Yeşil Bina Dergisi 14. Sayı (Temmuz-Ağustos 2012)
YEŞİL BİNA / AĞUSTOS 2012 45 gibi aklınıza gelebilecek her tür değerleme işlerini yapıyoruz.” diyor. EVA’nın geçtiğimiz yıl Ankara’daki Gordion AVM ve Erzurum AVM olmak üzere iki Yeşil Bina değerlemesi yaptığını söyleyen Cansel Turgut Yazıcı, “Birkaç ay önce de Türkiye’nin ilk LEED sertifi- kalı ofis binası olan Unilever’in merkez ofisini değerledik. Böylece Yeşil Bina değerlemelerine Türkiye’de ilk biz başla- mış olduk. Yeşil Binalar henüz çok yeni bir konu. Dünyada bile değerleme konu- sunda standartlar 2007 yılında yazıldı. Biz de dünya uygulamalarını izlemeye çalışıyoruz.” şeklinde konuşuyor. “2007 yılında Royal Institution of Char- tered Surveyors ve birçok yabancı mesleki kuruluş, Yeşil Bina değerlemeleri ile ilgili bir toplantı yaptılar ve dikkat edilmesi gereken kriterleri listelediler, biz de bun- ları çalıştık.” diyen Cansel Turgut Yazıcı şöyle devam ediyor: “Yeşil Bina değerle- mesi normal değerlemelerden çok farklı bir şey değil. Sadece bir takım yayınları okumanız ve nasıl değerlendireceğinizi bilmeniz gerekiyor. Biraz araştırmacı olan herhangi bir değerleme uzmanı, yayın- lanmış yayınları okuyarak başlayabilir. Yeşil Bina değerleme için kanunen her- hangi bir yetkinlik belgesine gerek yok. Zaten dünyada da böyle bir uygulama yok. Apraisal Institute’un bu konuda eğitimleri; Royal Institution of Chartered Surveyors’un da nasıl değerleyeceğimize dair 30 sayfalık bir dokumanı var. Biz de bunları aldık ve standartları uyguluyoruz.” “Hesaplarımıza göre, bugünlerde Yeşil Bina sertifikası, yüzde 7 ile yüzde 13 ara- sında bir değer artışına neden oluyor. Bina, LEED Gold almış olsa bile benzer binalara göre genel gideri ne kadar artmış, ne kadar azalmış, genel giderin içinde hangi paylar var vs. gibi dönüşlere bakı- yoruz. Çok iyiyse aradaki fark yüzde 13’e kadar çıkabiliyor. Sertifika önemli ama sonuç, verilerle gerekli hesaplama yapıl- dıktan sonra ortaya çıkıyor.” “Piyasa, Yeşil Binada özellikle konutu “Binanın kiracı için gideri; kira değeri artı genel gideri, kiracının cebinden çıkan kısmıdır. Bu para da aslında bizim binanın değer faktörünü oluşturur- ken kullandığınız nümerik rakamlardan biridir. Eğer bu toplamın içinde kira rakamı daha düşük, genel gider rakamı daha yüksekse farklı bir bina değerine; kira rakamı daha yüksek, genel gider rakamı daha düşükse daha farklı bir bina değerine ulaşırsınız. Çünkü genel gider, gelir ve gider. Ama kira rakamı sizin cebinize girip binanın kendini amorti etme, yani geri ödeme süresini hesapladığınız bir değerdir. Dolayısıyla bu toplam rakamın içinde genel gider payı düştükçe ve kira payı arttıkça binanın değeri artar.” “Yeşil Binalarda bizim baktığımız en önemli şey, toplam fayda ve bunun genel gidere etkisi. Örneğin genel gideri 7 lira olan bir bina Yeşil olsa, genel gideri 4 liraya inebiliyor. 25 lira kira alıyorsanız normal binada size kalan 18, Yeşil Binada ise 21 lira. Bu aradaki farkı biz binanın değerine pozitif yansıtıyoruz.” “Yeşil Binalar mantık olarak normalden daha uzun süre kullanılabilir binalardır. Bugün son teknolojiyle yapılan bir bina yüz yıl kadar kullanılabilir. Yeşil Binaların daha faydalı ve ekonomik ömre sahip olacağını kabul ediyoruz. Fakat şöyle bir risk var, bugün yeşil olan bir bina, teknoloji geliştikçe 3-5 sene sonra yeşil olmayabilir. Yeşil olsa bile eskisi kadar verimli olmayabilir. Ya da son teknolojiyle yapılmış yeni emsalleri kadar, genel giderleri etkilemiyor olabilir. Değerlemecinin burada dikkat etmesi gereken, son teknolojiyi takip ederek ikisi arasında kıyaslamayı yapabilmektir.” Eva Gayrimenkul Teknik Departman Direktörü Özhan Yurtseven: “DEĞERLEMECİ, YEŞİL BİNA KONUSUNDA SON TEKNOLOJİYİ TAKİP ETMELİ” krediler olmalı. Örneğin konutta Yeşil Binadan konut alanların kredi faizleri daha düşük olabilir. Ama bunun için bankacıların kaynağından kredileri geti- rebilmeleri lazım. Yeşil Bina sayısı art- tıkça bu kredi kaynakları da düzelecek ve insanlar krediler düşük diye Yeşil Binalara yönelecekler. Diğer taraftan bakarsanız, çevreci malzemeleri yapacak üreticilere de bir avantaj sağlamak gerekiyor. Çünkü maliyetler ne kadar düşerse o kadar tercih edilebilir olacak. Malzemeciler için düşük faizli kredi sağlanırsa büyük bir sektör haline gelebilir.” hiç algılayabilmiş değil. Son kullanıcıya etkisinin henüz farkında değiller. Kulla- nıcı da haklı, çünkü sonuçlar 5-6 yıldan önce görülemiyor. Ofiste fark daha kolay görülüyor. Yeşil Bina olan ofislere gittiği- nizde siz bile mutlu oluyorsunuz. İşveren açısından da giderlerin azalması bakımın- dan, her ne kadar ölçülemeyen bir değer olsa da çalışanların verimliliğinin artması bakımından fark ediliyor.” “Yeşil Bina’lar için Dünya Bankası’nın bir takım çevre kredileri Türkiye’de kul- landırılabiliyor. Fakat bence mutlaka Yeşil Binalar için özel kaynaklardan alınmış
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=