Yeşil Bina Dergisi 19. Sayı (Mayıs-Haziran 2013)

YEŞİL BİNA / HAZİRAN 2013 29 turuyorlar. Açıklık, şeffaflık, katılımcılık, hesap verebilirlik, performans ve etkinlik konularında sürekli kendini sorgulayan sistemler oturtulmaya çalışılıyor. Kurum- sallaşmayı başarabilmiş STK’larda her yeni dönemde yönetim kurulunun bir bölümü yenileniyor. Böylelikle, bir yan- dan kurumsal hafızada devamlılık sağla- nırken, diğer yandan yönetimde yer almak isteyen üyelere de fırsat tanınıyor. Birçok uluslararası sivil toplum örgütü, uyulması gerekli standartların ortaya konulmasında ve doğru bilgilerin toplanıp yayılmasında, çözümler üretilmesinde ve en önemlisi katılımcı demokrasinin hayata geçirilmesinde liderlik yapıyorlar. Artık 3. Sektör diye adlandırdığımız STK’lar bilgi bankacılığında ve iş dünyası ve kamunun bilinçli gelişimini sağlamada önemli oyun- cular olarak rollerini alıyorlar. USGBC (U.S. Green Building Council), 1993 yılında, halen Kurucu Başkanı ve CEO’su olarak görev yapan Rick Fedrizzi, Mike Italiano ve David Gottfried adında üç genç arkadaş tarafından Amerika’da, devlet dışı ve kar gütmeyen bir STK olarak kuruldu. Bu derneği kurmadan kimse bu genç arkadaşların adını bilmezdi. Onlar meşhur ve varlıklı işadamları veya tanın- mış kamu görevlileri de değillerdi. Yal- nızca Yeşil Binalara sonsuz inançları ve değerleri olan insanlardı. Kar gütmeyen ve o zaman 40 şirket temsilcisi tarafın- dan kurulan bu organizasyonun bugün Amerika’da 77 şubesi, 13 bin şirket üyesi ve dünyaya yayılmış 196 bin LEED akredi- tasyonlu profesyöneli var. Bu örgütün tek amacı, LEED sertifikasını kullanarak bina sektöründeki sürdürülebilir dönüşümü sağlamak ve gelecek nesillere inşaat sek- törü olarak verilen zararı minimuma indir- mek. Hatta bu STK’nın ABD’de yarattığı pozitif değişime imrenen uluslar, kendi ülkelerinde birer birer Yeşil Bina Kon- seylerini kurduklarından, ilk kurulan 8 konseyden Dünya Yeşil Binalar Konseyi (WGBC) ortaya çıktı. Ne mutlu bu insiyatifi kuranlara ve bugünlere getirenlere... Ülkemize baktığımızda USGBC’nin ve diğer konseylerin adımlarını izleye- rek aynı network içerisinde kurduğumuz ÇEDBİK var. 2007’den beri üye sayısı ancak 140’a ulaştı. ÇEDBİK uluslararası networkünü Türkiye’ye taşıyarak LEED, BREEAM ve DGNB gibi kurumlarla iyi niyet anlaşmaları yapıp, bu kurumların Türkiye’deki yetkili eğitimcisi ve muha- tabı oldu. ÇEDBİK’in yaşaması derneğin verdiği eğitimlerden, üye aidatlarından ve konferanslardan elde edilen gelirlerden sağlanıyor. Bu nedenle her bir üyenin katkısı ve koyduğu katkı karşılığında aldığı eşit muamele ve aynı şekilde üyelerinde derneğe rakip oluşturacak şekilde davran- mamaları çok önemli. Bu nedenle ÇED- BİK iyi niyet anlaşmalarına dayalı kala- rak bu kuruluşların yetkili eğitimcilerini Türkiye’ye davet edip BREEAM ve DGNB eğitimleri veriyor ve Türkiye’de ÇEDBİK’e başvuran tüm LEED Associate ve LEED AP’lere de dernek eğitimcisi olarak eği- tim vermek hakkı tanıyor. Ve en önemlisi ÇEDBİK ulusal bir Yeşil Bina sertifika sis- temini hayata geçirmeye çalışıyor. Dernek üyelerinin, verdiği reklamlarda derneği pas geçip, kendi şirketlerini bu konulardaki eğitimlerde tek yetkili olarak tanıtmaları etik olmadığı gibi, bu yetki- nin onların hangi üstün özelliklerinden dolayı verildiğini de sorgulamak gerekir. Bu reklamları alan kurumların da aldık- ları reklamlardaki doğruluk derecesini tartmaları ve saygın yayınlar olmak isti- yorlarsa verilen reklamları sorgulamaları gerekir. Yayıncı ayakta kalma kaygısıyla her reklamı basmamalı. Yayın kurulları, etik kurullar neden kurulur? Peki ya diğer etik davranan üye şirketlerin tepkileri ne olacak? İşte bu noktada yukarıda saydı- ğım açıklık, şeffaflık, katılımcılık, hesap verebilirlik, performans ve sürekli etkin- lik yapılması konularının takibi ve varlığı önem kazanıyor. Tıpkı iyi işleyen demok- rasilerde olduğu gibi... Dernek ve vakıflar ulvi amaçlarla kuru- lur ve üyeleriyle bu ulvi amaçlara ulaşa- bilmek için çalışırlar. Bakınız TEMA’ya... Bugün Türkiye’deki genç dimağların çevre konusundaki farkındalığını bu ülkede senelerdir başta TEMA gibi örgüt- lerin verdiği mücadeleye borçluyuz. Dev- let tarafında kamu kaynaklarıyla yapıla- cak olan her yapı için halkın görüşünün alınacağı bir sistem oturtulması için Sivil Toplum Örgütleri üzerinden bilgi ve gör- güye dayalı girişimler devlet adamları tara- fından dikkate alınmalıdır. Yoksa gittikçe bilinçlenen toplumlarda yapılan itirazlar, protestoların ötesine yapıcı bir şekilde taşınamayacaktır. Halkın kamudan istek- lerinin tüneli, uzlaşmacı yaklaşımları ile Sivil Toplum Örgütleri olmalıdır. Bu nedenle ÇEDBİK Yeşil Binalar konusundaki çalışmalarında sonuna kadar desteklenmeli ve katılımcı ve bilinçli bir vatandaş olmayı, üyesi olduğumuz derneklere taşımalıyız. Yıllar sonra bugün- lere baktığımızda, temizlenmiş arazilere yapılan binalar, bisiklet yolları, yeşil çatı- larda geçirilen öğle paydosları, yağmur sularıyla yeşillenen bahçeler, kompost gübresiyle yetişen organik sebze ve mey- valarla büyüyen bir çocuk için verdiğiniz savaşın kahramanı SİZ olacaksınız. 2007-2011 arası Koç ve Sabancı Üniversiteleri İşletme Fakültelerinde “3. Sektör Kuruluşlarının Yönetimi” derslerini verdi ve Boğaziçi Mezunlar Derneği’nin Kalite Ödülü’nü aldığı 2005 senesinde 3. Sektör kuruluşlarından sorumlu Yönetim Kurulu üyesi olarak görev aldı. İnşaat ve Çevre alanında doktorası olan ve 2007’de ÇEDBİK’in kuruluşuna da liderlik eden Dr. Yük. Müh. Duygu Erten halen Boğaziçi Mühendislik Fakültesi’nde “Sürdürüle- bilir Binalar” alanında dersler vermiyor, ÇEDBİK’te Başkan Yardımcılığı başta olmak üzere birçok kuruluşta Yönetim Kurulu üyesi olarak gönüllü görev alı- yor. Erten, 2010’dan beri sürdürülebilir binalar konusunda çalışan TURKECO şirketinin de kurucu yöneticisi. Dr. Duygu Erten

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=