Yeşil Bina Dergisi 13. Sayı (Mayıs-Haziran 2012)

YEŞİL BİNA / HAZİRAN 2012 33 Tasarım ile birlikte sürdürülen bina enerji modellemesinin Yeşil Bina serti- fikalarındaki tek avantajı, enerji perfor- mansının iyileştirilmesi değildir. Örneğin LEED sisteminde puanlandırılan günışığı kullanımı, iç mekanlarda ısısal konfor, yenilenebilir enerji gibi konuların hepsi bina enerji modellemesi yazılımları ile incelenmektedirler ve sertifika başvurusu için belgelendirilmektedirler. Bina Enerji Modellemesinin Uygulanması Mimta EcoYapı olarak yeni bina proje- lerinde enerji modellemesine bir mühen- dislik destek aracı olarak yaklaşıyoruz ve projenin farklı aşamalarında farklı soru- ların cevaplanmasına yardımcı oluyoruz. Örneğin avan proje aşamasında iklimsel verilerin ve arazinin analizini gerçekleşti- rilerek hangi fırsatların değerlendirilmesi gerektiğini belirliyoruz. Burada amaç, bina üzerindeki iklimlendirme ve hava- landırma pik yüklerinin azaltılması ve bu sayede ilk yatırım maliyetinin düşürülmesi oluyor. Proje sahibinin koyduğu perfor- mans hedeflerine yönelik olarak yapılan bu çalışmalarda dikkate alınan yaklaşım- ların bazıları aşağıda özetlenmiştir. • Arazi-güneş ilişkisinin incelenerek optimum bina yerleşiminin belirlenmesi • Hakim rüzgarların incelenerek doğal havalandırma veya gece soğutması gibi yaklaşımların değerlendirilmesi • Pasif mimari önlemlerin ve gölgelendirme yaklaşımlarının mevsimsel bazda değerlendirilmesi • Bina kütlesinde veya mekanik şekilde ısı depolaması fırsatlarının yük azaltımına etkisinin incelenmesi • Bina kullanım profiline uygun inovatif iklimlendirme sistemlerinin değerlendirilmesi • Günışığı kullanımının optimize edilerek aydınlatma için gerekli elektrik enerjisinin azaltılması fırsatları • Doğal kaynakların ısıtma, soğutma veya elektrik enerjisi üretiminde kullanımı. İlerleyen proje safhalarında kesinleş- miş tasarım kararlarını kullanarak binanın daha detaylı bir modelini oluşturuyoruz ve sistemlerin birbirleriyle entegrasyonunu inceleyerek enerji tüketimini binanın tamamında azaltacak önlemleri belirliyo- ruz. Bu aşamada sadece tasarımla ilgili değil, binanın işletmesiyle de ilgili faktör- lerin değerlendirilmesi ve binanın yakla- şık enerji tüketiminin ne kadar olacağını belirlemek mümkün oluyor. Tüm bu süreç boyunca tasarım eki- bine sadece enerji konusunda değil, farklı senaryoların getireceği ekonomik fayda ve yatırımlar konusunda da raporlama yapıyoruz. Bu sayede bina enerji model- lemesinin belirlediği fırsatların (enerji tüketiminde azaltma, iç mekan konfo- runda artış) ekonomik etkilerinin nasıl olacağı, işverene karar vermede önemli bir destek sağlıyor. Bütün bu çalışmalar sonucunda, tavsiye ettiğimiz yaklaşımla- rın yatırım maliyetlerindeki artışı, senelik enerji tasarrufu ve yatırım kriterlerine göre geri dönüş süreleri konusunda niceliksel bilgi üretilmiş oluyor. Yaptığımız bina enerji modellemesi çalışmalarının formalite olarak görünebi- lecek, ancak bizce çok önemli bir yönü de, çalışmalar sonucunda ortaya çıkan dokümantasyon ve bilgisayar modelleri- nin bina işletmecileri tarafından da kul- lanılacak şekilde düzenleniyor olmaları. Bu sayede binanın işletmeye girmesinin ardından beklenen enerji performansı- nın gerçekleşip gerçekleşmediğinin teyit edilmesi veya ileride alınacak yeni enerji verimliliği önlemlerinin halihazır model üzerinde test edilmeleri mümkün oluyor. Türkiye’de Bina Enerji Modellemesi Türkiye’de bina enerji modellemesi, son senelerde kullanımı artan LEED ve BREEAM sertifikasyonları ile inşaat sek- törünün gündemine girdi. Bugün sayıları yirmilerle ifade edilen sertifikalı binaların her birinde enerji modellemesinin gerekli olduğunu varsayarsak, Türk inşaat sek- törünün bina enerji modellemesi ile yeni tanıştığını söyleyebiliriz. Bu sertifikalı binaların bazılarında da yurtdışından hizmetler alındığı gerçeği, aslında yapıl- mış olan bina enerji modellerinin iki elin parmaklarını geçmediğini göstermektedir. Bunun yanında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından başlatılan Bina Enerji Performansı çalışmaları, yeni yapılan tüm binalarda Enerji Kimlik Belgesi’nin kul- lanımını zorunlu hale getirmiş ve bunla- rın üretilmesi için dinamik saatlik enerji modellemesine dayalı olan BEP-TR yazı- lımını geliştirmiştir. Bunun doğru yönde desteklenmesi gereken bir yaklaşım oldu- ğunu düşünsek de, yazılımla ilgili kay- gılar ve özellikle yazılımın sadece web tabanlı olarak çalışabilir olması, sadece binanın uygulama projelerindeki bilgilerin girdi olarak talep edilmesi ve herhangi bir tasarım alternatifinin analiz fırsatının sunulmaması, bina tasarımında uygula- nabilir bir araç olmadığını göstermektedir. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı da, çıkardığı yönetmeliklerde Enerji Kimlik Belgesi’nin binaların iskan aşamasında belediyeler tarafından talep edilmesi şartını koyarak bunu teyit etmiştir. Ülkemizde bina enerji modellemesi konusunda herhangi bir eği- tim programı bulunmamaktadır. Özellikle üniversitelerin mimarlık ve inşaat mühen- disliği yüksek lisans programlarında bu konuda bir dersin olmasının önemi yurt- dışındaki örneklerden sabittir. Bina enerji modellemesinin yüksek performanslı bina yatırımlarında standart bir hizmet haline gelebilmesi için farkındalığın yanında eği- tim de önemli bir şarttır. Ayrıca uluslara- rası arenada rekabetçi olması gereken Türk mimar ve mühendislik sektörünün bu konuda da hizmet verebilir hale gel- mesi için eğitimli personelin yetişmesi gereklidir.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=