Panasonic Eco Solutions Türkiye Kurumsal Marka Yönetim Direktörü Aysel Daysal Özaltınok: 'Tüm Yeşil Bina Konseptli Projelerde Olmayı Hedefliyoruz'

Bina otomasyon sistemleri, son dönemde gerek evlerde gerekse işyerlerinde daha çok hayatımıza girmeye başladı. Sağladığı enerji verimliliğinin yanı sıra kullanıcıların hayatını da kolaylaştıran bina otomasyon sistemleri ile ilgili, Thea IQ markasıyla çözümler sunan Panasonic Eco Solutions Türkiye’nin Kurumsal Marka Yönetim Direktörü Aysel Daysal Özaltınok’tan bilgiler aldık...

YEŞİL BİNA: Panasonic Eco Solutions Türkiye hakkında kısaca bilgi verebilir misiniz?

AYSEL DAYSAL ÖZALTINOK: Doğuşu 1966 yılına uzanan ve elektrik sektöründe ülkemizin en tanınmış markaları arasında yer alan VİKO, 2014 yılında gerçekleşen birleşme sonrasında dünya teknoloji devi Panasonic Corporation bünyesinde yer alan Panasonic Eco Solutions Grubu’na bağlı olarak varlığını sürdürüyor. 2017 Nisan ayı itibariyle şirket unvanımız da Panasonic Eco Solutions Türkiye olarak değişti.

Sürdürülebilirlik, kuruluş değerlerimiz arasında önemli bir yere sahip. Gerek ürettiğimiz ürünlerde, gerekse bina içerisindeki yaşam tarzımızda buna dikkat ediyoruz. Hedefimiz de kullanıcılara konfor ve enerji tasarrufu sağlayan ürünler veya 22 Yeşil Bina / Ocak - Şubat 2018 hizmetler üretip temin etmek. Binamız da WWF Green Office belgeli, çevreye duyarlı özelliklere sahip.

Sahip olduğu teknolojilerle Endüstri 4.0 uygulamalarını yaşama geçiren ve sektöründe dünyanın en iyileri arasında gösterilen endüstriyel tesislerinde yıllık 100 milyon adet anahtar ve priz üretim kapasitesine sahip olan Panasonic Eco Solutions Türkiye, müşteri beklentilerini öngören çözümler üretmek ve pazara yenilikçi ürünler sunmak için Ar-Ge, inovasyon ve tasarım çalışmalarını başarıyla sürdürüyor. Ürün gamımız içerisinde elektrik anahtar ve prizleri, grup prizler, sigorta kutuları, aksesuarlar, alçak gerilim şalt ürünleri, elektronik elektrik sayaçları, otomatik sayaç okuma sistemleri, bina otomasyon sistemleri, LED aydınlatma ürünleri, profesyonel el aletleri, güneş enerjisi panelleri, güvenlik kamera sistemleri ve yangın algılama sistemleri yer alıyor. Şirketimiz, anahtar priz sektöründe Türkiye pazarındaki liderliğini korurken, yetmişten fazla ülkeye gerçekleştirdiği ihracatıyla Panasonic ve VİKO markalarını dünya pazarlarında başarıyla temsil ediyor.

YEŞİL BİNA: Bina otomasyon sistemleriniz hakkında bilgi verebilir misiniz?

AYSEL DAYSAL ÖZALTINOK: Günümüzde teknoloji yaşamımızın ayrılmaz bir parçası haline geldi. Bina otomasyon sistemleri çok yeni sistemler değil ama günümüzdeki ihtiyaçlardan dolayı kullanıcının daha fazla farkında olduğu ve daha fazla sahip olmak istediği bir çözüm. Panasonic Eco Solutions Türkiye olarak bina otomasyon sistemlerinde Thea IQ markasıyla çözümler sunuyoruz.

Thea IQ Bina Otomasyon Sistemi, çok özel teknoloji ve yazılımlar sayesinde önceden belirlediğiniz senaryoyu evinizde uygulama imkanı tanıyor. Panasonic Eco Solutions Türkiye ise Türkiye’de akıllı ev sistemleri olarak da bilinen bu teknolojiyi hayata taşıyan kuruluşların en önemlileri arasında yer alıyor. Thea IQ Bina Otomasyon Sistemleri ile iklimlendirme, aydınlatma ve perde-panjur kontrolünden güvenlik sistemleri entegrasyonuna kadar bir binada ya da dairede konfor, enerji tasarrufu ve güvenlik için çok yönlü çözümler sunuyor. Bu sistem, hem evlerde hem ofislerde hem de otel, restoran gibi ticari işletmelerde rahatlıkla kullanılabiliyor. İsterseniz tatildeyken akıllı telefonunuzdan ya da bilgisayarınızdan evinizi izleyebilir, aynı şekilde evde yokken dilediğinizde ışıkları yakarak ya da yüksek sesle müzik çalarak davetsiz misafirleri uzak tutabilirsiniz. Benzer konfora iş yaşamında da sahip olmak mümkün. Örneğin bir sunum gerçekleştireceksek ofisin ışıklarının otomatik olarak kapanmasını sağlayabiliriz.

Thea IQ Bina Otomasyon Sistemleri, dokunmatik ekran ve uzaktan erişim sistemlerle donatılabildiği gibi, enerji verimliliğine yönelik basit uygulamalarla rezidans, AVM, hastane ve ticari binalara da kolaylıkla uygulanabiliyor. Thea IQ, kapsamlı özellikleri sayesinde Türkiye’nin en prestijli projelerinin tercihi olmaya da devam ediyor. Thea IQ, tarafından Türkiye’de ilk kez uygulanan IP tabanlı intercom sayesinde her daire, otomasyonu kontrol ettiği panel üzerinden binanın güvenlik görevlisi ile görüntülü konuşabiliyor.

Thea IQ Akıllı Ev Sistemlerinin kullanıldığı projeler, emsallerine oranla daha yüksek bir değere sahip oluyor. Önümüzdeki dönemde Thea IQ ile tüm Yeşil Bina konseptli, akıllı villa, ev otomasyon projelerinde olmayı hedefliyoruz.

YEŞİL BİNA: Tüm elektrikli, elektronik aletler sisteme entegre edilebiliyor mu?

AYSEL DAYSAL ÖZALTINOK: Elektrikli ev aletlerinde aletlerin bağlı olduğu prizleri kontrol ediyoruz. Örneğin bir buzdolabının bağlı olduğu prizi kontrol etmek zorunda değilsiniz, ama ütü odasındaki prizi uzaktan kontrol edebilmek önemli. Böylece ütüyü prizde unuttuğunuz zaman eve dönmek zorunda kalmadan cep telefonunuzla prizin elektrik akımını kesebilirsiniz. Ayrıca medya sistemlerini de sisteme dahil edebilirsiniz. Tatil fotoğraflarınızı yükleyip televizyondan seyredebilirsiniz ya da siz film izlerken bir misafiriniz geldiğinde, IT tabanlı bir kapı görüntüleme sisteminiz varsa, bu görüntüyü televizyona yansıtabilirsiniz. Yani, akıllı ev sistemlerinin sunduğu çözümler, kullanıcının ihtiyaçlarına bağlı olarak değişebilir.

YEŞİL BİNA: Akıllı ev sistemlerinin maliyeti ve sağladığı enerji verimliliği ile ilgili bilgi verebilir misiniz?

AYSEL DAYSAL ÖZALTINOK: Uygun standartlarda ısıtma-soğutma ekipmanları ve uygun altyapının var olduğu 3+1 planlı bir dairede aydınlatma, perde, yerden ısıtma/klima kontrolü, interkom sistemi, uzaktan erişim ve kontrol, kamera izleme, site yönetim hizmetleri gibi sistemlerin olduğu bir paketin fiyatı yaklaşık 2.500-3.000 Euro. Akıllı ev sistemleriyle öncelikle iklimlendirmeyi kontrol edebilirsiniz, ki iklimlendirme evlerde harcanan enerjiden en büyük payı alan kısımdır. Keza, aydınlatma da enerji sarfiyatında önemli bir etkendir, onu da kontrol edebilirsiniz. Toplamda yaklaşık yüzde 10’luk bir tasarruf mümkün. Daha dikkatli kullanımlarda bu oran daha da artabilir.

YEŞİL BİNA: Akıllı bina uygulamalarının önemli bir parçasını da sistemle entegre bilişim ara yüzleri oluşturuyor. Yazılım çalışmalarında nasıl bir yol izliyorsunuz?

AYSEL DAYSAL ÖZALTINOK: Panasonic Eco Solutions, Thea IQ Bina Otomasyon Sistemlerinde, bu konuda özel bir standart olan Avrupa’nın KNX protokolünü uygulayan ilk kuruluşlardan birisi. KNX protokolü ile enerji yönetimi, aydınlatma, klima, perde, panjur, sulama, televizyon, fırın, çamaşır makinesi, duman dedektörü gibi farklı cihazlar birbirine bağlanıp tek bir panelde kontrol edilebiliyor. Yakın gelecekte akıllı ev sistemi kullanmak isteyenlerin, satın alacakları ürünlerde KNX protokolü olup olmadığına dikkat etmeleri dahi gündemde olabilecek.

YEŞİL BİNA: Akıllı bina teknolojileri güvenlik açısından da çok önemli. Sistemler güvenlikle ilgili neler sunuyor?

AYSEL DAYSAL ÖZALTINOK: Öncelikle binayı kamera ile kontrol edebiliyorsunuz. Kapı görüntüleme sistemleriyle kapıya gelen kişiyi ya da evdeki görüntüleme sistemleriyle dışardayken evi görüntüleyebiliyorsunuz. Çocuklarınız eve geldi mi, evde kim var, görebiliyorsunuz. Banyoda kullanacağınız bir sensörle su basmalarında ya da başka bir sensörle gaz kaçağı gibi erken haberiniz olduğunda önemli bir sorun olmayan ama haberiniz olmadığında çok büyük sorunlara yol açabilen durumları çok erken fark ederek önlem alabilirsiniz. Sistem gerektiğinde size, site güvenliğine veya polise haber verebiliyor. Yani, güvenlik açısından da son derece faydalı bu sistemler. 

YEŞİL BİNA: Siz aynı zamanda Panasonic Eco Solutions binasında bu sistemin kullanıcısısınız. Sağladığı kolaylıklar neler?

AYSEL DAYSAL ÖZALTINOK: Bizim Panasonic olarak kullandığımız sloganlardan biri: “Sürdürülebilir, Aydınlık Bir Gelecek için Hepimiz Sorumluyuz.” Şirketimizde, enerjiyi daha verimli kullanmak konusunda çalışan bilincinde farkındalık sağlıyoruz. Akıllı bina olmanın dışında, birey olarak enerjiyi, suyu nasıl daha verimli kullanabileceğimiz konusunda çalışanlarımızı bilinçlendiriyoruz. Bunu yaparken de bina otomasyon sistemlerinin sağladığı kolaylıklardan faydalanıyoruz.

YEŞİL BİNA: Panasonic, sürdürülebilirliği ön planda tutan bir şirket. Bu konuda yaptığınız çalışmalardan kısaca bahsedebilir misiniz?

AYSEL DAYSAL ÖZALTINOK: Panasonic Eco Solutions Türkiye, Ar-Ge çalışmalarında ya da yeni ürün tasarımında da sürdürülebilirlik yaklaşımı ile hareket ediyor. Bir ürün tasarlarken, kullanılacak hammaddeden üretim aşamasında kullanılan enerji ve suya, hatta ürünün ambalajına kadar hemen her süreçte çevre hassasiyetini gözetiyoruz. Bunun dışında sürdürülebilirliğe dikkat çektiğimiz sosyal sorumluluk projelerimiz de var. Çünkü sadece üretim yaparken değil, gelecek kuşaklara daha yaşanılabilir bir dünya bırakmak için toplumu bilinçlendirmenin de görevimiz olduğunu düşünüyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı ile birlikte yürüttüğümüz, “Aydınlık Bir Gelecek için” projemiz de bu yaklaşımımızı destekliyor. Bu projeyle başta öğrenciler olmak üzere İstanbul’daki ilkokullarda enerji verimliliği ve doğal kaynakların korunması konusunda bilinçlendirme çalışmaları yürütüyoruz.

Her öğretim yılında ise okullarda bu kapsamda gerçekleştirilen çalışmaları değerlendiriyor, örnek okulları ödüllendiriyoruz. Projemiz kapsamında faaliyet gösteren bir de çocuk tiyatromuz var. Tiyatro ekibimiz her gün bir devlet okuluna gidip, enerji verimliliği ile ilgili gösterisini sunuyor. Hedefimiz 1 milyon öğrenciye ulaşmak. Şu ana kadar ise 580 bin öğrenciye ulaştık.

YEŞİL BİNA: Otomasyon sistemleri artık binalarla sınırlı kalmıyor. Şehirler için de otomasyon sistemleri var. Panasonic bu konuda neler yapıyor?

AYSEL DAYSAL ÖZALTINOK: “Akıllı Şehirler” denildiğinde işin boyutu farklı bir yere varmaya başlıyor. Panasonic olarak akıllı sayaçlar üretiyoruz. Bu sayaçlar sayesinde akıllı şehirlerin bir parçası haline geliyoruz. Ama bunun dışında Panasonic olarak, birkaç partnerle birlikte kurduğumuz tamamen akılı bir şehir var.

Geleceğin şehri olarak planlanan Tsunashima için belirlenen hedefler arasında CO2 emisyonlarının yüzde 40 azaltılması, yüzde 30 ya da daha fazla oranda yenilenebilir enerjilerin kullanımı yer alıyor. Tsunashima’nın bir enerji merkezi, hidrojen dolum istasyonu ve uluslararası öğrenci yurdu olacak. Tokyo Gas Group, şehrin merkezine ısı ve elektrik ortak üretim sistemi kuracak ve sistem tarafından üretilen elektrik ve termal enerji buradan diğer tesislere dağıtılacak. JX Nippon Oil & Energy Corporation, hidrojen dolum istasyonunun işletiminden sorumlu olacak. Bu istasyonun yeni nesil enerji kaynağı olması ve yakıt hücreli araçlarla geleceğin hidrojen tabanlı toplumundaki diğer girişimlere hidrojen sağlaması düşünülüyor. Keio Üniversitesi de aktif uluslararası öğrenci değişimleri sağlamak üzere tasarlanan uluslararası öğrenci yurdunu açacak. Panasonic ise CRE çözümleri ile bilgi birikimini ve teknolojisini kullanarak, alandan ve konumdan daha fazla değer sağlamaya uğraşacak ve kullanılmayan bir alanı kullanılır hale getirerek mali ve ticari değerleri artırırken, topluma da katkıda bulunacak. Enerji, güvenlik, mobilite, sağlık hizmetleri ve şehirdeki tesisler, insanı merkeze alarak sürdürülebilir bir akıllı yaşamın gerçekleştirilmesini sağlayacak. Aynı zamanda şehirde yaşayanların, çalışanların, ziyaretçilerin ve diğer insanların bakış açısından geleceğin yaşam tarzlarını ve rahatlığını sunmayı hedefleyecek.