Yeşil Bina Dergisi 10. Sayı (Kasım-Aralık 2011)

YEŞİL BİNA / ARALIK 2011 27 rilmeleri ve belirlenen kirliliğin ortadan kaldırılması şart koşuluyor. Yine konsept tasarım safhasında proje arazilerinin topografya, hidroloji, iklim, bitki örtüsü, nebati toprak açısından değerlendirilip çevresel sürdürülebilirlik için stratejilerin belirlenmesi özendiriliyor. LEED 2012’de referans olarak gösterilen standartlarda en güncel versiyonlar geçerli kılındı. Örneğin LEED 2009’da enerji verimliliği konusunda ASHRAE 90.1-2007 stan- dardı geçerli iken, yeni LEED’de ASHRAE 90.1-2010 standardı kabul edildi. Aynı şekilde havalandırma konusunda ASH- RAE 62.1-2010 standardı, ısısal konfor konusunda ASHRAE 55-2010 standardı, erozyon ve sedimentasyon kontrolü konu- sunda 2008 EPA General Construction Permit şartları geçerli kılındı. Enerji konusu LEED 2012’de de her zaman olduğu gibi büyük bir öneme sahip. Temel değişikliklerden biri, enerji tüketiminin sadece binada tüketilen ener- jinin ne kadar azaltıldığı olarak değil, pri- mer enerji bazında ne kadar azaltılabildi- ğinin değerlendirilmesi. Ayrıca bina enerji sistemlerinin dağıtım şebekelerinde yük yönetimi ile sağlanacak enerji verimliliği önlemlerine uygun tasarlanmaları ve işle- tilmeleri isteniyor. Bu da yakın gelecekte kurulacak akıllı şebeke sistemleri ile ile- tişim halinde çalışan bina otomasyon sis- temleri ve dağıtık enerji üretim sistemleri- nin cesaretlendirilmesi anlamına geliyor. Güneşten elektrik üreten fotovoltaik sistemler gibi yenilenebilir enerji kay- naklarının kullanımının kabul edilmesi için eski versiyonlara göre daha yüksek kapasitelerde sistemler şart koşuluyor. Öteki taraftan, kendi arazileri dışındaki yenilenebilir enerji kaynaklarından üre- tilen elektrik enerjisini kullanmak isteyen bina sahipleri için Gold Standard’a sahip karbon kredilerinin, yenilenebilir enerji kaynak sertifikasyonu olarak kabul edili- yor olması, Türkiye’deki projeler ve lisanslı elektrik satışı yapan enerji firmaları için güzel bir gelişme. Commissioning daha genişletiliyor Bina sistemlerinin tasarım ve uygula- malarının, yatırımcıların gereksinimlerine uyduklarının teyidini sağlamak anlamına gelen ve daha önceki LEED versiyonlarında her zaman önemli bir yere sahip olmuş olan Commissioning, LEED 2012’de daha genişletilmiş kapsam ile önümüze çıkıyor. Sadece elektromekanik sistemler değil, bina cephe ve tesisat sistemlerinin de Commissioning sürecine tâbi olması şart koşulurken, sürecin kapsamı da genişle- tilerek, bu hizmetin taviz vermeden ger- çekleştirilmesinin, sürdürülebilir binalar için önemine vurgu yapılıyor. Bazı bina tipolojileri için de farklı şart- lar getiriyor LEED 2012. Örneğin data center’lar için özel enerji verimliliği ve Commissioning şartları mevcut. Sağlık yapıları için de çok sayıda yeni kriter var. Örneğin hastanelerde kullanılan ısıtma ve enerji üretim ekipmanlarındaki yanma prosesleri sonucu ortaya çıkan azot oksit, VOC bileşenleri ve karbon monoksitin belli sınırlar altında tutulması isteniyor. Yine hastanelerde civa içerikli ürünlerin kulla- nımına sınırlama getiriliyor. Civa atık yöne- timi yapılması teşvik ediliyor, aydınlatma ekipmanlarında bulunan civa miktarının belirli limitler altında tutulması şart koşu- luyor. Tasarım tarafında ise dış ortamla bağlantı kurulabilmesini sağlayan saydam cephelerin tasarımı için hastanelere özel kriterler oluşturuldu. Malzeme seçiminde daha önceki versiyonlarda bulunan farklı performans kriterleri, malzemelerin yaşam döngüsü analizleri ve üretici çevresel sorumluluk- larına doğru yöneliyor. Bu noktada US Green Building Council’ın Avrupa’daki Yeşil Bina konseylerinden de etkilendiğini görüyoruz. Su tüketiminde tuvalet ve mutfaklarda kullanılan armatürlere ek olarak su tüke- ten tüm konutsal ve ticari cihazların (bula- şık makinesi, çamaşırhane ekipmanları, buharlı fırınlar, buz makineleri, soğutma kuleleri) su tüketimlerinin de belli limit- lerin altında olmasının şart koşulması, özellikle su tüketimi puanlandırılmasında ağırlık verilen Türkiye gibi ülkeler için önemli. Yeni bir kriter: Akustik Tasarım Kullanıcı konforu açısından bakıldı- ğında LEED 2012’de akustik tasarım, tüm bina tipolojilerinde uygulanan yeni bir kri- ter olarak karşımıza çıkıyor ve Türkiye metropolleri gibi gürültülü şehirlerde çok ihtiyaç duyulan konulardan biri. Konut binalarında iç hava kalitesinin yüksek tutulması için ek önlemlerin yanında tüm projelerde iç aydınlatma konusunda enerji verimliliği ve aydınlatma kontrolü dışında aydınlatma tasarım ve kalitesi de artık göz önünde bulundurulan kriterler. Günışığı kullanımı konusundaysa, simülasyonlarla gösterilen aydınlatma seviye değerlerinin yanında, yeni bir opsiyon olarak günışığı otonomisi simü- lasyonun da kabul ediliyor olması, çok yerinde bir karar. Nitekim günışığı seviye- leri tasarımcılara sadece kullanıcı konforu açısından bir bilgi sunarken, günışığı oto- nomisi simülasyonları bina kullanıcılarının bir senelik tipik iklim koşulları altında, binada yapay aydınlatma sistemlerine olan ihtiyaçlarını hesaplayarak tasarım önlemleri ile bu ihtiyacın olabildiğince azaltılmasını sağlayabiliyor. Bu da, bu günışığı kullanımının kullanıcı konforu ile birlikte enerji verimliliği açısından da optimize edilmesini sağlıyor. Bir Yeşil Bina sertifika sistemi olmanın yanında, bina tasarımında sürdürülebilirlik hedefli bir yol haritası sunan LEED sistemi, bina tasarımındaki en güncel gelişmeleri yeni versiyonunda barındırıyor. Genel resme baktığımızda, aslında tüm sistemin, binaların yaşam döngüsü maliyetlerinin optimizasyonu etrafında şekillendiğini görebiliyoruz. Kullanım süreleri, tipik endüstriyel ürünlere göre çok daha uzun olan binalarda ise yaklaşımın bu şekilde olması zaten sürdürülebilirliğin öne çıktığı günümüzde beklenen bir olgu.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=