Yeşil Bina Dergisi 17. Sayı (Ocak-Şubat 2013)
YEŞİL BİNA / ŞUBAT 2013 47 hakim rüzgara bakmak, eğer iyi niyetli bir tasarımcıysa, bölgedeki güneşli gün sayısına bakmakla sınırlıydı. Tasarımcılar o dönemde, tecrübeleri kadar tahminde bulunabiliyordu. BIM araçları ise pro - jelerin çiziminden operasyon ve bakım sürecine kadar oluşan bir süreci kapsıyor. BIM araçları, tasarlanan projenin gerçek dünyaya uyum sağlayıp sağlamadığını sanal dünyada bir simülatör gibi görerek tasarımcıya aktarıyor. Simülasyonla, BIM ile çizilen tasarım kütle olarak istenilen caddeye yerleştiri - lebiliyor. Ardından caddeye yerleştirilen binanın verdiği tepkilerin analizi tasa - rımcıya sunuluyor. BIM, yaptığı analiz - lerle binanın ısıtma ve soğutma yükleri, çevreye etkisi, bina içerisinde oturacak insanların konfor seviyesini ve bu tür bir - çok bilgiyi sunabiliyor. Çıkarttığı analiz verileri afaki değerler değil; AutoCAD’in server’larında 20 yıllık çevre ve doğayla ilgili veritabanı bulunuyor. Tasarımcı çiz - diği modeli, coğrafi konum olarak gerçek enleme ve boylama koyarak binanın yerini istediği gibi yönlendirebiliyor. Örneğin, binayı 10 derece güneye çevirerek bina - nın soğutma ihtiyacını belki de yüzde 10-15 derece arasında düşürebiliyor. Ya da binanın kapısını başka yerden açarak bu avantaj elde edilebiliyor. BIM, tasa - rımdan başlayarak bu işe de bakıyor. Kullanıcıyı yönlendirmiyor, farkları gör - meye yardımcı oluyor. Binanın yönünü tecrübeyle yönlendirmek kolay olmaz ama bunu bir BIM aracıyla yaptığınız zaman çok kolay bir hale geliyor. Bunun yanı sıra çizimin okul mu, ev mi veya iş yeri mi olduğu girildikten sonra, program yaklaşık olarak o binanın bir yıl boyunca gereksinim duyacağı ısınma yükünü verebiliyor. Bu datalar, tasarım - cının tasarımını yönlendirmesi açısından yardımcı oluyor. Tasarımın ilk aşamasında mimara, makine ve inşaat mühendisle - rine gerekli ihtiyaçları söyleyen datalar. Dolayısıyla BIM aracının diğer araçlardan farkı bu noktada ortaya çıkıyor. Program, kullanıcıdan sadece veri girişi istemiyor; kullanıcıya çıktılar veriyor. Kullanıcıya “Bu datayı tasarım için kullanabilirsiniz” diyor. Yeşil Bina: Programın başka ne gibi özellikleri var? Niyazi Kemer: BIM, projenin çizimin - den önce gerekli olan projelerin hazır - lanma sürecinde de kullanıcıya yardımcı oluyor. İngiltere’de 2009 yılında yayın - lanan bir rapor vardı. O rapora göre malzemenin yüzde 30’luk kısmı inşaat sürecinde kayba uğruyor. Bu çok büyük bir rakam. Kaybın sebebi, sahadaki gereksiz yıkımlar, tekrar yapmalar, pro - jenin düzgün olmamasından kaynakla - nan hatalar ve bunları düzeltme çabaları. Yüzde 30, hem parasal açıdan hem de çevre açısından büyük bir problem. BIM araçları kullanıldığı zaman, çizim aşama - sında program, kullanıcıya nerede sorun çıkabileceğini bildiriyor. Örnek vermek gerekirse, boru hattıyla kirişler arasında bir çakışma varsa program uyarı veriyor. BIM’in özelliği, her türlü data formatıyla çalışabiliyor olması. Bu dataları alıyor, Autodesk Türkiye Uygulama Mühendisi Niyazi Kemer binaların içine girmesi. Bina yönetme - likleriyle ilgili birçok istek var. Bu istek ve ihtiyaçların kolayca karşılanabilmesi için binanın tasarım ve uygulama süreç - lerinde dataya çok ihtiyaç duyuluyor. Bunun yanı sıra eskiden mimar, projeyi tasarlayıp mekanik mühendise gönde - rirdi; mühendis de birtakım değişiklikler yaparak geri teslim ederdi. Ama teknolojik gelişmelerle birlikte binanın tasarım ve inşa sürecinde disiplinler arası koordi - nasyon arttı. Günümüzde binanın mimari, mekanik ve statik modellerinin çakıştırılıp beraber kullanılması işi ve disiplinler arası çalışma gereksinimi, olmazsa olmaz bir hale geldi. Dolayısıyla bu süreçte mimar ve mühendislerin daha güçlü araçlara ihtiyacı var. BIM, bu ihtiyaçlardan doğdu. 2000’li yılların başından beri olmasına rağmen 2006’dan itibaren sektörde yay - gın bir şekilde kullanılıyor. Yeşil Bina: BIM’in sürdürülebilirlikle ilişkisi nedir? Niyazi Kemer: Dünyada sürdürüle - bilirlik konusunda oldukça fazla çalışma yapılıyor. BIM ile Yeşil Binanın ve sür - dürülebilirliğin ilişkisi çok ilginç. Eskiden kitaplarda ekolojik mimari, Yeşil Bina gibi konuları gördüğümüzde çok fantastik bulurduk. Normal bir bina yapmak yerine yeşil bir binayı ancak çok iyi veya çok parası olan insanlar yapıyor, şeklinde bir algı vardı. Bu algının değişmesi bayağı bir zaman aldı. Sürdürülebilir bina yapmak, çevre için zorunluluk haline geldi. Yeşil Binaların ne olduğunu ve nasıl yapıldığını sorgularken konu daha da genişledi ve daha büyük kitleler tarafından konuşul - maya başlandı. BIM ise bu noktada, Yeşil Binaları kristalleştiriyor ve binanın her türlü performansını daha görünebilir hale getiriyor. BIM’le Yeşil Binaların kontrolü ve sürekliliği sağlanabiliyor. Tasarımcı - lar eskiden binaların yapısı ve dikildiği alana göstereceği uyumu ancak tahmin edebilirlerdi. BIM’den önce yapılan işler,
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=