Yeşil Bina Dergisi 16. Sayı (Kasım-Aralık 2012)
49 YEŞİL BİNA / ARALIK 2012 lar için ise yapı kullanma izni verilmesi aşamasında bir zorunluluk olmuştur. Sonuç olarak enerji kimlik belgesinin yeni bir düzenleme olması ve mevcut bina sayılarının fazla olması nedeniyle binalarda enerji, henüz etkin kullanıla - mamaktadır. TÜİK ve Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın ortaklaşa düzenlediği 2010 yılı Tescilli Yapı İstatistiklerine göre ülkemizde Sivil Mimari, Dinsel, Kültürel, İdari, Askeri, Endüstriyel ve Ticari Yapı olarak toplam 82.559 tarihi yapı bulunmaktadır (Tablo 2) [3]. Mevcut yapı stoğunun sayıca faz - lalığının içinde, günümüze kadar yapı - sal ve işlevsel varlığını sürdüren ya da sürdürmüş, ancak yenilenmeyi bekleyen tarihi yapılar da bulunmaktadır. Tarihi yapılar mevcut yapı stoğunun yaklaşık olarak yüzde 1.1’ini oluşturmaktadır. Bu binaların çoğu 19. yüzyıl sonu ile 20. yüz - yılın başında yapılmış yapılardır. Şehirlerin tarihini, kimliğini belirleyen bu yapılar, korunamamış kültür mirası eserleridir. Tarihi değerlerinin yanı sıra günümüzde yaşanan krize ayak uydurabilmeleri, kon - for koşullarına, ısıtma yükü ihtiyacına cevap verebilmeleri için enerji kullanımı konusunda yenilenmeleri gerekmektedir [4]. Ancak günümüzde tarihi yapıların restorasyonu ve renovasyonu sonrasında enerjiyi etkin kullanımı sağlanamamak - tadır. 21. yüzyılda yapılan restorasyon (eski haline getirme) ve renovasyon (yenileme) uygulamalarında da sürdürülebilir anla - yışla ekolojik ve enerji etkin tasarlanması ihtiyacı doğmuştur. Ancak bina donanım - larının enerji verimli olması için gelişmiş yapı teknolojilerinden yararlanmak gerek - mektedir. Bu teknolojiler bina formuna, kimliğine, dış görünüşüne olabildiğince binanın bütününü bozmayacak nitelikte kullanılmak zorundadır. Bundan 15 yıl öncesine kadar tarihi yapıların yapı elemanlarında, onarım sırasında problemler yaşanmaktaydı. Günümüzde ise tıpkı yeni ve mevcut binalarda uygulanan bütüncül tasarım düşüncesi, bu teknolojilerle yapıda bir bütün olarak uygulanmaktadır. Bu tür bir yapım süreci, düşük enerji tüketimli ve kaliteli iç ortam değerleri ile meydana gelen yüksek enerji performanslı yeni ve eski binaların bütünleşik tasarım sürecini de ortaya koymaktadır [4]. Tarihi yapıların neredeyse tamamı, pasif tasarım ilkelerine uygun olarak tasarlanmıştır. Ancak günümüzde konfor koşullarının değişmesi, gelişen teknoloji, bu tarihi yerlerin eski durumlarıyla kulla - nılmasını engellemektedir. Bu nedenle yenileme aşamasında enerji kazancı sağlamak amacıyla aktif sistemlerin bina ile bütünleşik olarak tasarlanabilmesi ile tarihi yapıya zarar vermeyen teknoloji - ler makûl parametrelerde ihtiyaca cevap verebilmektedir. Tarihi yapılarda yenilenebilir ve temiz enerjili bütünleşik sistem teknolojilerini tanıyabilmemiz için öncelikle bina bütün - leşik sistem tasarımı kavramını açıklamak gerekmektedir. 2. BINA BÜTÜNLEŞIK AKTIF SISTEMLER Bina Bütünleşik Sistem Tasarımı, mimari tasarım sırasında sürece dâhil edilmiş olup, binanın formuna ve plan - lamasına yön veren bina pasif tasarım sistemleri ile bütünleşik çalışması ve elde edilecek olan enerjinin maksimum sevi - yelere yükseltilmesi hedeflerine yönelik olarak yapılan tasarımdır [5]. Bina Bütünleşik Sistem Teknolojileri de yapıda kopuk, monte bir sistem olarak değil, bütünleşik olandır. Mimarın tasarım süreci içinde tercih ettiği, binada renk, malzeme, boyut ve sunum açısından iyi cepheler sağlayabildiği, iyi mühendislik çözümlerinin uygulanabildiği, yeni tekno - lojilerin ve malzemelerin (inovatif, smart malzemeler) kullanılabildiği, en önemlisi enerji kazancı sağlayabildiği bütünleşik sistemlerdir [5]. Bu doğrultuda yapıda öncelikle enerji kazancına ve ihtiyacına yönelik aktif sis - tem ve teknoloji türlerine baktığımızda; 2.1. Bina Bütünleşik Aktif Enerji Sistemleri 2.1.1. Bina Bütünleşik Güneş Pilleri (BBGP) BBGP teknolojisi, güneş enerjisini elektrik enerjisine dönüştüren güneş pil - lerini kullanır ve bina bütünleşik sistem tasarımı ile kendisini ortaya koyar. Bina bütünleşik güneş pili yapı elemanları, 1990’larda piyasaya çıkmış ve tasarım - cılardan oldukça talep görmüştür. Geç - miş yüzyıla göre hem yeni binalarda hem de yenilenen binalarda enerjinin etkin olarak kullanımına imkân vermiştir ve geliştirilmiş teknolojilerle hala vermekte - dir. Zaman zaman çok fonksiyonlu yapı elemanı iken çoğu zaman da yapı kabu - ğunun kendisi olmaktadır. Bu sistemler ana enerji şebekelerine bağlanabildiği gibi, bağımsız sistemler olarak da çalışa - bilmektedir [6]. Mimari bütünleşik yaklaşım ile BBGP, estetik kaygılara cevap verebilmesi; kolayca uygulanabilmesi ve daha az pahalı maliyetlerde yapılabilmesi; çatı ya da cephede alternatiflerinin çok olması; kesintisiz performans gösterebilmesi; mevcut ve eski binalara renovasyon ve restorasyon kararları ile uygulanabilmesi; Tablo 2. Tescilli Yapı Sayısı [3]
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=