Yeşil Bina Dergisi 24. Sayı (Mart-Nisan 2014)

28 YEŞİL BİNA / NİSAN 2014 GÖRÜŞ Sürdürülebilirlik ve Şeffaflık Akşam üzeri Dubai’de, İstanbul’da “stop over” alan Gürcü bir mühendis hanım ile havalanında toplanıp projelerinin simülas- yon çalışmalarını yapıyorum. Üye sayısı 170 olan Türkiye’nin Yeşil Bina sektöründe lider kuruluşu ÇEDBİK olarak dört yıldır üzerinde 101 akade- misyen ve üye şirketlerimizle çalıştığımız “ULUSAL YEŞİL BİNA SERTİFİKASI”nı açık bilgi platformu yaratarak WEB site- mizde paylaşıyoruz. Erzurum’dan bir mimarla Bodrum’dan bir mekanikçi aynı anda indiriyorlar Ulusal Yeşil Bina Kılavu- zunu. Tasarımcı ve inşaatçılara yol göste- ren bu ölçütler listesi binlerce insanın ve kurumun emeği. Kazan-kazan yaratıyoruz paylaşarak ve şeffaf bir şekilde hareket ederek. Bugün dünyada en rekabetçi fir- malar bile açıkça bilgiyi paylaşıyor, sosyal medyada günü gününe neler yaptıklarını anlatıyorlar. Eskiden öğrenmek için rakip- lerin en çok efor sarfettiği konular artık her sabah rakiplerinin linkedin sayfalarında bulunabiliyor. Sanal network, yüz yüze network’ten daha kuvvetli bir hal alıyor... Paylaşmak, artık “kazanmak” demek... Çünkü güçlü olan paylaşır, korkacak bir şeyi yoktur. Güçlü olan şeffaftır... Cesur- dur... Özellikle tüm “ULUSAL” olduğu iddia edilen çalışmaların şeffaflıkla ortaya konulup, ulustan geri bildirim alması zorunludur. H er ne kadar Yeşil Bina sertifikas- yon sistemlerinin (bütçesel ve zaman ile ilgili bahaneler verile- rek) hakkıyla Yeşil Binalar tasarlamak ve yapmak için tam kapasiteyle kullanılma- dığını gözlemlesem de LEED, BREEAM ve başka tüm sistemler, çizdikleri yol harita- larıyla Yeşil Bina sektörünün gelişmesinde büyük rol oynadılar. Ancak Güney Afrika’da son katıldığım “Dünya Yeşil Binalar Konseyleri” baş- kanlar toplantısında tahtaya yazılan ista- tistikleri görünce ben de “peki ya şimdi” demek zorunda kaldım... 100 ülkede binlerce şirket üyesi olan Yeşil Bina konseyleri ve dolayısıyla mil- yonlarca insan neredeyse yirmi senedir Yeşil Binalarla yapı sektöründe karbon salımını düşürmeye çalışıyor. Ancak ista- tistikler gösteriyor ki, daha gidecek çok yolumuz var... 2050’de 9.5 milyar olarak öngörülen nüfus için ise bugün bile yete- rince kaynak yok. Başta verimlilik olmak üzere sağlık ve üretkenlik için çalışmak, geleceğin tekno- lojilerini saptamak ve uygulamaya geçir- mek, bilginin evrensel olarak paylaşılma- sını sağlamak, şirketlerin sürdürülebilirlik değerleriyle iş yapmaları, sosyal ve eko- nomik faktörlerin de göz ardı edilmemesi, katma değer yaratabilmek, dönüşümün yeşil olması, yeşil yaşama geçilmesi gibi milyonlarca şeyin yanında, unutulan bir şey var; en önemlisi insan olabilmek... Ve yapmaya çalıştığımız tüm bu işlerin aslında insanca yaşamak adına yapılıyor olduğunu anımsamak... Ekonominin babası Adam Smith bile gelişimin sonsuz olmayacağını ve bir nok- tada tıkanacağımızın haberini 1776’da yazdığı “Ulusların Zenginliği” kitabında belirtmişti. Nüfus arttıkça, azalan işler ve dolayısıyla düşen maaşlar, azalan doğal kaynaklar ve iş dağılımı ve bir de buna bugün eklenen ulaşım problemleriyle “sürekli verimlilik” konuşurken, verim- sizliğin sınırlarını zorlamaya başladık. Bugün dünyanın sorunlarını çözmenin yolu, bireysel olarak kendimizi sorumlu hissedip, evimizden başlayarak hayatımı- zın her tarafında kısıtlı tüketime gitmek ve azla yetinmeye alışmaktır. Bugün dünya Yeşil Binalar konseyle- rinin 30 bin üyelik bir şirket gücü var. Bu şirketler sürdürülebilirlikle ilgili bilgilerini paylaşarak büyütüyorlar. Tüm ülkelerin İYİ örnekleri uluslararası konferanslarda paylaşılıyor. Sunumlar e-maillerle uçuşu- yor ve dünyanın dört bir yanında skype üzerinde konferans konuşmalarıyla bilgi- ler, deneyimler, fırsatlar paylaşılıyor. San Francisco’dan sabah SMS atan eski bir bir sınıf arkadaşım, Silicon Vadisi’nin en popüler yeşil malzemesini yazıyor bana. Dr. Duygu Erten LEED Faculty / TURKECO İnşaat ve Enerji Ltd. Şti. Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği (ÇEDBİK) Başkanı

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=