Yeşil Bina Dergisi 10. Sayı (Kasım-Aralık 2011)
26 YEŞİL BİNA / ARALIK 2011 GÖRÜŞ LEED 2012 Ömer Moltay LEED AP BD+C, BREEAM Assessor / Mimta EkoYapı Mimta EkoYapı’nın da üyesi olduğu US Green Building Council tarafından katılımcı bir süreçle geliştirilen LEED 2012 sistemi şu anda taslak aşamasında. LEED 2012, eski versiyonların eksiklerini kapatıyor ve Yeşil Binaların çıtasını daha da yükseltiyor... U S Geen Building Council tarafın- dan geliştirilen ve tüm dünyada en popüler Yeşil Bina değerlen- dirme sistemi haline gelen LEED’in yeni versiyonu, 2012 senesi içerisinde kulla- nıma sunulacak. Eski versiyonların eksik- lerini kapatan ve Yeşil Binaların çıtasını daha da yükselten LEED 2012, binaların enerji ve çevresel performansı konusunda bina tasarımcılarına ve geliştirici firmalara yol göstericilik rolünü devam ettiriyor ve kendi deyişleriyle “sektörü dönüştür- mek” konusundaki misyonunu, özellikle arazi özellikleri ve bina tasarımının daha entegre bir yaklaşımla değerlendirilmesi yoluyla projelerin erken tasarım aşamala- rından bina operasyonuna kadar uzanan daha geniş bir kapsama yayıyor. Dikkat çeken en önemli değişiklikler- den biri, daha önceki LEED versiyonla- rında bir tavsiye niteliğinde olan entegre tasarım sürecinin artık bir kriter haline getirilmiş olması. Örneğin konsept proje aşamasında farklı senaryoların geliştirile- rek bina enerji yüklerinin azaltılmasında parametrik bina simülasyonlarının kulla- nılması cesaretlendiriliyor. Bina yerleşi- minin, formunun, pasif güneş önlemleri- nin, cephe parametrelerinin, ısısal konfor parametrelerinin bu şekilde optimize edil- mesi konusunda tasarımcılardan çalışma yapılması bekleniyor. Ayrıca projelendirme sürecinde somut enerji verimliliği önlem- lerinin (tüketilen enerjinin azaltılması, yük azaltılması gibi) simülasyon çalışmaları ile değerlendirilmeleri ve bina elektromeka- nik sistemlerinin seçiminin bu analizlere dayandırılmaları isteniyor. Bu da bina enerji modellemesi çalışmalarının tüm tasarım süreci boyunca proje müelliflerine girdi sağlayan bir aktivite olarak yerine getirilmesi gerektiği anlamına geliyor. Öte taraftan, binaların operasyona girmesi sonrasında enerji ve su tüke- timlerinin kontrol altında tutulabilmeleri için izlenmeleri daha önceki versiyonlara göre önem kazanmış durumda. Örneğin soğutma kuleleri, kazan, peyzaj sulaması ve yüksek su tüketimi olan diğer kullanım- ların bağımsız sayaçlarla izlenmesi, enerji tüketiminin ise sistem seviyesinde saat- lik enerji tüketim ve yük kaydı yapabilen sayaçlarla izlenmesi şart koşuluyor. Bina operasyonal süreçlerinde uygulanacak bir sürekli geri bildirim sisteminin kurulması ve bina enerji ve çevre performansı konu- sunda izleme ve önlemlerden sorumlu olacak bir “yeşil” takımın kurulması ise Yeşil Bina değerlendirme sistemleri için tamamen yeni bir olgu olarak karşımıza çıkıyor. Binaların çevreyle ilişkileri daha önem kazanıyor Sürdürülebilir binaların çevreleriyle olan ilişkilerine de daha fazla önem veren LEED 2012, yapılan tasarımı izole bir proje olarak incelemek yerine, bulun- duğu çevreyle olan ilişkisi konusunda yeni bazı kriterler getiriyor. Bunların en önem- lisi, en genç LEED sistemi olan LEED for Neighborhood Development’ta yer alan bazı kriterlerin uygulanması. US Green Building Council daha da öteye giderek, LEED for Neighborhood Development sertifikalı alanlarda inşa edilen projeleri ciddi bir şekilde ödüllendiriyor. Bu sayede çok sayıda binanın yer aldığı master plan düzeyinde geliştirme yapan yatırımcıları, sadece proje bazında değil, master plan bazında da sürdürülebilirlik hedefleri koyulmasına yönelik teşvik ediyor. Projelerin yer aldığı araziler de sürdü- rülebilirlik açısından daha yüksek çıtalı kriterlere tabi tutuluyorlar. Örneğin okul ve sağlık yapılarının yapılacağı arazilerin çevresel kirlilik açısından değerlendi-
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=