Yeşil Bina Dergisi 10. Sayı (Kasım-Aralık 2011)

YEŞİL BİNA / ARALIK 2011 29 yüzden fazla yenilenebilir enerji projesiyle ilgileniyoruz. Çözümlerimiz, karbondiok- sit emisyonlarını 13,6 metrik ton kadar azaltmış ve 2000 yılından bu yana 7,5 milyar dolar tasarruf sağlamıştır. Dünya- nın en büyük birçok şirketi 140 milyon metrekare ticari gayrimenkulü yönetme konusunda bize güveniyor. Yeşil Bina: Binalarda enerji verimliliği konusunda ne gibi çalışmalar yapıyorsu- nuz ve en önemli farklılıklarınız neler?.. Faruk Uçur: Binalarda enerji verimli- liği konusunda en önemli farklılığımız Per- formans Kontratı taahhüdü yapmamız. Amerika’da uzun yıllardır sürdürdüğümüz ve Empire State binası gibi bir referansa sahip olmamıza rağmen Türkiye’de de ilk olan bir projeye daha yeni başladık. Per- formans Taahhüdünü, Türkiye’de belli bir süre sonra pazarın geleceği nokta olarak görüyoruz. Yeşil Bina: Empire State’te neler yapıldı? Faruk Uçur: Empire State’in yıllar içinde işletme maliyetlerinin artması kul- lanıcıları rahatsız etmeye başlamış. Hatta aidatlar, kira ücretlerini bile geçmiş. 2007 yılında Johnson Controls ile yapılan Per- formans Kontratı sonrasında binayı enerji verimli hale getirme çalışmaları başladı. Müşterimizin daveti üzerine Johnson Controls geniş katılımlı bir ekibin parçası olarak binada incelemeler yaptı. Yapılan ön enerji etüdü ile binada enerji verimliliği için zayıf noktalar tespit edildi. Aslında buraya kadar olan çalışmalar Türkiye’de de yapılmaya çalışılıyor. Ama kullanılan standart ölçüm değerlendirme kriterleri ne yazık ki yok. Johnson Controls olarak biz etüt için ASHRAE standartlarını ve ölçüm değerlendirme için IPMV standart- larını kullanıyoruz. Empire State binasında yapılan ilk etüt çalışmasından sonra, bina teknik ekibiyle birlikte gerçekçi olan ve © YEŞİL BİNA geri dönüş süresi makul olan projeleri ayırdık. Bu projeleri de geliştirebilmek için proje geliştirme anlaşması yaptık. Anlaşma kapsamında yapılan detaylı iki aylık çalışma ile binanın net enerji tüketim değerlerini tespit ettik. Bundan sonrası ise Performans Kontratı yaparak tasar- ruf miktarını garanti etmemiz ve banka kredisini temin etmemiz. Performans Kontratının özelliği, yönetimin cebinden para çıkmadan, projeyi anahtar teslim yüklenici firmaya devretmesi ve tasarruf süreci boyunca yüklenicinin tasarruf taah- hütlerini yerine getirmesini beklemesi. Yeşil Bina: Türkiye’de Performans Kontratı uygulanıyor mu? Faruk Uçur: Bu sistemi Türkiye’de de bir projede uyguluyoruz. Yaklaşık üç buçuk milyon dolarlık bir iyileştirme çalış- ması olacak. Yılda yedi yüz bin dolarlık tasarruf sağlayacağız. Yüzde 21’lik tasar- ruf hedefleniyor. Bu proje bizim için çok başarılı bir örnek ve referans olacak. Türkiye’de Performans Kontratı konusu çok yeni ve hemen anlaşılamıyor. Anlat- mak için çok çaba sarf ediyoruz. Ama anlaşıldıktan sonra büyük ve eski yapıların çoğunun Performans Kontratı ile yenileme talep edeceklerini düşünüyoruz. Bizim dışımızdaki büyük uluslararası firmalar da bu pazara girdiler. Bu nedenle son kul- lanıcının eğitilmesi ve marketin gelişmesi çok daha hızlı olacak. Yeşil Bina: Türkiye’de Yeşil Bina konsepti ve sürdürülebilir binalarla ilgili yorumlarınız nelerdir? Bu sürecin önünde engeller var mı? Faruk Uçur: Türkiye, sürdürülebilir yapılarlarla ilgili iki senedir ciddi bir yol alıyor. Olumlu da gidiyor. Artık Türkiye’de de marka değerinin yanına sürdürüle- bilirlikle ilgili kavramlar da koyulmaya başlandı. Şirketler ve insanlar enerjiyi, suyu verimli kullanmanın, karbon aya- kizlerini azaltmanın önemini anlamaya başlıyorlar. Bununla birlikte insanlar Yeşil Bina sertifikası alırlarken öncelikle bina- nın değerini artırmak, reklam ve tasarruf yapmayı ön plana çıkartıyorlar. Fakat bu sertifikaların asıl işlevi, tasarrufun yanında binanın içinde yaşayanların konforunu sağlamak olmalı. Bu sertifikalar, doğru yola ulaşabilmek için bir kılavuz olarak kullanılmalı.