PMP sertifikasına sahip. Bir dönem İstanbul Proje Yönetim Derneği başkanlığı da yapan Özdemir, halen Amerikan Proje Yönetim Enstitüsü-PMI, Uluslararası Tesis Yönetim Birliği-IFMA, Amerikan İnşaat Yöneticileri Birliği-CMAA ve IPYD üyesi ve GVP Mühendislik Müşavirlik firmasının kurucusu.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=