Yeşil Bina Dergisi 24. Sayı (Mart-Nisan 2014)
32 YEŞİL BİNA / NİSAN 2014 YORUM Enerji Güvenliği için Yeşil Bina Sayısı Artmalı Yeşil Binalar sadece enerji tasarrufunu değil, aynı zamanda söz konusu enerji üretilirken dünyaya verdiği zarar da göz önünde bulun- duruluyor. Ayrıca yeşil enerji tedariğinin ve karbon ser- tifikalarının da Yeşil Binalarda ayrıcalıklı bir yeri var. Bu da bina yönetimlerinin hem ekonomik hem de çevresel anlamda olumlu yönde adım atmasını sağlarken, yeşil enerji tedarikçilerine de bir teşvik ortamı yaratıyor. Enerji Ölçme Takip ve Kontrol Sistemleri “Ölçemiyorsan yönetemezsin” mantığın- dan yola çıkarak Yeşil Binalarda en çok ara- nan özelliklerden biri, enerji tüketen ve üreten sistemlerin mümkün olduğunca ayrı ayrı takip edilerek, olası verimsizlik durumlarının anında tespit edilebilmesidir. Ayrıca bu binaların tasa- rımında entegre edilen otomasyon ve bireysel kontrol öğeleri de binaların toplam enerji tüke- timi ve kontrolünü, olası sorunların anında tes- pitini kolaylaştırmaktadır. Bu da binaların enerji tüketiminin sürekli bir şekilde kontrol altında tutulması ve bilgi akışının sağlanması anlamına geliyor. Bu sayede binaların oluşturduğu enerji talebi daha hassas bir şekilde takip edilebiliyor. Bu başlıklar haricinde Yeşil Binalar, ulaşım kaynaklı enerji tüketiminin ve karbon emisyon- larının azaltılması için alınan önlemler, ayrıntılı otomasyon sistemleri ve su verimliliği ile su ileti- minden kaynaklı enerji verimliliği gibi konularda dolaylı da olsa enerji sektörünü etkilemektedir. Sonuç olarak, ülkemizde toplam tüketilen enerjinin yüzde 35’inin binalarda kullanıldığı düşünüldüğünde, ülkemizde Yeşil Binalara yapılacak yatırımlar sonucunda, kullanılan ener- jinin verimli bir şekilde, yani konfor şartlarından ödün vermeden daha az tüketilmesini sağla- yarak, ülkemiz için çok hassas bir konu olan enerji arz güvenliğinin sağlanması, cari açıktaki en belirleyici faktör olan enerji ithalatının azaltıl- ması gibi sosyal ve ekonomik faydalar sağlaya- caktır. Bu anlamda özellikle kentsel dönüşüm sürecinde, Yeşil Binalara verilen ağırlığa göre 30 milyar dolara varan bir tasarruf hedeflenebilir. Ayrıca doğalgaz kaynaklı kesintilerin de önüne geçilecek, enerji talebi belli bir düzene girecek, kullanılacak yenilenebilir enerji kaynak- ları ile düşük karbon emisyonlu enerji, şebekeye yük getirmeden üretilecektir. G ünümüzde tüm dünyada ve özellikle gelişmiş ülkelerde Yeşil Binalar oldukça popüler bir hale geldi. Tüm dünyada artan bu ilginin ülkemize yansımaması bek- lenemezdi. Ülkemizde de 2008 yılından beri artan bir ivmeyle Yeşil Binalar, enerji verimliliği, inşaatın ve yapılaşmanın çevresel boyutları bir şekilde sorgulanıyor. Tabii bu kadar geniş bir kapsamda ele alınan bu konu, birçok kavramı da beraberinde getiriyor. Yeşil Binaların çev- remize, ekonomiye, insan sağlığı ve konforu ile karbon emisyonlarının azaltılmasına olan katkısından haberi olmayan insan sayısı giderek azalıyor. Bu noktada Yeşil Binaların birçok özelliğin- den ön plana en çok çıkanı, enerjiyle ilgili etkileri olarak tespit edilebilir. Özellikle günümüzde dünyadaki enerji talebinin artması ve arzın giderek zorlaşmasıyla birlikte Yeşil Binaların, tasarlanması ve inşaatı sırasında yapılan dikkatli hesaplamalar, kullanılan stratejiler ve uygula- nan yenilikçi sistemler sayesinde enerji odaklı sorunların çözümüne büyük katkıda bulunma potansiyeline sahip olduğu ortaya çıkmakta- dır. Tüm dünyadaki enerji tüketiminin yaklaşık yüzde 40’ının binalarla ilgili olduğu düşünül- düğünde, bu konunun hassasiyeti daha da iyi anlaşılacaktır. Bu bağlamda Yeşil Binaların enerji sektö- rüne olan etkilerini üç başlık altında toplaya- biliriz: Enerji Etkin Tasarım ve Sistemler Yeşil Binalarda kullanılan uluslararası verimlilik standartları, bu binaların daha tasa- rım aşamasında en optimum seviyede enerji tüketecek şekilde tasarlanmasını öngörüyor. Binaların iyileştirilmiş ısı yalıtım değerleri, enerji verimli camlar, yüksek performanslı bina ısıtma soğutma ve havalandırma sistemleri ile aynı konforu sağlayan fakat daha az enerji tüketen aydınlatma sistemleri gibi konvansiyonel uygu- lamaların yanı sıra bu konuyu daha ileri taşıyan binalarda kullanılan kojen, trijen sistemleri, top- rak ve su kaynaklı ısı pompaları ve buz tankları gibi çözümler, binaların enerji taleplerinin en uygun seviyeye çekilmesini hedefleyerek, enerji talep yönünü kontrol altında tutuyor. Aslında Yeşil Binaların özünde, “en ucuz enerji, geri kazanılan enerjidir” düşüncesi yatıyor. Bu nok- tada hedef sadece enerji tasarrufu değil; enerji verimliliği, yani aynı konfor şartlarını sağlarken, kullanılan enerji seviyesini yükseltmemek olarak belirleniyor. Bu sayede enerji arzının da kontrol altında tutulması ve olası enerji kesintilerinin azaltılması yönünde ciddi rol oynayabiliyor. Yenilenebilir Enerji Sistemleri Yine Yeşil Bina konsepti içerisinde yer alan solar sistemler, rüzgar türbinleri gibi yenile- nebilir kaynaklardan üretilen enerji sistemleri, normal şebekeye gelen yükü azaltırken, karbon emisyonlarının da düşürülmesini sağlıyor. Yani Emre Ilıcalı Altensis Kurucu Ortağı ve Yeşil Bina Uzmanı
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=